6'lı masa ve ezik HDP
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar,"Bizim 3. yol diye bir politikamız vardır ve parlamento seçimleri tam da bu politikasını çok açık bir şekilde hayata geçireceğimiz bir alandır…Eğer muhalefetin tümü ortak aday konusunda bir müzakere yürütürse ortak aday fikrine açığız. Masaya davet edilmedik dışlandık gibi bir şey söz konusu değil. Ne istedik muhalefetten bütün partilere bir heyet gönderip deklarasyonumuzu anlattık. Bize geri dönüş yapın dedik. Geri dönüş olmadı…" ifadelerini kullandı.
Şimdi,
Bu açıklamada eziklik ve
ezilmişlik duygusu var mı var,
Ortakları tarafından cüzzamlı
muamelesine tutulma gerçeği var mı var,
Aldatılmanın verdiği acı var mı
var,
Bütün bunlara rağmen yaptığı bu açıklama ile HDP Eş Genel Başkanı
kendilerini aynı karede görmek istemeyen “Beyaz Muhalefetin” eteğinden
tutup “Biz ille
deyanınızda olacağız” ‘yanaşma’lığı var mı var!
Eş Başkan her ne kadar “3. yol politikası” dese de CHP’nin kuyruğu olmayı kendileri
için iftihar kabul eder.
1991 seçimlerinde bunu görmüştük.
CHP’nin, parlamentoya taşıdığı DEP’lileri, enselerinden tutup “Beyaz Toros” araçlarla TBMM’den cezaevine gönderdiğini
hep beraber görmüştük hem de o dönem adalet bakanı da SHP yani CHP’liydi.
HDP, CHP’nin emir eridir. CHP’nin Türk
seçmeninden dolayı söyleyemediğini, yapamadığını HDP’ye söyletiyor, yaptırıyor. CHP, ülkenin toprak
kaybına razıyız, diyemeyince bunu HDP’lilere söyletiyor. CHP, parti olarak PKK’yı
savunamayınca bu
savunmayı HDP üzerinden gerçekleştiriyor. “Ankaralı” CHP, Ankara’da
söyleyemediğini Kandil’deki“Ankaralılara” bağlı olan HDP’ye söyletiyor.
7 Haziran 2015 Milletvekili
seçimlerini hatırlamayanlarınız olabilir, biz hatırlatalım.
Türkiye asırlık sorunu olan Kürt
sorununu ve bu sorunu bahane ederek 32 yılda on binlerce insanın hayatını
kaybettiği PKK sorununu bitirme aşamasına gelmişti. “Baldıran zehrini
içerim” diyerek akan
kanı durdurmak için kolları sıvayan R. Tayyip Erdoğan’a, “Seni Başkan
yaptırmayacağız” diyerek
avaz patlatan HDP Eş Başkanı,
Kandil’deki “Ankaralılar”dan ve Vaşington’dan talimatlı Selahattin
Demirtaş’tı.
Bugün MHP ile yapılan seçim ittifakını
eleştiren AK Partililer iyi okusun:
7 Haziran 2015 seçimlerinden
hemen sonra S. Demirtaş, “HDP olarak MHP,
CHP ile koalisyon görüşmelerine
hazırız, lakin AK Parti ile bu konuyu konuşmayacağız” demişti.
Bu da normal, olabilir. İstemez
istemez.
Ancak,
O günlerde bir şey daha olmuştu, bu
Türkiye siyasetinde hatta dünya siyasetinde bir ilk idi:
Bu seçimlerden sonra AK Parti 258
milletvekili, CHP 132 Milletvekili, MHP 80
milletvekili ve HDP 80 milletvekili çıkarmıştı.
Bu tabloya baktığımızda sadece AK Parti herhangi 1 (tek) parti ile
koalisyon kurabilecek
milletvekili çoğunluğuna sahipti. CHP’nin ise ne tek başına MHP ile ne de tek
başına HDP ile bir hükumet kuracak milletvekili çoğunluğu yoktu.
MHP ilkeli siyaseti gereği
HDP’nin oyları ve desteği ile hükumet olmak istemediği için koalisyondan uzak
durdu.
İşte buna rağmen bu CHP ve lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Sayın Bahçeli gel
başbakan ol sana dışarıdan destek verelim” demişti. Oysa biliyoruz ki CHP’nin buna gücü yetmiyordu. HDP’nin bu konuda kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadığını da biliyoruz.
Ama belli ki Kılıçdaroğlu HDP adına da Devlet Bahçeli’ye başbakan olması
halinde oy vereceklerine dair söz vermişti. Ya
da seçmeninden gizli bir şekilde HDP CHP’ye bu konuda tam yetki vermişti.
Peki,
Bu skandalı da aşan tekliften
sonra 1 tek, evet evet, 1 tek HDP’linin CHP’ye “Neden bizim adımıza
konuşuyorsunuz?” dediğini
duydunuz mu?
Duymadınız.
Ya “Bahçeli neden benim oyumla
Başbakan olsun”, dediğini duydunuz mu?
Onu da duymadınız.
İşte HDP budur: CHP’nin Kürtçe
versiyonu, CHP’nin kamuflajlı versiyonu.
Bugün Ak Parti Türkçü MHP ile seçim ittifakı yaptı diye
kıyameti koparan Kürtçüler 1 kere olsun HDP’nin yaptığını eleştirdi mi?
Tabi ki hayır!
Bu sebeple Mithat Sancar ne derse
desin Kandil “CHP
ile devam edin” dediği
müddetçe, HDP “masa
altına” da alınsa,
kapının önüne de konsa CHP’nin ortağıdır.
Değil mi?
O zaman HDP seçimlerde sonuna
kadar kendi adayı ile katılsın ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalması halinde CHP ve ortaklarının adayını desteklemesin, ben de bu köşeden özür dileyip onları tebrik edeyim. SÖZ!
Peki, Kürtler bu işe ne der?
Son 15 yılda yapılan 10 seçime
bakın, Kürtlerin ne yapacağı belli. Kimse kendisini kandırmasın, şunun
şurasında bir yıl kaldı.
AK Parti “TEMİZLİK”
yapmalı ki Kürtler vagon değiştirip eski vagonuna binmesin.
Ne demek
istediğimi anladınız?
Daha
tafsilatlı da yazarız inşaallah!