99. YIL HEDİYESİ: TOGG
Dünyadaki sanayileşme yarışında yer almak isteyen Türkiye, 1950 yıllarında Başbakan Adnan Menderes’in büyük gayretleriyle harekete geçirilir.
Bu dönemde genç mühendis Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, Almanya’da elde ettiği birikimlerini yerli ve millî motor üretmek için elini taşın altına koyarak 26 Ocak 1956’da Gümüş Motor’u İstanbul’un Rami semtinde kurar. Fakat 1958’e gelindiğinde, Türkiye’de büyük bir devalüasyon olur. Gümüş Motor’da buna rağmen 9, 15 ve 30 beygirlik motorların seri üretimine başlanır. Fabrikanın açılışını Maliye Bakanı Hasan Polatkan yapar. Fabrika en kısa zamanda halk tipi otomobillerle memleket sanayinde bir çığır açmakla kalmayıp, çiftçilerin de imdadına yetişir. Bundan rahatsız olan Avrupalı şirketler motorların standartlara uygun olmadığı gerekçe göstererek Gümüş Motor’un ihracatını engeller. Bunun üzerine Gümüş Motor rakiplerine göre hem fiyat hem de performans bakımından çok avantajlı olduğundan Ortadoğu ülkelerinden yoğun talep görür.
Fakat ayak oyunlarının sonu gelmez; basın devreye sokularak “Gümüş Motor batıyor” türünden mesnetsiz manşetlerle büyük baskılara maruz bırakılır. Her geçen gün hisseleri düşen Gümüş Motor büyük bir çıkmaza sürüklenir.
Hikâye uzun!..
***
Erbakan’ın “Gümüş Motor”la başlayan Ağır Sanayi Hamlesi akâmete uğratılsa da, o ülkesinin müreffehe kavuşması için hayallerinden asla vazgeçmedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Motor Kürsüsü Öğretim Üyesi olan Erbakan, 1960’da Ankara Sanayii Kongresi’nde yaptığı konuşmada “yerli otomobil” fikrini ortaya attı. Bu fikir, dönemin askerlerinin yoğun ilgisine mazhar oldu. Ve Erbakan’dan konuyla ilgili bir brifing vermesi talebinde bulunuldu. Erbakan’ın Millî Savunma Bakanlığı’nın Konferans Salonu’nda verdiği brifing, kendisini dinleyen yaklaşık 200 generali heyecanlandırdı. İleri sürülen proje dâhiceydi ve hiç vakit kaybetmeden hayata geçirilmeliydi.
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in de onayıyla, Eskişehir Demiryolları Cer Fabrikası’nda yerli otomobil için gerekli faaliyetler başlatıldı. Memleketine sevdalı bir grup “babayiğit” ölüm uykusuna yatan “Ağır Sanayi Hamlesi”ni hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Türk mühendislerin başarılı ve heyecanlı gayretleri kısa sürede meyvesini verdi ve ilk yerli otomobilimiz olan “Devrim Otomobili” 1961 yılında üretildi.
15 Mayıs 1961’de Ankara’da düzenlenen Birinci Otomotiv Sanayi Kongresi’nde söz alan iş insanı BernarNahum yerli otomobil ve yerli motor girişimlerini kastederek, “Bursa’da şeftali yetiştirmek hem daha az zahmetli hem de daha kârlı bir iştir” sözleriyle rahatsızlığını dile getirdi. Bu çirkin öneriye tahammül edemeyen Makina Kimya Endüstrisi‘nde (MKE) çalışan bir genç mühendis ayağından çıkardığı ayakkabıyı kürsüye fırlatıp “Bize otomobili siz ürettirmiyorsunuz" diye bağırarak tepki gösterdi.
İşte böyle bir ortamda, 29 Ekim Cumhuriyet töreninde büyük bir heyecanla görücüye çıkartılan Devrim Otomobili; Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen mihrakların sabotesine maruz kalarak, tıpkı Nuri Demirağ’ın uçakları gibi seri üretimi yapılamadan kaderine terk edildi.
Kaderin cilvesine bakın ki, Eskişehir’de “yerli uçak” üretimine ket vuranlar yıllar sonra bu sefer de “yerli araba” üretimini engellemek için devreye girdi. Bu başarısızlığı(!) Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarihe geçen şu ifadeleriyle özetledi: “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla deposuna benzin koymayı unuttuk.”
***
Uzun yıllar yerli araba sevdasını dillendirmekten imtina eden “Türkiye’nin babayiğitleri” 2 Kasım 2017’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde meydana çıktı. Daha önce çelme takan devlet(!) bu defa yerli araba için önayak olduğunu dünyaya ilan etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ortak Girişim Grubu; Anadolu Grup, BMC Grup, Turkcell,Zorlu Holding ve TOBB’dan oluşan 5 babayiğit Türkiye’nin yüzünü ağartacak yerli otomobil için düğmeye bastı. 18 Temmuz 2020’de Bursa’nın Gemlik ilçesinde 1,2 milyon metrekarelik alan üzerinde kurulacak fabrikanın temeli atıldı.
Zorlu bir süreçten sonra prototipi tamamlanan ve aşama aşama kamuoyuna tanıtılan “Türkiye’nin Otomobili” için bütün imkânlar seferber edildi. 27 Aralık 2019’da Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen tanıtım toplantısıyla yeni bir “devrim”in kapıları aralandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank başta olmak üzere önemli devlet adamlarının katıldığı yerli elektrikli otomobil lansman töreni dünyada büyük yankı uyandırdı. Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmada, 60 yıl öncesine gönderme yaparak, “Devrim arabalarının önünü kestiniz, devrin arabalarını yaptık” sözleri lansmana damgasını vurdu.Bu ne demekti; Bursa’da hem şeftali, hem de Türkiye’nin vizyon projesi yerli ve millî otomobil TOGG üretilecek demekti.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş’ın liderliğinde yüzlerce hünerli Türk mühendisinin gece gündüz demeden alın teri dökerek ürettiği ilk yerli arabamız bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin 99. yılında Bursa Gemlik’teki fabrika bandında seri üretimine geçilerek, 2023’ün ilk çeyreğinde yollara düşecek.TOGG’un satışı ise Mart 2023 başlayacak.
Yüzde 51’i yerli olarak üretilen TOGG, otomobil piyasasında yeni bir çığır açacak.
Artık bu “devrim”in önünde kimse duramaz.
*
Amma velâkin,TOGG daha üretim bandından inmeden bazı çatlak sesler bu projeyi akâmete uğratmak için savaş baltalarını çıkartarak dezenformasyona başladı.
Yarından sonra Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun işi daha zor, mücadele yeni başlıyor. Servis ve elektrikli araç şarj ağları vs. gibi teknik altyapının problemsiz çalışması en az üretim kadar önemli. Üretmek bir mesele, fakat pazarlamak ve satmak bin mesele. Piyasa baronları kirli oyunlara başvurmak için pusuda bekliyor.
Meseleyi daha iyi anlatabilmek için örnekleri yineleyelim...
Uçak sanayinde çığır açan Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın uçaklarını “yakarız ama yine de sattırmayız” diyerek hangarlarda çürütenleri, millî ve yerli silah sanayisinin temelini atan Nuri Killigil’i katledenleri unutmadık, unutmamalıyız...
Devrim Otomobili 61 yıl önce yine bir Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümündeki törende stop edip yürümeyince, “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla deposuna benzin koymayı unuttuk” devriminin rafa kaldırılmasını unutmadık, unutmamalıyız...
Aman dikkat,bir markamızın daha çöpe atılmasına müsaade etmeyelim!..
*
Yolun açık olsun TOGG. Allah kazadan, beladan ve kem gözlerden ırak eylesin.
***
TOGG ÖZELLİKLERİYLE BAŞ DÖNDÜRÜYOR
5 farklı modelle seri üretimine geçilecek olan TOGG, 200 beygirlik otomobil 7.6 saniyede, 400 beygirlik otomobil ise 4.8 saniyede 0’dan 100 kilometre hıza çıkıyor. C segment Sedan ve SUV modeli 4×2 ve 4×4 seçenekleriyle, 30 dakikadan daha az bir zamanda şarj olma özelliğiyle ve sıfır emisyon salımıyla tam bir çevre dostu olarak dikkat çekiyor. Yeni nesil teknolojinin kullanıldığı TOGG’un uygun fiyatıyla da rekabetçi olacağı ifade ediliyor.
İlk ön siparişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen TOGG’un yollara çıkmasıyla birlikte Türkiye’nin cari açığı 7.5 milyar dolar azalacağı hesaplanıyor. Otomobilin ilk yıl üretim hedefinin yaklaşık 17-18 bin civarında olacağı tahmin ediliyor. 2030'a kadar tek bir platformdan 5 farklı modelde toplam 1 milyon araç üretimi planlanıyor.
Türkiye’de yılda yaklaşık 200 bin adet SUV model satıldığı göz önüne alındığında, Togg’un ilk yılında SUV pazarından yüzde 10’a yakın, kendi segmenti olan C-SUV pazarından ise yüzde 15 kadar pazar payı alacağı öngörülüyor.