Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Aralık 2021

A Haber özür diledi

Bediüzzaman düşmanlarına…

Bediüzzaman öyle bir külliyat ortaya koyup gitmiş ki, sanki hayattaymış gibi düşmanları nefret mahkemeleri kurup, kin kusuyorlar, iftira darağaçları kuruyorlar, öfke zindanları açıyorlar... Yani; tek parti dönemi zalimlerinin yerini almış günümüz cahil cühela takımının iftira ve nefret duruşmalarında aynı saldırganlık devam etmektedir… Bitmiyor düşmanlık ve bitmek bilmiyor alçakça saldırı ve kör olası nefretler…

Bediüzzaman’a diktatör milli şef saldırmış, CHP altı okunu sırtına saplayarak saldırmış, en acımasız zehirler saldırmış, hapishanede bilinçli şekilde camının kırılmasıyla soğuk en buz hali ile saldırmış, zındıka komiteleri, masonlar saldırmış, beli kırılan küfür yatalak olduğu halde saldırmış... Sizler kim oluyorsunuz ki, çapınız kaç ki? Saldırı katarına içi pislik dolu bir vagon olmaya çalışıyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri iki kahraman diğerlerine göre daha büyük saldırı görmüştür. Biri iman davasının sarsılmaz kahramanı Bediüzzaman, diğeri; vatanımızı maddi olarak gerçek manada kalkındıran ve samimi – gayretli devlet adamı Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dır. İslam düşmanları, hakikat düşmanları, maddi ve manevi kalkınmaya düşman olanlar, bu iki imar ve ihya eden dava erlerine düşman kesilmişler ve kesilmeye de devam edeceklerdir… Bediüzzaman eserleri ile bilinçli şekilde çökertilmiş imanı yeniden ihya etmek için sağlam temeller üzerine kurmuş, Erdoğan ise geri bırakılmış, hizmete susamış devleti ve hor görülmüş milleti maddi olarak yüzünü güldürür hale getirmiştir. Bu iman mimarı ve maddi hizmet mimarı iki kahramana sahip çıkmak ve saldırıları bertaraf etmek de iki hizmete önem veren vicdan sahiplerinin vazifesidir. En azından elinden gelen bir şey yok ise sevgisini ve duasını fazlasıyla katlar…

Beka âlemlerindeki Bediüzzaman yeni bir düşmanlık daha yaşadı: A Haber'de emekli savcı Cihan Ergün, adaletsiz davranarak; ebedi âlemlere göçmüş, yaşarken her türlü zulmü görmüş Üstadımıza saldırmış ve iftirada bulunmuştur. Saldırıdan bir gün sonrada A haber özür dilemiştir. En azından A Haber meseleyi özürsüz bırakıp bizlere: “Aaaaaa!” dedirtmemiştir. Keşke program anında Cihan Ergün’ün sözünü kesip, anında özür dilenmiş olsaydı. Yinede defalarca özür dileyen A Haber bizi bir nebze olsun rahatlatmıştır, a duruşu sergilemiştir…

Bir yargı mensubunun, kâinattaki var olan mutlak ve her varlığın hakkını teslim eden Allah'ın adaletini ispat eden Bediüzzaman'a düşman olması anlaşılır değildir. Adalet ve hukuk tahsili görmüş kişilerin, adalet için hukukun temini ve iman inşası için bir avuç kalarak dünya hayatından terhis olmuş ama arkasında kocaman reçeteler bırakmış bir kahramanın hukukuna daha fazla sahip çıkması, en azından toprak altında kendini savunacak durumda olmayan insana iftira etmemelidir. Kendisi emekli savcı ama Bediüzzaman nefreti mesaiye devam etmektedir.

Bediüzaman, Osmanlı padişahlarına ve Mehmetçik’e İslam’a hizmetinden dolayı sadece dostluk ve muhabbet beslemiştir, himmeti daima milleti olmuştur. İman mimarı bir insan, İslam fedailerine düşman olması demek; şuurdan emekli olması demektir. Bediüzzaman vefat edene kadar millete hizmetten emekli olmamıştır. İşte iman kahramanlarına düşmanlıkla şuurdan ve insaftan emekli olmuş kişilerinin durumu ortadadır. Sorarım size ey savcı: Akşemseddin ve diğer allamelerin, hocaların padişahlara tavsiyede bulunması düşmanlık mıdır, yoksa daha başarılı olmaları için ışık yakmak mıdır? Bediüzzaman, Cennet Mekân Sultan Abdülhamid'e düşmanlığından dolayı değil; muhabbetinden dolayı tavsiyede bulunuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın danışmanları, düşmanlık için mi vardırlar? Yoksa tavsiyelerde bulunmak için mi? Vefat etmiş ama reçeteleri ile iman kurtarma mesaisi devam eden birine emekli bir savcının düşmanlığı, mensup olduğu mesleğe bir gölgedir... Bizimde kendisine tavsiyemiz ama düşmanca olmayan; o kalın hukuk kitaplarına ayırdığınız zamanın çok azını Risale-i Nurlara ayırınız, Bediüzzaman’ın FETÖ gibi İslam düşmanlarına karşı verdiği mücadeleyi ve kahraman ecdadımıza karşı muhabbetini görmüş olursunuz. Bediüzzaman yaşasaydı eğer ve 15 Temmuz gibi bir alçakça girişim olsaydı, cübbesini tankların egzoz deliklerine tıkayıp, mermileri tokatlardı... Ha bu arada: Nur Talebeleri bölünmemişler; bulunduğu yerlerden küfür karşısında mücadeleye devam etmektedirler. Her biri vatan ve millet sevgisi şuuruyla, yeni nesillerin FETÖ alçağının ihanetine düşmemesi için büyük bir mücadele vererek, geçmişte olduğu gibi şimdide vatan ve millet bütünlüğüne silahsız güç olarak hizmet vermekteler. Bölünme yok ama meşrebe göre hizmet çeşidi çok, hepsi vatan için kendi nöbet yerlerinde, manevi nöbet tutmaktalar. Yazanda, çizende, okuyanda imandan başka bir şey demiyor. Allah hepsinden razı olsun ve bizlerin şuurunu emekli etmesin.

Son söz: Bizim mahallenin haber kanalı: A Haber’in o şahsın saldırısından dolayı özür dilemesi bizler gibi Üstadımıza muhabbeti olan Erdoğan’ı da memnun etmiştir. İman kahramanı Bediüzzaman’a ve siyasetin kahramanı Erdoğan’a, ne tür saldırı yapılırsa yapılsın, ancak daha fazla muhabbeti tetikler, duaları sel gibi eder…