Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Ekim 2023

​7 Ekim saldırısının 'Ne'leri

Geçen yazımıza “şimdilik bu kadar” diyerek son vermiştik. Şimdi kendi yorumumuzla devam edelim.

Bana Filistinli sivillerden gelen ve kendi kanaatleri olan bilgilere baktığımızda doğrusu da yanlışı da, eksiği de fazlası da vardı. Neticede ülkemizdeki hadiselerle ilgili bizler de bazı hususları bilsek bile gerisi hakkında tahminler yürütüyoruz. Ancak Kassam Tugayları saldırısı bu kadar basit ve sıradan bir hadise değil. Bu yüzden bu konuyu derinine deşmek gerek.

7 Ekim Kassam Tugayları saldırısının hazırlıkları bütün istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir şehirde yapılmış. Yani bu saldırının hazırlıkları kimsenin fazla önemsemediği, periferide olan kuytu bir yerde değil; ABD ve bütün Avrupa ülkelerinin, Rusya, Çin, İran, Mısır, Türkiye, BAE, Suudi, Katar ve daha pek çok ülke istihbaratının bulunduğu 40 km uzunluğunda, 6 km genişliğindeki Gazze’de yapılmış. Dolayısıyla geçen yazımızda belirttiğimiz “Yer altında” hazırlık yapılması, “arazi kavgası” ile örtülmesi, “bazı komutanların devre dışı bırakılması” gibi çok sıradan gerekçelerle bu büyük saldırının gizli tutulması mümkün değil.

Bu tür ekstrem durumlarda bir ülkenin istihbaratının olayı ıskalamasını anlamak mümkün lakin Mısır hariç birbirinden güçlü istihbaratların tümünün bu saldırının hazırlıklarını atlaması akla ve mantığa sığmıyor, sığamaz.

Bakınız;

Daha önceleri yaşandığı gibi bir ya da 3-5 militanın Yahudi sivillere ya da İsrail karakoluna saldırısından bahsetmiyoruz. 3 yıl süren bu korkunç saldırının hazırlıkları için ne çapta çalışmaların gerekli olduğunu bilmek için istihbarat uzmanı olmak şart değil. O zaman ne/den?

Bu kadar istihbarat servisinin en az yarısı tarafından saldırının hazırlıkları bilinmesine rağmen, bu servisler bile bile saldırıyı neden gizlemiş olabilirler?

Cevap çok basit:

ABD, İngiltere savaş gemilerini bu bölgeye neden getirmişlerse bu saldırı da onun için gizlenmiş dememiz mümkündür. Yani, bu savaş gemilerinin buraya gelmesi boşuna değil, birkaç amaca binaen buraya gelebilmeleri için bu saldırı gerekli görülmüş olamaz mı? Hani ABD’nin Suriye'ye gelebilmesi için İŞİD gerekliydi ya, işte şimdi de ABD’nin bu coğrafyaya daha sağlam(!) gelebilmesi için bu saldırı gerekli görülmüş olabilir.

Burada şunu demek istemiyorum: Kassam Tugayları ABD ve diğer batılı devletlerin talimatı ya da yardımlarıyla bile bile bu saldırıyı gerçekleştirdi. Hayır, asla böyle bir düşünceye sahip değilim, lakin Kassam Tugayları ya da HAMAS’ın, “Her hazırlığımızı takibe alan büyük güçler aylar geçmesine rağmen, sonra 2 yıl, üç yıl geçmesine rağmen böyle devasa bir hazırlığı fark etmemeleri normal mi?” diye düşünmesi gerekirdi. Belki de düşünmüşlerdir, bilemem.

Olayın nasıl gerçekleştiğine yoğunlaşırsak asıl sorgulanması gereken “NEDEN gerçekleşti”kısmını atlarız ki o zaman tam bir boşluğa düşeriz.

Evet,

Bu saldırı neden gerçekleşti?

Filistinlilerin dediğine göre, “Biz yıllardır her gün bombalanıyoruz, her gün ölüyoruz. Baktık ki çare yok, biz de çaresizlik yokluktur deyip beraber yok olalım dedik…” yaklaşımları konusunda Gazzelileri anlıyorum lakin bu “neden” sorusunun tam cevabı olmaya yeterli bir açıklama olamaz. Çünkü Gazzeli biliyor ki böyle bir saldırı sonrası işler eskisinden çok daha kötüye gidecek. Ama doğrusu empati konusunda yetersiz kaldığımızı da düşünüyorum, onların halet-i ruhiyesini bilmemiz mümkün değil ancak yine de bu saldırının sadece ve yalnızca HAMAS’ın ve tabi ki bir kolu olan Kassam Tugayları’nın hiçbir ülkeden ya da ülkelerden, bu ülkelerin istihbaratından destek almadan gerçekleştirmesi mümkün görünmüyor. Ama öbür yandan ona destek veren ülke/ler var ise, o ülkelerin mesela İran’ın, “Ben böyle bir saldırıya katkı sunuyorum ama bu saldırının faturası bana da çıkacak” diye endişelenmeyeceğini düşünemeyiz çünkü İran bu sorunların en tecrübeli devletidir.

O zaman bu saldırıya katkı sunan devletlerin bu saldırı ile kazançlı çıkması gerekiyor. İşte tam da burada aklımıza Müslüman devlet/lerden ziyade Müslüman olmayan devlet/ler geliyor.

Sorular bununla bitmiyor ki…

Mesela HAMAS gibi bir örgütün Müslüman olmayan bir ya da birkaç devletten destek alarak İsrail’e böyle bir saldırı düzenlemesini düşünmek de akla ziyan.

Neden bu devletler 1500 İsraillinin ölümünü istesin?

Diyeceksiniz ki;

Bu şekilde olmaz, şu şekilde olmaz, öbür şekilde hiç olmaz diyorsunuz;

Peki, bu saldırının hazırlıkları ne şekilde olmuş?

Ben de diyorum ki;

Bu sorunun cevabını bilen var mı ki?

Ama son bir soru sormaz isem rahat etmem:

Sizce Amerika'nın çıkarları mı önemli yoksa İsraillilerin hayatımı?

Bence olayı retorikten çıkarıp çözümlemeye çalışırsak daha sağlıklı akıl yürütebiliriz.

Allah Tebarek Teâla mazlum ve mağdur Filistinli kardeşlerimizi ve hepimizi korsan devlet İsrail’in ve onun destekçilerinin şerrinden muhafaza buyursun.