Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 May 2022

9. Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali

Rüya ve masal. Ağaç ve meyve. Toprak ve su. Gök ve güneş. Ay ve gece. Bulut ve yağmur. Ne güzel ikili hepsi de. Şiir ve şehir: Sultanbeyli.

Sultanbeyli, İstanbul’un yeni ilçelerinden ancak kadim kültürün en güçlü temsilcisi durumuna gelmiş durumda. Temelini kültür ve sanata yaslayan Sultanbeyli’de takdire şayan işler oluyor. İmrenilen ve örnek alınan güzel işler bunlar. Güzel işleri de güzel insanlar yapar. Hüseyin Keskin, ismi şiirle anılan bir siyasetçi. Kültür ve sanata ömür ve emek veriyor. Semeresini de alıyor. Adeta taşra durumunda olan Sultanbeyli, Hüseyin Keskin ile artık kültür ve sanatın konuşulduğu,himaye edildiği bir şehir olmuştur. Bunu şehrin sokaklarında gördüm. Tabelalarda gördüm.

Tanıtım çok önemli. Sultanbeyli Belediyesi de yaptığı kültür-sanat faaliyetlerini gönlümüze nakşedercesine yapıyor, anlatıyor, emek veriyor. Ter akıtıyorlar.

Değerli dost, Kültür Müdürü Mehmet Mazak ile sokaklarını gezdiğimiz Sultanbeyli’de şiir teneffüs ettim. Evet, her mekânda şiir vardı. Çünkü şiir inceliktir, nezaket ve letafet vardır şiirin uğradığı mekânda. Sultanbeyli’de nereye gittiysek orada güzellik vardı.

Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyli’de uzun süredir görev yapıyor, seçiliyor. Burası mühim, seçilmek. Evet, çok şey arasından en güzelini, en iyisini seçersiniz. Sevilen seçilir. Güzel hizmetlerle anılmak da şiire dahil burada. Bu cümlelerle herkesin takdir ettiği masalımsı bir geceye dönelim.

İstanbulensis şiir gibi mekânda, Küçüksu Kasrı’nda 25.05.2022 Çarşamba günü saat 20.00’de Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’in konuşmalarıyla başladı. Programlar 28 Mayıs'a kadar sürecek.

Başkan Keskin: "Bizler medeniyetimizin ve özellikle İstanbul'un sesi olmuş şairlerimizin mısralarında yürümenin gururunu her daim yaşadık, yaşamakla da kalmadık, ulaşmak istediğimiz çıtayı harmanladık.” diyerek başladığı konuşmasında “Bin yıllık mazimizde halk edebiyatımızla, divan şiirimizle olsun, nice başyapıtların altına imzamızı atan bir ecdadın mensuplarıyız." dedi. Festivale bu yıl 12 ülkeden 25 şairin katılacağını aktaran Keskin, şöyle devam etti: “Festivalimizi şereflendiren kültür erbaplarımız da barışın, aşkın ve kardeşliğin şiirini geçmişin kaynağından aldıkları ilhamla yazmaya devam ediyorlar.” Keskin, festivalin bu yılki temasını "Şiirin ve Şehrin Kapısı, Kaleden Şehre" olarak belirlediklerine işaret ederek, "Kısa bir zaman sonra dünya turizmine kazandırmayı amaçladığımız Aydos Kalesi'ne atıfta bulunmak istedik. Zira İstanbul'un her köşesinde insanımızla şehrin arasında kopmaz bir bağa nasıl rastlıyorsak, şairlerin şiirleri ile de her seferinde Dersaadet'in yeniden inşa edilen bir çekim merkezi olduğuna tanık oluyoruz." diye konuştu.

Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, festivalin edebiyatın bir sesi olduğunu, yurt dışından gelen şairlere de bir kültür elçisi gibi görev yürüterek Türkiye'yi tanıttığını söyledi.

TYB Onursal Başkanı D. Mehmet Doğan da şiir ve edebiyatın bir milletin özü olduğunun altını çizerek, "Bizi manevi olarak en güçlü ifade eden sanat şiirdir. İstanbul, Türkçenin en büyük şairlerini yetiştiren, yaşatan büyük bir medeniyet merkezidir.” diyerek hafızalarda kalan güzel bir konuşma yaptı. Şair Nurullah Genç ise "Bizim için şiir hayatın damarıdır.” dedi.

Böyle programların başka güzel tarafları da var. Dostların bir araya gelmesine vesile oluyor. Şairlerden Mehmet Aycı, Burhan Sakallı, Yasin Mortaş ve Mehmet Narlı gibi değerlerle hasbihâl ettik. Şair Mehmet Narlı’dan aldığım şu cümleleri aktarıyorum: “Bu tür şiir festivallerinin olmasını çok olumlu buluyorum. İstanbulensis’in en önemli özelliği sürekliliğinin olması. Belediyelerin böyle programları himaye etmesi ve desteklemesi gerekiyor. Bu programlarda şairlerimiz bir araya geliyor ve çeşitli fikir teatilerinde bulunarak kanaatlerini ortaya koyuyorlar. Sadece şiir okuma ile sınırlandırmadan çeşitli söyleşi ve panellerle şiiri gündemde tutmak daha faydalı olacaktır.”

Sultanbeyli Belediyesi Kültür Müdürü Mehmet Mazak’ın anlık ama anısı olacak türden şu cümleleri kayda değerdi: “Sanat saltanattır, Kanûnî’ye uzun süren hükümdarlık süresi sorulduğunda iki şeye dikkat çekmiştir:Baki ve Mimar Sinan’ın kendi devrinde himaye edilmesi. Mehmet Mazak ile yapılan çalışmaları değerlendirdik. Kendisi de yazar olan Mazak, şehir kültürü üzerine yazıyor ve değerli eserleri mevcut. Şu sözünü çok kıymetli buldum: “Yazarın, sanatçının büyüğü küçüğü olmaz.” Kısa şehir turunda bir harika söz de Yasin Mortaş’ın ağzından duyuyorum: “Nezaket, şiirdir.”

Belediyecilik gönül işidir, derler. Evet, bunu Sultanbeyli’de gördük. Şehre sinen her çalışmada gönül işçiliği olduğunu söyleyebilirim. Şiir programları genişleyerek, okullarda söyleşiler yapılarak devam ediyor. Hüsnü Özyeğin Anadolu Lisesinde buluştuğumuz öğrencilerimiz de bu programlardan nasibini aldı. Şair Sıddık Ertaş, Ercan İriş, Aydos ve Teferrüç dergilerinin emektarlarından. Liseli gençlere örnek oluyorlar. Gençlerimizin kalbine dokunan bu güzide eğitimcileri takdir ediyorum. Buradaki programda Sultanbeyli Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Yavuz Kurt da güzel bir konuşma yaparak Yunus Emre’den bir dörtlük okudu. Macar dostumuz Şair BalazsSzöllössy ile konuştuğumuz paneli Ulaş Konuk yönetti. Ulaş Konuk, özenle hazırlığı sorularla programın akışını güzelleştirdi. Öğrenciler de ilgiyle dinlediler ve program sonunda güzel sorular sordular. Değerli dost Kültür Müdürü Mehmet Mazak, bizleri burada da yalnız bırakmadı. Okul yöneticileri ve öğretmenleriyle Hüsnü Özyeğin Anadolu Lisesi de Sultanbeyli’deki kültürün ve şiirin havasını teneffüs etmiş.

9. Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivali, masal gibi geçiyor. İstanbul çiçeği şiir olmuş, yaşasın! Emeği geçenleri, şehri güzelleştirenleri, şiiri baş tacı yapanları kutluyorum. Hüseyin Keskin ve ekibi gönüller yapmaya gelmişler, bu dünyaya başka niçin gelinir ki?..