ABD Diyalogdan neden Rahatsız?
İçinde bulunduğumuz çalkantılı bölgesel ve küresel ortamda, her ülkenin birinci önceliği güvenliğini korumaktır. Ancak güvenliği korumak kadar sürdürülebilir, barış ve kalkınmaya uygun şartları oluşturmak da bir o kadar önemlidir. Bu nedenle Türkiye ile Suriye arasında diyalog çabalarının başlatılması geç kalınmış doğru bir adımdır.
Zira ülkemizi hedef alan PKK terör örgütü Suriye’de kamp kurmuş,
sömürgeci ülkelerden maddi ve manevi destek alarak güvenliğimizi tehdit
etmektedir. Türkiye, terör örgütünün ilk eyleminden beri oluşturduğu tehdidi
bertaraf etmek için verdiği mücadeleden birçok dersler çıkarttı.
Hiç şüphesiz çıkarttığı bu derslerden biri uluslararası düzeyde
somut işbirliği yapmaktır. Bu anlayış çerçevesinde Suriye ile diyalog
geliştirmeye çalışmaktadır. Türkiye, bu konuda başarılı olursa, terörü bitirmeye
ciddi katkısı olacağı muhakkaktır.
Hatırlanacağı gibi ‘’Arap
baharı’’ olarak tarihe geçen halk hareketleri, 2011 yılının Mart ayında
Suriye’ye de sıçramış ve büyük bir ihtilafa neden olmuştu. Söz konusu
gelişmeler Suriye başta olmak üzere bir bütün olarak bölgenin güvenlik ve
istikrarını derinden etkilemiştir. Bunun sonucunda yüzbinlerce Suriyeli ölmüş,
milyonlarcası yaşadıkları topraklardan başka ülkelere göç etmek zorunda
kalmıştır.
Suriye’deki bu kargaşayı sonlandırmak için Suriye’nin huzura
kavuşması gerekir. Bu nedenle Türkiye’nin Suriye ile başlattığı diyaloğun
önemli olacağını düşünüyorum. Zira bir insanın en temel amacı nasıl ki hayata
kalmaksa, bir devletinde en önemli amacı varlığını devam ettirmektir.
Dolayısıyla hem Suriye’nin devlet olarak varlığını devam
ettirebilmesi hem de toprak bütünlüğünü koruyabilmesi ancak vatandaşlarının
topraklarına geri dönmesiyle mümkündür. Çünkü unutulmamalıdır ki Suriye için en
büyük tehdit İsrail’dir. Suriye’ye ait ve stratejik öneme sahip olan Golan
tepeleri şu anda İsrail’in işgali altındadır.
Bu bakımdan Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesini sağlamak
sadece Türkiye ve Suriye için değil, bölgenin geleceği ve güvenliği açısından da
oldukça önemlidir. Çünkü Suriyeliler topraklarını terk ettikçe İsrail’in önü
açılmaktadır.
Bu nedenle Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak ve
Suriyelilerin topraklarına dönmesini sağlamak için rejimle diyalog geliştirmeye
çalışmaktadır. ABD ise, terör örgütlerini kullanarak Suriye’yi bölmek ve İsrail’e
alan açmaya çalışmaktadır. Onun için ABD, Türkiye’nin Suriye ile başlattığı
diyalogdan son derece rahatsız olmaktadır.
VOA sitesinde okuduğum bir haberde ABD’li üst düzey bir heyetin
Türkiye’yi ziyaret edeceğini yazıyordu. Muhtemelen Türkiye’nin Suriye ile başlattığı
diyalogdan vazgeçirmek için telkinlerde bulunacaklar. Ama ne derse desinler, Türkiye
ABD’nin bölücü stratejisine karşı, birleştirici stratejisinden asla taviz
vermemelidir.
Her zaman vurguladığımız gibi mesele ciddi ve derindir.