Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3005.52
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Şubat 2022

6'lı masa ve ezik HDP

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar,"Bizim 3. yol diye bir politikamız vardır ve parlamento seçimleri tam da bu politikasını çok açık bir şekilde hayata geçireceğimiz bir alandır…Eğer muhalefetin tümü ortak aday konusunda bir müzakere yürütürse ortak aday fikrine açığız. Masaya davet edilmedik dışlandık gibi bir şey söz konusu değil. Ne istedik muhalefetten bütün partilere bir heyet gönderip deklarasyonumuzu anlattık. Bize geri dönüş yapın dedik. Geri dönüş olmadı…" ifadelerini kullandı.

Şimdi,

Bu açıklamada eziklik ve ezilmişlik duygusu var mı var,

Ortakları tarafından cüzzamlı muamelesine tutulma gerçeği var mı var,

Aldatılmanın verdiği acı var mı var,

Bütün bunlara rağmen yaptığı bu açıklama ile HDP Eş Genel Başkanı kendilerini aynı karede görmek istemeyen “Beyaz Muhalefetin” eteğinden tutup “Biz ille deyanınızda olacağızyanaşma’lığı var mı var!

Eş Başkan her ne kadar “3. yol politikası” dese de CHP’nin kuyruğu olmayı kendileri için iftihar kabul eder.

1991 seçimlerinde bunu görmüştük. CHP’nin, parlamentoya taşıdığı DEP’lileri, enselerinden tutup “Beyaz Toros” araçlarla TBMM’den cezaevine gönderdiğini hep beraber görmüştük hem de o dönem adalet bakanı da SHP yani CHP’liydi.

HDP, CHP’nin emir eridir. CHP’nin Türk seçmeninden dolayı söyleyemediğini, yapamadığını HDP’ye söyletiyor, yaptırıyor. CHP, ülkenin toprak kaybına razıyız, diyemeyince bunu HDP’lilere söyletiyor. CHP, parti olarak PKK’yı savunamayınca bu savunmayı HDP üzerinden gerçekleştiriyor. “Ankaralı” CHP, Ankara’da söyleyemediğini Kandil’deki“Ankaralılara” bağlı olan HDP’ye söyletiyor.

7 Haziran 2015 Milletvekili seçimlerini hatırlamayanlarınız olabilir, biz hatırlatalım.

Türkiye asırlık sorunu olan Kürt sorununu ve bu sorunu bahane ederek 32 yılda on binlerce insanın hayatını kaybettiği PKK sorununu bitirme aşamasına gelmişti. “Baldıran zehrini içerim” diyerek akan kanı durdurmak için kolları sıvayan R. Tayyip Erdoğan’a, “Seni Başkan yaptırmayacağız” diyerek avaz patlatan HDP Eş Başkanı, Kandil’deki “Ankaralılar”dan ve Vaşington’dan talimatlı Selahattin Demirtaş’tı.

Bugün MHP ile yapılan seçim ittifakını eleştiren AK Partililer iyi okusun:

7 Haziran 2015 seçimlerinden hemen sonra S. Demirtaş, “HDP olarak MHP, CHP ile koalisyon görüşmelerine hazırız, lakin AK Parti ile bu konuyu konuşmayacağız” demişti.

Bu da normal, olabilir. İstemez istemez.

Ancak,

O günlerde bir şey daha olmuştu, bu Türkiye siyasetinde hatta dünya siyasetinde bir ilk idi:

Bu seçimlerden sonra AK Parti 258 milletvekili, CHP 132 Milletvekili, MHP 80 milletvekili ve HDP 80 milletvekili çıkarmıştı.

Bu tabloya baktığımızda sadece AK Parti herhangi 1 (tek) parti ile koalisyon kurabilecek milletvekili çoğunluğuna sahipti. CHP’nin ise ne tek başına MHP ile ne de tek başına HDP ile bir hükumet kuracak milletvekili çoğunluğu yoktu.

MHP ilkeli siyaseti gereği HDP’nin oyları ve desteği ile hükumet olmak istemediği için koalisyondan uzak durdu.

İşte buna rağmen bu CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Sayın Bahçeli gel başbakan ol sana dışarıdan destek verelim” demişti. Oysa biliyoruz ki CHP’nin buna gücü yetmiyordu. HDP’nin bu konuda kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadığını da biliyoruz. Ama belli ki Kılıçdaroğlu HDP adına da Devlet Bahçeli’ye başbakan olması halinde oy vereceklerine dair söz vermişti. Ya da seçmeninden gizli bir şekilde HDP CHP’ye bu konuda tam yetki vermişti.

Peki,

Bu skandalı da aşan tekliften sonra 1 tek, evet evet, 1 tek HDP’linin CHP’ye “Neden bizim adımıza konuşuyorsunuz?” dediğini duydunuz mu?

Duymadınız.

Ya “Bahçeli neden benim oyumla Başbakan olsun”, dediğini duydunuz mu?

Onu da duymadınız.

İşte HDP budur: CHP’nin Kürtçe versiyonu, CHP’nin kamuflajlı versiyonu.

Bugün Ak Parti Türkçü MHP ile seçim ittifakı yaptı diye kıyameti koparan Kürtçüler 1 kere olsun HDP’nin yaptığını eleştirdi mi?

Tabi ki hayır!

Bu sebeple Mithat Sancar ne derse desin Kandil “CHP ile devam edin” dediği müddetçe, HDP “masa altına” da alınsa, kapının önüne de konsa CHP’nin ortağıdır.

Değil mi?

O zaman HDP seçimlerde sonuna kadar kendi adayı ile katılsın ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalması halinde CHP ve ortaklarının adayını desteklemesin, ben de bu köşeden özür dileyip onları tebrik edeyim. SÖZ!

Peki, Kürtler bu işe ne der?

Son 15 yılda yapılan 10 seçime bakın, Kürtlerin ne yapacağı belli. Kimse kendisini kandırmasın, şunun şurasında bir yıl kaldı.

AK Parti “TEMİZLİK” yapmalı ki Kürtler vagon değiştirip eski vagonuna binmesin.

Ne demek istediğimi anladınız?

Daha tafsilatlı da yazarız inşaallah!