Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2976.87
BIST 100
9753.61
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Mart 2023

6'lı Masa tiyatrosu ve Biden'in endişeleri

“Erdoğan’a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Parlamentoya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için, muhalif liderleri desteklediğimizi göstermeliyiz. Bir yol haritamız olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Darbe ile değil ama seçim süreciyle ilgili… Çok endişeliyim, çok endişeliyim.”

Bu sözler Joe Biden’a ait.

Allah var, bahsettiği muhalifler Biden’in yani Amerika’nın endişesini gidermek için elinden geleni yaptı, yapıyor.

Peki, nedir o endişeler?

Bir NATO üyesi olan Türkiye’nin, ABD’nin patriotları yerine Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini alması. Ne diyordu Meral Akşener; S-400'lerden acilen kurtulmalı.

ABD savaş gemisi USS Nitze’nin İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e girmesinin yasaklanması da kabul edilebilir bir şey değildi.

Hatta 7 Şubat 2022 tarihinde Türkiye, Karadeniz’e ulusal limanı olmayan tüm gemiler için boğaz geçişine yasak koydu.

Şartları yerine getirmeyen İsveç’i NATO üyesi yapmadı.

Yine bir NATO ülkesi olan Türkiye, tüm baskılara rağmen Rusya’ya yaptırım uygulamadı ve Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya devam etti.

Türkiye Suriye yakınlaşması da ABD tarafından endişeyle karşılanan bir gelişme oldu. Bu yüzden bugünlerde ABD Genelkurmay Başkanı Milley, Suriye'nin kuzeydoğusunda bir dizi görüşmeler yapıyor.

Zira Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde ikinci İsrail denilebilecek bir Kürdistan projesine geçit vermiyor.

Türkiye’nin Mavi Vatan Projesi ve Savunma Sanayii alanında gösterdiği performans da bu endişelerin başında yer alıyor.

O yüzdendir ki Erdoğan’a bir bedel ödetmek istiyorlar.

Son günlerde muhalefetin sergilediği tiyatroya bir de bu gözle bakmanızı istiyorum. Netice itibariyle birbirlerinden farklı gibi görünen bu altı siyasetçinin ortak paydası Erdoğan’ın tasfiye edilmesidir.

Kısacası kendi hallerine bırakıldığında birbirlerine tabak, bardak fırlatacak kadar agresif insanları bir yıl boyunca bir arada tutan ve birlik beraberlik görüntüsü verdiren motivasyonun kaynağının demokrasi olmadığını düşünüyorum.

O yüzdendir ki “masanın dağıldığını” söyleyenlere ve hemen rehavete kapılanlara karşın masanın dağılmadığını tam aksine farklı bir taktik uyguladıklarını ifade etmiştim.

Düşünün, bir siyasi parti lideri, kendi partisinden olmayan iki tane belediye başkanını aday olarak gösterecek ve kabul görmeyince de kapıyı çarpıp gidecek. Buradan masanın rant kavgası yüzünden dağıldığı söylemek akıl karı değildir.

Şayet bu masanın bir akıl tarafından dizayn edildiğini kabul ediyorsanız, saç baş yolarcasına dağıldıklarını da ihtimal vermemelisiniz.

Nitekim Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu kurdeleli bir kutuda masaya koyarak tekrar kaldıkları yerden devam etme kararı aldılar. Medya da her zaman olduğu gibi vazifesini hakkıyla yerine getiriyor.

Amerika ve İngiltere seyahatleri esnasında zaten adaylığını garantilemiş olan Kılıçdaroğlu şimdilik bu işten en karlı çıkan lider oldu.

Akşener ise siyaseten hayatının en büyük kumarını oynuyor. Eğer seçimi kaybederse kendisi de dahil olmak üzere partisi ağır darbe alacaktır.

Bu kısa süreli yaşanan kaosun asıl nedeni ise HDP idi. İYİ Parti tabanının göstereceği tepkidir. O yüzden masaya Mansur Yavaş’ı koymuştur.

Şimdi sıra HDP’de, her ne kadar aday çıkarmayacağız deseler de aday çıkaracaklarını tahmin ediyorum. Bu şekilde seçimin ikinci tura kalmasını sağlayarak Erdoğan’ı yenmek istiyorlar. Nihayetinde Amerika da endişelerinden kurtulmuş olacak.

O yüzden diyorum ki bu tiyatroya kanıp rehavete kapılmayın. Durum sanıldığından daha vahim.