ABD hâlâ Uranyum-235 mermileri kullanıyor!
Bugün, 2022 yılında aramızdan ayrılan rahmetli Sencer İmer Hoca’nın yaşadığı bir olayı anlatacağım. Berlin Teknik Üniversitesi’nde felsefe, sosyal bilimler ve matematik tahsil eden Sencer İmer, Erbakan, Özal ve Ecevit gibi liderlere de danışmanlık yapmış bir isimdir.
Bilindiği gibi 1. Körfez Savaşı’nı tüm dünya CNN’de canlı izledi. Bu şu demekti; “Bakın, Amerika dünyayı nasıl hizaya sokuyor, görün.”
Sencer İmer Hoca; “Savaş sonrası, Fransız bilim adamlarının Amerika’nın füze yağdırdığı o araziye gidip aldıkları mühimmat numunelerini tahlil ettikten sonra elde ettikleri bulguları biz de öğrendik” diyor.
O bölgeye attıkları
280 bin civarında mermi var. Uranyum -235’i kullanarak nükleer santral çalıştıran
Amerika, bu Uranyum -235 çubuklarını ömrü bittikten sonra depolamak yerine o
mermilerin içine Uranyum-235 koyuyor.
Çünkü Uranyum-235’in özgül ağırlığı 19,5 gram santimetreküp yani çeliğin üç katı!
Anlayacağınız Uranyum-235’den bir takım mühimmat yapıyorlar ve bundan 280 bin tane atıyorlar. Uranyum-235 çarptığı anda toz haline gelip enerji meydana getiriyor. Ve bu küçük partiküller havaya, suya ve toprağa karışıyor.
Bunu teneffüs eden askerler ve sivil halk bir müddet sonra nükleer olarak zehirlendikleri için kan kanseri oluyorlar.
Sadece kan kanseri değil çeşitli kanser hastalıklarına da yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Bugün ABD’nin mermi attığı o arazi radyoaktif olarak kirlenmiş durumda.
Dahası o bölgenin suyunu içen, havasını teneffüs eden, toprağında yetişen gıdayı tüken kadınların genetik yapıları bozuluyor. Ve çocuklar da genetik hasta olarak doğuyorlar. Üç gözlü, iki kafalı anormal biçimlerde doğumlar gerçekleşiyor ve çocuklar yaşayamıyor.
Bu genetik bozukluk bundan sonraki nesillerde de devam ediyor. Bu savaştan sonra artık bu iş yapılmıyordur diye düşünen İmer Hoca, bundan daha da korkunçbir gerçeği bizlerle paylaşmaya devam ediyor.
2019 yılında ona bir video geliyor. Videoyu gönderen kişi, Turgut Özal döneminde TÜBİTAK Başkanlığı yapan, Nükleer Enerji Profesörü ve Dünya Nükleer Enerji Topluluğunun da başkanı olan Sümer Şahin Hoca.
Videodaki bilgilere göre Amerika kendinden beklenildiği gibi bu Uranyum-235’i 2. Körfez Savaşı’nda ve başka savaşlarda da kullanıyor. Atılan mermi sayısının bir milyonu geçtiği ifade ediliyor.
İşin korkunç tarafı sadece
Irak’ta kullanmamışlar bunu. Afganistan’da, Bosna Hersek’te, Kosova’da,
Somali’de ve Suriye’de de kullanmışlar. 2019 yılında ve Suriye’de!
O bölgeleri nükleer olarak yaşanamaz hale getiren, oradaki insanların genetik yapılarını bozan ve kan kanseri yapan işte bu zalim Amerika’dır.
Ve bu bir insanlık suçudur. Çünkü bu radyoaktif zehirlenme nesilden nesile geçiyor. Bu yapılabilecek en büyük kötülük. İmer Hoca “bunun tüm dünyada reaksiyon görmesi gerekir” diyor ama kimsenin umurunda değil maalesef.
BM, bu konuda 144 tane ülkenin oyuyla ve sadece 4 ülkenin hayır oyuyla bu silahı yasaklamış. Hayır diyen ülkeler, ABD, İsrail, İngiltere ve Fransa.
Şimdi olaya bakın.
Bir Alman bilim adamı Irak’a gidiyor. O mermilerle tahrip olmuş bir tanktan bir numune alıyor. Bu numuneyi Berlin’e götürüyor. Ve orada üç üniversiteye götürüp inceletmek istiyor. Humboldt Üniversitesi “bu çok ağır bir radyoaktif malzeme biz bunu tahlil edemeyiz” diyor.
Sonra Berlin Teknik Üniversitesi’ne gidiyor. “Derhal bunu buradan götürün zira ağır radyoaktif içeriyor diyor” üniversite.
Son olarak Freie Üniversitesi’ne götürüyor. Fakat bundan sonra acayip bir şey oluyor. Bir gün sonra radyoaktifliğe karşı elbiseler giymiş özel bir polis ekibi geliyor ve bilim adamını tutukluyorlar.
Bilim adamı, Alman
mahkemesi tarafından hapse mahkûm ediliyor. Gerekçe; çok ağır bir radyoaktif
maddeyi Almanya’ya getirmekten suçlu bulunmuştur!
Evet, o bölgeleri zehirleyen Amerika’nın işlediği bu insanlık suçuna karşı neden ses çıkaramıyoruz? Medyamızda neden gündem edilmiyor? Siyasetçilerimiz neden suskun?