ABD İsveç üzerinden Türkiye'nin gücünü ve kararlığını test ediyor!
İsveç’in NATO üyeliğinin
gündeme geldiği günden bu yana Türkiye ciddi bir sınavdan geçiyor.
Sözde müttefikimiz ABD
İsveç’in NATO üyeliğinin bir an önce onaylanarak Rusya’ya karşı diplomatik bir
zafer peşinde.
Türkiye Finlandiya’nın
üyeliğini, onaylarken İsveç’in başvurusunu terörle arasına mesafe koymadıkça
onaylamayacağını tüm dünyaya duyurdu.
İsveç terör yasalarını
değiştirse dahi samimi değil.
Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’ın bizzat isim vererek iadesini istediği Bülent Keneş için dahi
bir adım atılmadı.
Aksine sahada PKK/PYD ve
FETÖ terör mensupları cirit atıyorlar.
Meydan okurcasına polis
eşliğinde Kur’an’ı Kerim yakma eylemlerine ne demeli?
ABD kırmızı kart
gösterircesine Türkiye’nin talep ettiği F-16 revizyonu ve yeni F-16 satışının
gerçekleşmesi için İsveç’in NATO üyeliğini masaya yatırıyor.
ABD Başkanı Biden’in F-16
konusunda ikide bir Kongre’yi adres gösteriyor.
İsveç devlet başkanı ve
dışişleri bakanı dahil Türkiye’nin terör beklentilerini haklı bulduklarını
ifade etmelerine karşın Anayasalarında yaptıkları değişiklikler henüz sahaya
yansımadı.
Dün İsveç’te Stockholm
Büyükelçiliğimiz yakınlarında polis koruması eşliğinde Cumhurbaşkanı'mızı hedef
alan bir gösteriye ev sahipliği yaptılar.
Aymazlığın bu kadarına
pes demekten kendimi alamıyorum.
Derler ya; “Bu ne nane bu
ne lahana turşusu”
Dışişleri Bakanlığımız bu
eylemi şiddetle lanetlemiş olsa bile akıllarda birçok soru kaldı.
Acaba Kuzey Irak’ta,
Suriye’de, PKK/PYD’nin terör devleti inşasında hatta Ermenistan’la Dağlık
Karabağ’da Türkiye’yle karşı karşıya kalıp istediğini alamayan ABD ne yapmaya
çalışıyordu?
İsveç üzerinden
Türkiye’nin gücünü ve kararlılığını test mi ediyordu?
Batılı ülkelerce İsveç’in
üyeliğine Türkiye’nin onayının alınması şart mı? Diyerek “Dünya 5’ten
Büyüktür” sloganının intikamını almaya mı çalışıyordu?
Türkiye İsveç konusunda
her şeye rağmen taviz verirse sonraki tavizlerin terör mensuplarının affı
olacağına kesin gözüyle bakıyorum.
Türkiye şu anda
Cumhuriyet tarihinin en ciddi sınavını veriyor.
2. Dünya savaşına katılıp
katılmama meselesi bile bu kadar önemli değildi.
İsveç konusu yarının
Türkiye’sinin rotasını belirleyecek bir yol haritası gibi duruyor.
ABD ve Batılı Ülkelerin
güdümünde olan eski Türkiye’ye dönüşü hayal bile edemiyorum.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan
İsveç konusunda kararlı ve güçlü duruşunu sonuna kadar sürdürmeli, taviz
vermemeli.
1960’ların sonunda ABD 6.
Filo protestoları ile başlayan hareket İsveç’in NATO üyeliğinin veto
edilmesiyle nihayete erdirilmeli.
Yedi düvelin el ele
vererek Türkiye’yi köşeye sıkıştırmalarının temeli bunlara dayanıyor.
Memleket Partisinden
Yasemin Soydan’ın bir ortaokulda teneffüs zili olarak çalan ilahiye tepkisinin arkasında
Türkiye’nin güçlü bir devlet olma yolunda yürüyüşünün olduğu kesin.
O yüzden buradan kısık
sesler olarak Cumhurbaşkanımıza haykırıyoruz ki;
“Dik dur eğilme bu millet
seninle!”
01.10.2023