Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ocak 2019

​​​​​​​ABD piyonluğu buraya kadar

ABD, Suriye’de YPG’lileri paralı asker olarak kullandı. Bir ABD askerinin aylık maliyeti 2 bin dolar iken, bir YPG’linin tüm gideri 300 dolardı. Çatışmalarda ölenlerin anaları da ABD’li değildi. Önce DEAŞ’ı besleyip büyüttüler, DEAŞ kontrollerinden çıkınca onu ortadan kaldırmak için ucuz maliyetli piyonlara yöneldiler. Tıpkı satrancın ağır oyuncuları fillerin, atların ve kalelerin geriden gelmesi gibi… DEAŞ’ı gördükleri yerde bombaladılar. Karşı karşıya gelinecek yerlerde ise YPG piyonlarını öne sürdüler. Marjinal hale getirdikleri bir grubu diğerine kırdırırken kendileri yeni yeni üsler kurmanın peşindeydi.

Trump’un kararı sonrası ABD er veya geç çekilecek. Onlarla birlikte YPG de çekilmek zorunda. Bunu ABD’liler de biliyor, YPG’liler de… Buraya kadardı. Türkiye’nin YPG’ye tahammülü yok. PKK’nın Suriye kolu, Abdullah Öcalan’ın talimatı ile “Bahoz Erdal” kod adlı Fehman Hüseyin tarafından kurulup yönetilmişti. Bahoz Erdal da 2016’nın Temmuz ayında Tel Hamis Tugayları tarafından bir suikastla öldürülmüştü.

Suriye’de de azınlıkta olan ve geçmişte kimlik bile verilmeyen Kürtler’in çoğunluğu inançlı insanlardı. Bunlar ağırlıklı olarak Türkiye’de göçmen durumundalar. Kendilerine lejyonerlik teklif edilen ABD kontrolündeki PKK uzantıları ise ABD askeri olmadan bir varlık gösterebilecek durumda değiller.

Treni çoktan kaçırdılar

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Arap ülkelerini gezerek Suriye’den çekilme kararını anlatmaya ve onları yalnız olmadıklarına ikna etmeye çalışıyor. Peki ABD kaç askerini çekecek? Topu topu iki bin. Orta Doğu’daki ABD üslerinde 54 bin asker bulunduğu dikkate alınırsa Suriye’den çekilecek asker sayısı devede kulak gibi… Suriye’den çekilme sebepleri de ABD askerinin Türk askeri ile karşı karşıya kalmaması için… Çünkü ABD’in aklı başında insanları çok iyi biliyorlar ki, YPG’yi savunmaya kalkarlarsa ABD’ye bir hayli cenaze taşımaya başlarlar.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu daha yeni açıkladı. Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna harekât planı, ABD’nin çekilmesi ile bağlantılı değil. Türkiye bu harekâtı zaten yapacaktı. Amaç, Münbiç’i de, Suriye’nin kuzeyini de, Kandil’i de PKK’dan tamamen temizlemek. Çünkü Kandil devam ettiği sürece Türkiye’ye de, Türkiye’deki Kürtlere de rahat ve huzur yok. PKK, silah bırakmadığına, barış sürecini bozduğuna ne kadar dövünse az, treni çoktan kaçırdılar.

Bolton dersini aldı

Suriye’de iç savaş başladığında Türkiye, PYD – YPG’liler Fırat’ın batısına geçemez diye bir karar aldı. Eğer ABD’liler Obama döneminde söz verdikleri gibi Münbiç’e girdikten sonra YPG’yi geri gönderselerdi, problem bu kadar büyümeyecekti. Bu konuda Türkiye’yi aldatma yolunu seçtiler. Trump döneminde yapılan anlaşma ile de Türkiye ile ortak devriyeler oluşturarak Münbiç’i YPG’lilerden tamamen boşaltacaklardı. Bunda da oyalama taktikleri uygulayarak anlaşmayı hayata geçirmediler. Çavuşoğlu’nun dediği gibi Münbiç anlaşmasına uysalardı bu noktaya gelinmeyecekti.

ABD’nin eski Savunma Bakanlarından Chuck Hagel, YPG’liler için Türkiye’den garanti isteyen Bolton’un Türkiye’den eli boş dönmesini ‘aşağılayıcı’ olarak nitelendiriyor. Trump’un danışmanı olan Bolton, bırakın Cumhurbaşkanı’nı, Türk Dışişleri Bakanı ile bile görüşemeden paltosunu giyip arkasına bakmadan gitmişti.

Daha Türkiye’ye gelmeden eski alışkanlıkla masayı şekillendirmeye ve İsrail’den kendi şartlarını empoze etmeye kalkan Bolton, Türkiye’den hayatında unutamayacağı bir ders almıştır. Türkiye için öncelikli tehlikenin PKK ve onun uzantıları olduğu gerçeğini Trump bile anlamışken, ABD derin devletinin hala yanlışında ısrar etmesi sadece ABD’yi gülünç duruma düşürmeye yarıyor. Yıllardır kale gibi gördükleri Tunceli’den bile temizlenen PKK’nın, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinden de temizlenme zamanı gelmiştir. Artık PKK’ya veda zamanı…