Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Aralık 2020

AB Liderler Toplantısının Sonuçları

Bilindiği gibi AB liderleri 10-11 Aralık’ta Brüksel’de bir araya geldiler. Sonuç bildirisinde alınan kararlar, Türkiye ile ilgili kısmın dışında bütçe, iklim değişikliği, ABD ile ilişkiler, radikalleşmeye ve salgına karşı mücadele konuları yer almıştı. Ancak bu yazımızda toplantının Türkiye ile ilgili kısmı üzerinde duracağız.

Çeşitli uluslararası medya kuruluşlarının vermiş olduğu bilgilere göre; sonuç bildirisinin Türkiye’yle ilgili bölümü üzerinde uzun tartışmalardan sonra bir uzlaşmaya varıldığı açıklandı.

Açıklamayı özetlemek gerekirse; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tek taraflı adımlara devam ettiği, AB’ye karşı söylemini yükselttiği, Türkiye ile Yunanistan arasında görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için gerginliğin düşürülmesinde AB’nin ısrarcı olduğu ifade edildi. AB ile Türkiye’nin karşılıklı stratejik çıkarları bulunduğu ve Türkiye ile ilgili kararı, ABD’yle yapacakları istişareden sonra verileceği belirtildi.

Merakla beklediğimiz AB liderler zirvesinin sonuç bildirisinin özeti aşağı yukarı bu şekildeydi. Hakkaniyetten uzak son derece taraflı bu açıklamanın dört hususa işaret ettiğini düşünüyorum.

Birincisi, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Fransa’nın tüm çabalarına rağmen, Avrupa Birliği Türkiye hakkında sert yaptırım kararı almadı. Avrupa Birliği’nin siyasi liderliği Fransa’da değil, Almanya’da olduğu bir kez daha teyit edilmiş oldu.

İkincisi, Türkiye’yi kaybetmenin Avrupa üzerinde yaratacağı ekonomik ve siyasi maliyetini göze alamadılar. Türkiye, Avrupa için hem büyük bir Pazar hem de iç siyasi dengeleri yerinden oynatan göçü durduran ülkedir.

Üçüncüsü, ABD’ye danışmadan ve yeni yönetimin tavrını görmeden Türkiye’ye karşı nihai bir karar veremeyeceklerini demeleri, Avrupa Birliğinin tam olarak bağımsız olamadığını göstermiş oldu.

Dördüncüsü, Avrupa Birliği Türkiye’ye diyor ki; ben hem demokrasi ve insan haklarından bahsedeceğim hem de teröristleri ve darbecileri koruyacağım ama sen gözlerini kapat. Doğu Akdeniz’deki hakkını alacağım, sınırlarında bir terör devletinin kurulmasına yardım edeceğim, hak hukuk tanımayacağım, çifte standart tavrımı sürdüreceğim ama sen bize karşı sesini yükseltme.

Peki, ne yapmalı?

Dünya coğrafyasının en önemli bölgesinde yer alan Türkiye, çok merkezli dünya sisteminde birden fazla siyasi seçeneğe sahiptir. Uluslararası ilişkilerin dinamik ve değişken ortamında sahip olduğu seçenekleri gözden geçirmelidir.

Mevcut uluslararası sistemin en belirgin özelliği belirsizliktir. Belirsizlikler ülkelerin önlerini görmede engel teşkil eder. Ancak koşulları doğru analiz edebilen, sonuçları iyi hesaplanmış stratejiler üreten ülkeler ise, büyük fırsatlar elde eder.

Dedelerimiz bu ülkeyi bize tarihin bin bir zorluğundan geçip kan dökerek bize bıraktılar. O halde çalışarak, didinerek, ter dökerek, gayret sarf ederek bu toprakların her bir köşesini bir oya gibi işleyip güven ve huzurun merkezi haline getirmeliyiz.

‘’AB’nin yaptırım kararları’’ ile ilgili yazımın son satırlarını yazarken, ajanslara: ‘’ABD Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları onayladı’’ haberi düştü. Kimse moralini bozmasın Türkiye’nin ufku açıktır. Yeter ki kuşatıcı bir bakışa, birleştirici bir dile, gelişmeleri doğru değerlendirebilen sezgi gücüne sahip olalım.