Gel de bunlara Müslüman de
“Burası Muş'tur yolu yokuştur. Giden gelmiyor acep ne iştir…”
Dillere destan bu türkünün sözleri hepimize çok tanıdık geliyor değil mi? Bir hikâyesi var bu türkünün… Çok hüzünlü bir tarafı olduğu gibi büyük bir özlemin de dile gelişi…
Kısaca değinelim…
Yemende Osmanlı askerleri için yakılmış bir ağıt. Birçok aile Yemen cephesine gönderdikleri evlatlarından bir daha haber alamadılar. Bu türkü o zamanlarda yaşanan onca acının, dramın, hasretin ve kahramanlığın izlerini dünya tarihinden bugüne kadar taşımış en önemli ağıtlardan biri...
Bugün de Yemen’de şahit olduğumuz felaketi dille, yazıyla hele ağıtlarla anlatmak mümkün değil! Yemen’in dayanılmaz acısı karşısında elimden bir şey gelmemesinin suçluluğunu duyuyorum şahsen. Eli kolu bağlı açlığa, sefalete ve katliamlara tanıklık etmek zor geliyor bana… Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun ablukası sonucunda, Yemen dünyanın en büyük katliamlarından birini yaşıyor, açlık her yerde!.. Yemende nüfusun yarıdan fazlası açlık sınırında nerdeyse! Milyonlarca çocuk açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Gıda, su, elektrik yok. Ülkenin altyapısı çökmüş durumda. Üstelik Suud, ülkeye Uluslarası yardıma bile izin vermiyor…
Bu çatışma nasıl üretildi bunu uzun uzadıya sorgulamak niyetinde değilim ama şunu belirtelim ki, 2015'in başlarında İran destekli Şiî-Hûsî milislerin başkent Sanaa ve çevresini ele geçirmesiyle patlak verdi dram! İşgal edilen bölgeleri Hûsîlerin elinden alabilmek için ABD desteğinde ve Suudi Arabistan liderliğinde oluşturulan askeri koalisyon Yemen’i en acımasız şekilde öldürüyor! Bir otobüste seyahat ederken 50 hafız çocuğun şehit edilmesi Müslüman yüreklerde ne kadar ateş bıraktı bilmiyorum ama benim içim yanıyor hala! Öfkem cehennem ateşine rahmet okutacak gibi.
Bu krizinin İslam dünyasının krizine dönüştüğünü söylesem yerindedir. Birçok meselede olduğu gibi burada da reaksiyon göstermeyi bırakın acizce seyrediyoruz. Ortadoğu coğrafyasındaki liderlerinin çoğuna bir diyeceğim yok, onlar zaten menfaat, çıkar ve şahsi istikbal peşindeler. Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve ABD’nin kuyruğundan bizim dünyamızda haydutluk peşindeler.
“Gel de bunlara Müslüman de...”
Bu üç ABD beslemesi, bölgede İsrail desteğiyle Türkiye aleyhine antlaşmalar yapıyorlar. Filistin’i İsrail’e yedirme peşindeler. Her yerde Müslüman avında olan bu İsrail uşakları biliyorsunuz Katar’ı işgale kalkıştılar. Katar üssümüzdeki 200 askerimizle bunlarla baş ettik. Bu kadar acizler de. Bu, Lawrence uşakları İsrail ve ABD uşaklığını o kadar abarttılar ki Türkiye’yi bölgede sömürgecilikle ve fitne çıkarmakla suçlama noktasına geldiler. Eğer öyle olsaydı geçmişte at sürdüğümüz yerlerde karşılık bulmaz olurduk. Bugün yeniden, Afrika’dan, Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlara kadar her yerde, gönüllerde varız. Düştüklerinde ilk koşan Türki’yedir.
“Mankurt” zihinlerin sorunu zihinsel köleliktir. ABD arkasından bize kabadayılık yapıp tehdit savuruyor. Önemsemiyor, dikkate almıyoruz ama ihanetleri bizleri üzmüyor değil…
Müslüman dünyanın sorunlarını yine Müslümanlar çözmelidir düşüncesindeyim. Başkalarının işimize burunlarını sokmaları içimizin kanamasına neden oluyor. Aleyhimize oluyor. Coğrafyamızın hayrına olmuyor. Saddam buna örnektir. ABD hesabına çalıştığında kahraman muamelesi görüyordu. Ne zaman ki ülkesi için çalışmaya niyet etti hemen hesabını kestiler. Üstelik bir Bayram sabahı asılmıştı. Çok üzülmüştüm ve anam ağlıyordu adeta bizim evde matem havası vardı o gün. Anamın tepkisini öğrenmek için dedim ki,
“Saddam bir diktatördü neden ağlıyorsun anam”
Verdiği cevap kitaplar dolusu ders niteliğindeydi:
“Oğlum dedi. Saddam’ın diktatör olduğunu ben bilmiyor muyum? Bu bizim iç meselemizdir. Sevabıyla, günahıyla Saddam bizim dünyamızın insanıydı. Bu hesabı biz görmeliydik. Asacaksak biz asmalıydık. Elin Gâvurunun ipiyle asılması çok zoruma gitti.”
Anam çok haklıydı. Çok iyi bir ders vermişti genç yaşımda bana.
Evet… Bugün de bu üç ülkenin yaptıkları ortada. Bizim dünyamız adına sicilleri kabarık ve çok kötü! Türkiye’ye ve Müslüman dünyaya düşmanca tavır alışları ve saldırıları ortada. Sonuçta bu onların, bölgemizin hayrına olmayacak. İşleri bitince Saddam’ın akıbetine uğrayacaklar. İpleri çekilecek kesin…
Bütün ihtilaflarımıza rağmen Müslümanın, Müslümandan başka dostu olmamalıdır.