7 Haziranın mesajını doğru anlayan kazanır
Hayırlısıyla TBMM'de 25. dönemin ilk oturumu yapıldı. Yazının başında yeni dönemin hem uzun ömürlü olmasını, hemde memleketi Darbeci Kenan Evren'in biçtiği Anayasa elbisesinden kurtarmasını temenni ediyorum.
Değerli Dostlar, Meclis'te milletvekillerinin yemin etmesiyle mesai başlamış oldu. Bugünden itibaren, Sayın Vekillerimiz yoğun bir çalışma programına girecekler. Bu yoğun programın ilk maddesi Meclis Başkanı seçimidir.
Sizlerden Meclis'te yapılacak Başkanlık seçimini dikkatle takip etmenizi istirham ediyorum. Çünkü, bu seçim önümüzdeki günler için büyük işaretler verecektir. Eğer Meclis Başkanı bir uzlaşma içinde seçilirse, bu siyasette işlerin akıcı gitmesi demektir. Diyelimki Başkanlık seçiminden küçükte olsa bir uzlaşma çıkmadı, buda siyaseti uykusuz günler bekliyor demektir.
Dostlar, Meclis Başkanı öyle yada böyle seçilecektir. Buradaki asıl sorun hükümeti kurma çalışmaları sırasında yaşanacaktır. Çünkü, liderlerin basına verdiği demeçlerden bu sonuç ortaya çıkıyor. Şaşılacak bir durum ama, ülkemizdeki bazı siyasetçiler bir başka partiyle ortaklık yapmayı birleşme olarak algılıyorlar. Bir de, daha görüşmelere geçilmeden kendilerine göre kırmızı çizgiler çiziyorlar.
Halbuki ortakları bağlayacak olan tek şey müzakere sonucu ortaya çıkan koalisyon protokolüdür. Kimse kusura bakmasın, parti ilkelerinin ortaklar için bir bağlayıcılığı yoktur. Gücün yeterse müzakere esnasında koalisyon protokolünü ilkelerine göre hazırlatırsın...
Dostlar,7 Haziranda sandıktan çıkan mesaj çok nettir. Milletimiz siyasi partilere kuvvetli bir şekilde "uzlaşın" demiştir. Sandıktan çıkan mesajı beğenmeyip yeniden seçime gidildiğinde seçmene ne denilecektir? Sanki vatandaşın kararı yanlışmış gibi "kararını düzelt" demek ne kadar doğrudur?
Herkes gibi bende milletin mesajına muhatap olanları şöyle uyarıyorum: EEğer sizler 7 Haziranın mesajını beğenmeyip tekrar seçime giderseniz, vatandaş sizi cezalandırır. Kim 7 Haziranın mesajına göre davranırsa, onuda ödüllendirir.