Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2962.15
BIST 100
9674.27
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Ağustos 2021

ABD isterse şeriat gelir

Bugün tüm dünyanın gündeminden düşmeyen gözleri ve merakları üzerine çeken Afganistan ve Taliban’ı konuşacağız.

Öncelikle açıklamamız gereken sorular dizisine bakalım, Taliban nedir? Ne zaman ve nasıl kuruldular? Kimler tarafından kontrol edilmekte?

Sovyetler Birliği 1979 da Afganistan’ı işgal etti ve on yıl süren işgal 1989’da yenilerek geri çekildi. Afganlar direniş grupları oluşturarak dağlara çekildiler ve Sovyetler düşman olan devletlerin silah ve para yarımları ile güçlü bir direniş göstererek galibiyet elde ettiler. Sovyetleri yendiler ama tüm İslam tarihinde karşımıza çıkan birlik olamama hatasına düştüler ve her bir mücahid grup farklı dünya görüşünü benimseyerek ayrışmaya ve iç savaşa doğru hızla koşmaya başladı. Ve olan oldu işgalcilerin enkazı toplanmadan alt yapılar inşa edilemeden iç savaş baş gösterdi ve istikrarsızlıkta tahtına kuruldu.

İslam ülkelerinin birlik olup ortak bir duruş sergileyememesi İsrail’i doğurmuştu peki ya şimdi?

Devlet yapılanması devamlılık isteyen bir organdır ve istikrar, huzur ve refah olmayan bir toprakta katiyen can bulamaz. Afganistan da ne okul kaldı ne hastane ne eğitim ne sağlık güvenlik zaten hak getire…

Bu vahim ortamda Taliban doğar. İlk katılımcıları medrese öğrencileri okuryazar üyelerken şu an tek bildikleri şey savaşmak olan üyelere evrildiler. Taliban’ın kurucusu Mollo Ömer’dir İslami esaslara dayanan bir hükümet sistemi kurulmasını savunuyordu ve bu görüşe katılan elli üye ile kuruldu. Kısa sürede destek aldılar ve katılımcıları hızla çoğaldı. Beklenmedik eylemler yaptılar ve birçok bölgeyi hızla ele geçirdiler. Taliban 1995 de başkent Kabil’i kuşattı ancak başarısız oldular ve ağır kayıplar verdiler ancak pes etmediler bir yıl sonra tekrardan kuşattılar ve başarılı oldular, başkenti aldılar. Afganistan İslam Emirliği adı ile devletlerini kurduklarını duyurdular ancak uluslararası arenada tanınmadılar. Sadece Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bu oluşumu tanıdı. Uzun yıllardır işgal ve iç savaş ile cebelleşen Afganistan bitik haldeydi. Sağlık hizmetleri, eğitim hakkı, güvenlik ve diğer tüm vatandaşlık haklarından yoksundular ve yabancı ülkelerin yardımları ile yaşamlarını sürdürüyorlardı ta ki Taliban bu yolları bağlantıları da güvenli bulmayıp kapatıncaya yok edinceye dek…

El Kaide yardım ve yataklık yaptıkları yönünde iddialar vardı ve yaptırımlara uğradılar.1 Eylül 2001 de İkiz kulelere yapılan saldırıyı El Kaide üstlenince fırsattan istifade sürekli özgürlük isimli bir operasyon ile Afganistan’a girdi Amerika… Taliban yok edildi yani öyle düşünüldü ya da düşünülmek istendi. Ancak gerilla savaşları başladı. Kırsal bölgelerde pusular şehir merkezlerinde saldırlar gerçekleştirdiler ve tekrardan bölgeleri ele geçirmeye başladılar. Enteresan bir şekilde Amerika, Taliban gerillaları ile baş edemediklerini kabul edip Afganistan’dan çekildiklerini açıkladılar. Bu açıklamadan sonra bölgede bulunan diğer devlet kuvvetleri de yavaş yavaş çekilmeye başladı. Ve bu açıklamalardan sonra beklenen son oldu ve Taliban Afganistan’ı ele geçirdi ve halka zulüm derecesinde yasalar ve sözde şeriat kanunlarını uygulamalarını hat safhaya çıkardılar. Kadınlar sosyal hayattan men edilirken özgürlük namına hiçbir hak bırakılmadı. Erkekler de değişik yollarda eziyet görmemeye başladı.

Günümüz Afganistan nüfusunun yüzde 48’i Türklerden oluşuyor. Türklerin yoğunlukta olduğu kuzey kısmı güney Türkmenistan olarak adlandırılıyor. Afganistan devleti İngiliz ve Rusların bölgeye gelmesinden sonra oluşmuştur. Orta Asya’ya, sıcak sulara ve orta doğuya giriş çıkış için önemli bir kavşak konumundadır. İslam, Çin ve Hint kültürünün de buluşma noktasında yer alıyor Afganistan.

Dün Afganistan’ı yutmak için her hamleyi yapan Ruslar Taliban‘ı tanımada Bolşevik hükümeti olan dedeleri gibi en önde yürüyor.

Kendi eli ile yarattığı tüm terör örgütlerine ve Taliban’a savaş açtı(!) ve masum insanlar kadınlar çocuklar bu davanın kaybedenleri oldu... Sayısı net verilmeyen yüz binlerce insan hayatını kaybetti.

Özgürlük ve barış ekmek bu kadar kanlı mıdır?

ABD’nin asıl amacı hiçbir zaman demokrasi olmadı. Daima istikrarsız ülkeler yaratmak öncelikli adımdır çünkü Orta Asya petrol ve doğalgaz hatlarının kontrolü, İran’ı kuşatmak, Afganistan’dan gelen yasaklı maddeleri denetimi altına almak ve baş düşmanları Rusya, Hindistan ve Çin’i kontrol altında tutması her şeyden önemlidir.

Bölgesel ve uluslararası güçler Afganistan da varlık edinmek için diplomatik görünüşlü ahlak dışı kararlar ve tanımalar yapılıyor. Kurulan üsler ile ABD Çin’e set çekmeye çalışırken Ruslar sıcak denizlere inmek için neler yapacak. Çin setleri yıkmak hangi patlayıcı silahları kullanacak. Bölge hakları daha ne kadar zarar görecek? Unutulamamalıdır ki Amerika kadar Çin de zalimdir.

Yıllardır Uygur Türklerini Radikal İslamcı olarak tanımlayan Çin, Afganistan'ın yeni hükümeti olarak Taliban’ı resmi tanıyan ilk ülke olacak. Çin’in birçok projesi ve kuşak yol projesini Afganistan’dan yapacağı bilinen bir gerçek. Afganistan aralarında 1 trilyon dolar değerinde işlenmemiş maden kaynağına sahip. Afganistan nakite, Çin'in de madenlere ihtiyacı var.

Bölge’de güç savaşı sessizce devam ediyor ve bu sessizliğin uzun sürmeyeceği de bir gerçek.

Coğrafi konumu nedeniyle Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan göçmenler için transit ülke konumunda bulunan Türkiye, bazı göçmenler için de hedef ülke konumundadır. Bu ülkelerden biri de Afgan halkıdır. Ülkelerindeki Taliban rejiminden kaçıp göçmen yaşamayı göze alıyorlar. Gözden kaçırılmaması gereken bir şey vardır göç bazı insanların gördüğü gibi keyfi değildir, zorunluluktur. Türkiye hükümeti bu yoğun göçe karşı planlı davranmakta ve Taliban ile ortak diyaloglar kurmaya çalışmaktadır. Diplomasi yolu ile Orta Asya da varlığımızı korumaya zorunluyuz. Bahsedildiği gibi bir şeyleri meşrulaştırmıyoruz uluslararası arenada söz hakkı olan güçlü bir devlet olarak yapılması gerekenleri yapıyoruz.

Gel gelelim dün Türkiye de tesettürlü kadınlara yapılan eziyetler ve dindar kesimi kazıma çalışmaları hala akıllarda mıh gibi kazılıyken çalışmaları yapan malum parti bugün kadınların özgürlüğü adına çığlıklar atıyor. Atınız doğru olan budur ama sormadan edemeyeceğim özgürce örtmüş olduğumuz örtüleri sebep bilip bizi hakkımız olan eğitiminden neden mahrum bıraktınız? Neden bizi ayrıştırıp öteki konumuna soktunuz? Özgürlük kisveleriniz o zamanlar farklı anlamlar mı taşıyordu? Yoksa siz sadece menfaat ilişkisi gözetmek için demokrasi özgürlük kadın hakları söylemlerini kullanmayı tercih ediyorsunuz?

Fillerin savaşında ezilen daima çimler olur. Dün de bugün de bu gerçek varlığını sürdürdü. Dünya da vekalet savaşları sürdüren modern Talibanlar mazlumların yok yere öldürülmesini kuşların vurulmasından farksız görüyorlar.