A kalite insan olmadan hangi savaş kazanılır?
Gazze’de, Lübnan’da, Doğu Türkistan’da velhasıl kardeş ve inanç birliği olan coğrafyalarda yapılan zulümleri gördükçe üzülüyor ve beşerî sermaye sorunu olduğu düşüncesine kapılıyorum. Bu vehim mi ya da bir gerçeklik mi?
Önceki yazımda da insan gelişmesi ve
yeterlilik konusuna dikkat çekmiştim. Konunun önemini şu cümle yeterince
açıklayabilir: “Yeterlilik düzeyleri olmanız ve olmanızı istediğiniz yer
arasında köprü kurmanızı sağlar.”
Birey ve toplum olarak neredeyiz ve nerede
olmak istiyoruz? Bu soruya önceki birkaç yazı ile cevap vermeye çalışacağım. Bu
yazıda acaba insanımız yeterince yetiştirilebiliyor mu (gelişmiş mi) sorusuna
cevap arayalım.
Bunun için şahsi gözlem değil uluslararası verilerden
yararlanmak doğru bir yaklaşım olabilir.
Veriler
Birçok düşünce insanı “A kalite insan” yetiştirilmesine
dikkat çekmiştir. Bu kalitede beşeri
olmadan herhangi bir mücadeleyi kazanmak mümkün gözükmemektedir.
Peki soru şu: Türk insanının (T.C.
Anayasasına göre Türkiye’de yaşayan tüm insanlar) yetkin ve becerileri ne
durumda? Bunun cevabı ulusal ve uluslar arasın değerlendirme raporlarında bulunabilir.
Bu raporlar arasında üçünü zikretmek mümkün: Uluslararası
Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri
Araştırması (TIMSS), Uluslararası Yetişkin
Becerilerinin Ölçülmesi Programı’nın (PIAAC).
PISA sonuçlarına göre, “Türkiye’de matematik
alanında öğrencilerin %61,3’ü, fen alanında %75,3’ü ve okuma becerileri
alanında %70,7’si asgari performans düzeyine ulaşmıştır. Üst performans (A
Kalite denebilir) düzeyindeki öğrenci oranları ise matematik alanında %5,4, fen
alanında %4, okuma becerileri alanında %1,9’dur. Okuma becerileri alanında üst
performans düzeyindeki öğrenci oranının diğer alanlara kıyasla düşük olması
dikkat çekmektedir (PİSA 2022 Raporu, S: 13-14)
Türkiye’deki yetişkinler, Yetişkin Becerileri
Araştırmasına katılan diğer OECD ülkeleri ile kıyaslandığında değerlendirme
yapılan her üç alanda da (sözel beceriler, sayısal beceriler ve teknoloji
zengin ortamda problem çözme becerileri) ortalamanın altında performans
göstermişlerdir.
Yetişkin
PIAAC’da yeterlilikler belirli düzeylere
bölünerek 500 puan ölçeğinde tanımlanmıştır. Her düzey kişinin belirli bir puan
düzeyinde ne yapabildiğini özetlemektedir. Sözel ve
sayısal yeterlilikler için 6 düzey belirlenmiştir.
Yetişkinlerin sadece %0,5 civarındaki kısmı
sözel becerilerde en yüksek iki düzeyde (Düzey 4 veya 5) yeterlik
göstermişlerdir. Türkiye’deki yetişkinler sözel becerilerde 227 puan ile OECD
ortalaması olan 268 puanın oldukça altında performans göstermişlerdir. Türkiye
araştırmaya katılan ülkeler ve ekonomiler arasında sözel becerilerde sondan
üçüncü sırada yer almıştır.
Bu ölçümlerde sözelde üst düzey için şu
yetkinlikler beklenilmekte:
Anlamı
-“Bu düzeydeki (Düzey 4-326 (dâhil) – 376 (hariç) puan ) görevler
genellikle cevaplayıcının karmaşık veya uzun metinlerdeki bilgileri
birleştirmek, yorumlamak veya sentezlemek amacıyla çok aşamalı işlemler
yapmasını gerektirir. Görevlerin çoğu, kolayca göze çarpmayan bulgu
iddialarının veya ikna edici söylem ilişkilerinin yorumlanması veya
değerlendirilmesi amacıyla metinde yer alan belirli, merkezi olmayan bir veya
birden fazla görüşün tanımlanmasını ve anlaşılmasını gerektirir.”
-“Düzey 5: 376 puan ve üzeri: Bu düzeyde, görevler cevaplayıcının çok
sayıda ağır metinden bilgi bulmasını ve bu bilgileri bir araya getirmesini;
benzer ve karşıt görüşlerden veya bakış açılarından sentezler oluşturmasını
veya argümanlara dayalı bulguları değerlendirmesini gerektirebilir. Görevler
genellikle cevaplayıcının kolayca göze çarpmayan, edebi ipuçlarının farkında
olmalarını ve ileri düzeyde çıkarımlar yapmalarını veya uzmanlaşmış arka plan
bilgilerine sahip olmalarını gerektirir.”
Konuşulanı ve okuduğu metni anlamayan,
öğrendiğini sentezlemeyen insan sermayesi (!) ile ekonomik, teknolojik,
bilimsel vs hangi savaş kazanılır?
Cevap bölgedeki güncel gelişmelerde yeterince
açık değilmi?
Son söz: Kem alat ile kemalat olmaz.