Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ekim 2023

ABD, aslında İsrail'dir!

Sayın Cumhurbaşkanı, İsrail’e soykırım suçu işlemeye devam etmesi için “açık çek” veren ABD’ye sert çıktı malûm:

“ABD uçak gemisini İsrail’e gönderiyor. Ne işi var? Gazze’yi vurarak ciddi katliamlara adım atacak.

Hani insan hakları, hani evrensel beyanname!”

Net,

Uluslararası hukuk diye bir şey yoktur.

Düzen, gücü yeten yetene düzenidir.

Ve maalesef koca İslam Alemi’nin gücü pek bir şeye yetmemektedir!..

Çok çok zengin halkı Müslüman devletler bile, pısık pısık dururken…

Tek güçlü ses, ekonomisinin iki yakasını bir araya getirmeye çalışan Türkiye’den gelmektedir.

Sayın Erdoğan, dünkü grup toplantısında da, “İsrail, devlet gibi değil, örgüt gibi davranmaktadır!” diyerek, dünyaya bir “one minute” daha çekti.

“Bu savaş değil, katliam!” dedi!

Katliam yapan bir örgüt, ne örgütüdür malûm!

Ne yazık ki, bu “örgüt” bütün dünyayı kontrolü altına tutuyor…

Başka ABD olmak üzere bütün dünyayı.

Büyük Şeytan ABD, terör örgütü İsrail’in maşası!

Cumhuriyetçisi, demokratı, ABD’li politikacıların hemen tamamı soykırım istiyor, manzara bu.

Gazze’deki bütün Müslümanların ve onlara destek veren bütün Müslümanların yok edilmelerini!..

Taş üstünde taş bırakılmamasını…

Dışişleri Bakanları, bizim Bakanımız Hakan Fidan ile görüşmesinden sonra attığı içinde “ateşkes” geçen twiti silmek mecburiyetinde bırakıldı malûm.

ABD’de ve Siyonizm’in kontrolündeki diğer ülkelerde, “Her iki tarafın sivilleri de ölmesin!” demek bile büyük cesaret istiyor.

Bu niçin böyle?

ABD’nin ekonomisindeki “Siyonist” ağırlığının yüzde 20 olduğunu söyleyenler de var, yüzde 37 olduğunu da…

Çok daha fazla, belki tamamı…

Rothschild ailesi, Rockefeller ailesi, Goldman Sachs ailesi, Kuhn Loebs ailesi, Warburg ailesi, Lazard ailesi, Moses Seifs ailesi.

ABD’nin parasını yöneten, yönlendiren aileler…

FED, Amerikan Merkez Bankası, ABD’nin değil, biliyorsunuz.

Rockefeller Tıbbı meşhurdur.

WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) her şeyi.

Dünyanın profesörü bir araya gelip, kansere çok iyi gelen bir ilaç keşfetse, FDA (ABD Gıda İlaç Dairesi) onaylamazsa hastaya yazılamaz!..

Kullanmaya kalkanın başına gelmedik bırakılmaz.

Merhum Hekim Ziya Özel, “Zakkumcu Ziya” lâkabıyla meşhurdur; Zakkum’dan ürettiği ilacın kansere iyi geldiğini söyledi diye perişan edilmişti.

Memleketin en popüler tıpçılarından, her çıktığı program çok iyi rating yapan Canan Karatay’ın bir anda baskı altına alındığını, ekranlardan nasıl silindiğini biliyorsunuz…

Sebebi, “Rockefeller Tıbbı”nın tezgâhlarını ortaya dökmeye başlaması.

Hiçbir hastalık tedavi edilmeyecek, sadece süre uzatılacak ve her hastalıktan mümkün olduğunca fazla para kazanılacak!

Rockefeller Tıbbı’na muhalefet eden bilim adamları ise, imha edilecek!..

ABD’li politikacıların, cumhuriyetçisi ile demokratı ile “kan istediklerini” söylemiştik.

Gazze’de taş üstünde taş kalmasın, bitkilerden ve hayvanlardan hariç bir tek canlı kalmasın.

Her konuşanın el yükseltmesi, ekonominin büyük ölçüde Siyonistler tarafından kontrol edilmesinden kaynaklanıyor.

Bu her yerde böyle.

Gazze’deki Müslümanların topyekun soykırıma tabi tutulduğu şu günlerde, sağda solda “İsrail mallarını boykot” listeleri yayımlanıyor yine.

İnternete girip “İsrail Mallarını Boykot” yazın, karşınıza hangi markalar çıkıyor.

En mahrem yerler için kullanılan “ürünlerin” en meşhurları, en çok satın alınanları…

Giyim kuşam, yiyecek içecek, deterjan, beyaz eşya…

“İhtiyaç” listemizin hemen tamamını, bunların markaları dolduruyor.

Hani, “Bu ürünlere boykot uygulamak” isteseniz, neredeyse “Peki biz ne yiyecek, ne içeceğiz?” diye düşünesiniz gelir.

Bunlar, medyanın da finansörleri haliyle, birçok medya kuruluşu onlardan aldıkları reklam paralarıyla ayakta duruyor.

Algı yönetimi, en önemlisi…

Birçok küresel televizyon markası ‘ve onların bizdeki uzantıları’ aynı kaynaktan.

Sosyal medyadaki bütün küresel markalar da öyle.

“Cumanız mübarek olsun!” mesajını atarken bile, Siyonizm’e para kazandırmış oluyoruz.

Ve maalesef, Hac İbadeti için yaptığımız masrafların çoğu da aynı yere gidiyor, bu kadar yani!..

Bunlar gerçekler…

Müslümanlar olarak, düşmanın silahlarından çok daha üstün, çok daha etkili silahlarla silahlanmakla mükellefiz.

Bu “caydırıcılık” için kullanılmak üzere, “Nükleer Silah” meselesinde de böyle, her biri nükleer silahtan da etkili olan diğer güç unsurları için de…

Biz ne kadar “özgür, bağımsız bireyleriz” dersek diyelim…

Ya da, “Kur’an ve Sünnet’e göre yaşamaya çalışıyoruz..” dersek diyelim,

Zihinlerimiz kontrol ediliyor.

Zevklerimiz belirleniyor.

İtibar ettiklerimiz belirleniyor.

Size bir soru:

“Birisi size, sizde İtalyan havası var!” dese ne hissedersiniz?

Ve bir başka soru:

Biri size, sizde Libyalı havası var!” dese ne hissedersiniz?

Büyük ihtimalle, birincisinden hoşlanır, ikincisine ise bozulursunuz…

Libyalı dendiğinde Çöl Arslanı Merhum Ömer Muhtar’a benzetildiğiniz, İtalyan dendiğinde ise “işgalcilere” benzetildiğiniz gelmez aklınıza!

X

Bizim neye nasıl bakacağımıza, nasıl yaşayacağımıza, neleri beğenip neleri beğenmeyeceğimize, kimlere benzetilmekten hoşlanacağımıza hoşlanmayacağımıza kadar…

En mahrem yerlerimiz için kullanılan ürünlere kadar…

Hemen her şeyimiz belirlenmiş gibi…

Kalplerimizin, beyinlerimizin kıvrımlarına kadar…

Her tarafımız kuşatılmış gibi…

Bu halden nasıl çıkacağız?

Kendimizi nasıl bulacağız?

X

Zafer, Müslümanlara, Rabbimizin vaadi…

Vaadi de, hangi Müslümanlara?

Ayet’le bitirelim:

“Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzünde hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslam'ı) onlar için yerleştirip sabitleştireceğini ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını va’d etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler, hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte asıl fasık / inkârcı olanlar onlardır." (Nur, 24/55)