​​​​​​​TİHEK, insan hakları ve ayırımcılıkla mücadele
Dünyanın adaletsizlikle dolup taştığı, bireylere ve sosyal katmanlara yönelik ayırımcılığın en üst seviyeye çıktığı yüzyılımızda Türkiye, hakkaniyet ve adalet adına uluslararası arenada büyük çaba gösteriyor. Anlatacağım kurum bu anlamda hak, adalet, hakkaniyet esaslı ve değer ekseninde faaliyet yürütmek üzere yeniden yapılanarak insanımıza hizmet etmekle görevli.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK).
Kurum, 2016 yılında 6701 sayılı kanunla kuruldu. 3 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından seçilen bu kurum, insan hakları ve eşitlik alanında adından çok söz ettirecek.
Türkiye, devlet ve millet olarak sahip olduğu değerlere dayanarak yeni bir dünyanın kurulmasını arzu ediyor. Bunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hem uluslararası toplantılarda hem de Türkiye’de pek çok kez, “Adil bir dünya için çabalarımızı her platformda kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadeleri ile dile getirdiğine şahit oluyoruz.
Bilhassa gelişmiş ülkelerin adaletten ayrıldığı, ayırımcılık ve ırkçılığın bu ülkelerde yaygınlaştığı ve büyük devletlerin paylaşımda cimrileştiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu süreçte bütün devletler, milletler ve bireyler için adalet ve eşitlik talebi zor olduğu kadar değerlidir, önemlidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya 5’ten büyüktür” söyleminin dünya devletleri ve milletleri nezdinde bulduğu karşılık takdire şayandır. Ak Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile sohbet ediyorduk. Geçen gün Moskova’ya yaptığı ziyaretten ve daha önce gittiği ülkelerdeki görüşmelerinden bahsederek, “Cumhurbaşkanımızın mağdur milletler için vermekte olduğu mücadele büyük takdir görüyor. Bunu gittiğimiz her ülkede hem resmi makamlar hem de sivil bireyler ve sivil toplum örgütleri dile getiriyorlar.” dedi.
Evet, Türkiye mağdura, mazluma umut olurken bütün kurumlarımız da buna uygun yapılanmalıdır.
TİHEK;
İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi başlığında insan hakları ihlallerini re’sen incelemek, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmekle görevlidir. Keza insan hakları alanında yaşanacak gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek de kurumun görevleri arasındadır.
Ayırımcılıkla mücadelede ise, cinsiyet, ırk, renk, dil, inanç, mezhep, siyasi görüş, sağlık, yaş, medeni hal gibi alanlarda yaşanacak ayırımcılıklara karşı mücadeleyi esas alır.
TİHEK İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Ulusal Önleme alanında da görev icra ediyor. Kurum, yaşama hakkından ifade özgürlüğüne, özel hayata saygıya kadar; eğitim ve öğretimde, yargıda, kolluk ve sosyal yardım alanında yaşanacak ayırımcılığa kadar çok geniş yelpazede görev icra ediyor.
Bendenizin de komisyon üyesi olarak seçildiğim ayırımcılıkla mücadele her ülkede en önemli başlıktır. Yukarıda saydığım alanlardaki ayırımcılıklarla mücadelede kararlı bir kurum olmayı hedefleyen ve sorumluluklarını müdrik bir kadronun iş başında olması ümitvar olmamız için yeterlidir.
TİHEK’in başkanlığını Av. Süleyman Arslan yapıyor. Süleyman Başkan’ın bu alanda uzun yıllardır uluslararası çapta çok değerli çalışmaları bulunmakta. Ehil, liyakatli üyelerin yer aldığı TİHEK Hılfu’l Fudul’dan, medeniyet değerlerimizden, iç hukuk ve “evrensel hukuk”tan hareket ederek ve hiçbir yerden emir ve talimat almadan çalışmalarını sürdürecek.
Bakınız,
Kurum, hiçbir şekilde izin alma gereği duymadan, “özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerlere haberli veya habersiz ziyaretler gerçekleştirebilecek.” Ziyaret sonunda ilgili makamlara tavsiyede bulunabilecek.
Bu kadar mı?
Mevzuatı aynen yazıyorum:
İnceleme ve araştırma sonucunda başvurunun yerinde olduğu kanaatine varılması halinde ihlal kararı verilecek. Başvuru konusunun ayrımcılık yasağı ile ilgili olması durumunda ihlal kararı ile birlikte başvuru yapılan taraf hakkında idari yaptırım kararı da verilebilecek. Konusu suç teşkil eden insan hakları veya ayrımcılık yasağı ihlallerinin tespit edilmesinde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulabilecek.
Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, bu ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, failin ekonomik durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi dikkate alınarak ihlalden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri hakkında bin liradan 15 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.