Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Kasım 2018

​​​​​​​ABD, Münbiç’ten defol!

ABD işgalcidir. Münbiç’te işgalcidir. Suriye’nin kuzeyinde işgalcidir. Tıpkı Irak’ı, Afganistan’ı işgal edip oralarda binlerce, on binlerce insanın ölümüne sebep olduğu gibi… Türkiye’nin müdahalesi olmasa Suriye’nin Kürt, Türkmen ve Araplarını birbirine kırdırmak için gizli değil, açık hedefler peşindedir!

ABD’nin, Münbiç’i işgal etmesinden önce Türkiye, kesin bir hedef koymuştu. PYD/YPG’nin Fırat’ın batısına geçemeyeceğini söylemiş ve bunu dünya kamuoyuna deklere etmişti. ABD bunu umursamadı. Hile yaptı, Münbiç’e girdi ve çekilmedi. Türkiye baskı yaptıkça, YPG’nin Münbiç’i boşaltmasını istedikçe işi yokuşa sürdü. Mecbur kalınca da gelin devriyeler kurup şehri birlikte kontrol edelim dedi. Devriye işini de sulandırdıkça sulandırdı.

Aslında YPG bir şey ifade etmiyordu. Tıpkı “Zeytin Dalı Harekatı”nın yapıldığı Afrin’de olduğu gibi… Afrin’de ABD askeri yoktu, YPG’ye verdikleri her türlü silah, teçhizat, mühimmat, eğitim ve tahkimat desteğine rağmen YPG’nin Afrin’den çıkarılması topu topu iki ay sürdü.

ABD, YPG’yi ne kadar eğitirse eğitsin, onlardan ne asker ne de savaşçı olamayacağını kendisi de biliyor! Temellerinde korkaklık ve terör olanlar ancak kimsesiz, silahsız, savunmasız insanlara karşı eylem yapabilirler. Pusu kurup, insanları katledebilir, vur kaç taktiği gibi eylem üretebilirler. Terörün gerçeği budur. Türkiye, bu gerçeği 40 yıldır yaşıyor.

***

ABD’nin Suriye Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey, daha önce yaptığı gibi yine itiraf etti. YPG’nin PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğunu, ancak ABD, YPG’yi terör örgütü olarak tanımadığı için onu kullanma yoluna gittiklerini söyledi. Defense One isimli kuruluşun yıllık savunma zirvesinde konuşan Jeffrey, ABD’nin DEAŞ yenilgisinin ötesinde hedefleri olduğunun ortaya çıkmasından sonra Türklerin kendilerine zorluk çıkarmaya başladığını anlattı. Büyükelçi üstüne basa basa, “Türkler güney sınırlarında PKK ile ittifak içinde olanları görmek istemiyor” diyerek Türkiye’nin ABD’ye bunu çok açık bir şekilde ifade ettiğini, kendi medya kuruluşunda açıkladı.

ABD, başlangıçta DEAŞ’ı bahane etti. Ama asıl niyetini hayata geçirip Suriye’nin kuzeyini işgal ederek oraya yerleşti. Bölgeyi kendi ülkesinde yayınlanan haritalarda NATO bölgesi gibi göstermeleri de bunun açık delili...

Bizim kamuoyunu yanıltan konu ise ABD’nin YPG’ye binlerce TIR silah verildiğini, ABD propagandasında kalarak yazıp çizmemiz. ABD’nin YPG’yi silahlandırdığı doğru ama ortada o binlerce TIR silahı verecek YPG’li yok. Sağdan saysanız, soldan saysanız YPG’lilerin sayısı sınırlı… Silah altına alıp eğittikleri PKK’lı gençler yetmiyor, genç kızları da eğitiyorlar, o da bir işe yaramıyor. Oraya yığdıkları silahların çoğunluğu kendi askerlerinin ihtiyacı için... Dünya kamuoyuna Suriye’nin kuzeyinde çok az asker bulundurduklarını söylüyor ama kurdukları 22 üste ne kadar asker olduğunu açıklamıyorlar.

***

DEAŞ’a karşı savaşan asıl güç YPG çapulcularını değildi, onların arkasındaki Amerikan komandolarıydı. Onlar da ABD’nin hava desteğinde ilerliyorlardı. YPG’ye askeri mühimmat ve eğitim desteği verildi ama DEAŞ’la karşı karşıya gelince bunun bir işe yaramadığı anlaşıldı.

Batı medyası, YPG’nin bir terör örgütü olduğunu, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğunu göz ardı ederek, ABD silahlı kuvvetlerinin medyaya kasıtlı olarak sunduğu verilerle haber yaptı. Suriye’de birlikte hareket edilecek tek aktör gibi gösterdiler. Halbuki Türkiye’nin ABD’ye “DEAŞ’a karşı birlikte harekat edelim” teklifi açıktı... Bunu gündeme dahi getirmediler. ABD’nin muazzam hava ve kara gücü ikinci plana itilerek, YPG’li birkaç kadın militanın magazin haberleri öne çıkarıldı.

Hatta Afrin harekatı öncesinde YPG’nin Türk Silahlı Kuvvetleri gibi savaş sanatını en iyi bilen ve uygulayan bir askeri güce karşı uzun süre dayanacağına dair illüzyonlara dahi baş vurdular. Ama tüm bunların fasa fiso olduğu anlaşıldı. YPG balonu söndü. ABD balonunun da sönmesine ramak kaldı .

ABD, derhal YPG’yi terör listesine almalı, bu terör örgütü ile işbirliğini kesmeli ve Suriye’nin kuzeyinden acilen çekilmelidir! Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile DEAŞ’ı, Zeytin Dalı Harekatı ile de YPG’yi saf dışı bırakmıştır. ABD’lilerin bunun anlamını kendi dillerine yeterince sağlıklı şekilde tercüme edemedikleri anlaşılmaktadır! ABD, sadece Suriye’nin kuzeyinden değil, tüm İslam coğrafyasından çekilmelidir!