Dolar (USD)
34.60
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2944.04
BIST 100
9597.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Kasım 2024

6 yıl oldu! Hal Yasası neden çıkmıyor?

Peşinen ifade edeyim, başlıktaki ifade bana ait değil.

İktidara en yakın gazete olan Sabah’ın internet sitesindeki bir haberden aldım.

Oraya geliriz de…

Şöyle devam edelim:

Son zamanlarda çok sık karşılaştığımız durum; sokaktaki vatandaş nelerden şikâyetçiyse iktidarın önde gelenleri de onlardan şikâyetçi.

Mesela…

İktidara çok yakın tv kanallarında “fırsatçılık” haberlerine rastlıyoruz sık sık.

“Dolar artmıyor, petrol fiyatları artmıyor, enflasyonun artış hızı düşüyor ama marketler sürekli olarak etiket yeniliyor, her ürüne sürekli olarak zam yapıyor!” haberleri…

Ya da…

“Et işinde fırsatçılık!” haberleri…

“Yetkililer”den yüzlerce kez, “Fırsatçılara göz açtırmayacağız!” meydan okuması sâdır oldu öte yandan.

Yıllardır bunlar söyleniyor;“fırsatçılara” baskın üstüne baskın yapıldığı, ceza üstüne ceza yağdırıldığı açıklanıyor.

Bir yandan bunlar oluyor, diğer yandan da iktidara en yakın kanallarda sürekli olarak “fırsatçılık” haberi yapılıyor uzun yıllardır.

Sürekli olarak iddialı açıklamalar yaptığınız bir konuda, yıllar yılı sonuç alamazsanız, söylediklerinizin sahada karşılığı olmazsa, “sizin medyanız”, “fırsatçılara yükleneyim” derken böyle mesajlar verirse…

Sokaktaki vatandaşta da soru işaretleri oluşur.

Mesela…

Bazı vatandaşlar, “Hal Yasası çıkacaktı hani, ne oldu?” diye sorar.

Zamanın Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak, taaaa 2018’in Eylül ayında bu konuda bir “müjde”vermişti.

Enflasyonla mücadele için, meyve, sebze ve diğer ihtiyaç malzemelerinin fiyatlarının düşmesi için “Hal Yasası”nı hazırladıklarını ve hemen Meclis gündemine getireceklerini müjdelemişti Sayın Bakan.

Sizce “enflasyonla mücadele”ye büyük fayda sağlayacağı ve fırsatçıların, lüzumsuz aracıların belini kıracağı öne sürülen bu yasa, aradan bunca yıl geçmesine rağmen niçin çıkmadı?

İnternette şöyle bir dolaşırken,

İktidara en yakın gazete olan Sabah’ın internet sitesinde, “6 yıl oldu! Hal yasası neden çıkmıyor?” başlıklı bir habere rastladım.

Sabah, Hal Yasası’nın yıllardır çıkmamasının eleştirisini yapmış.

Hatta sorgulamış!

Şöyle bir bakalım habere:

“Fiyatlardaki doğal olmayan yükselişlere karşı fahiş fiyat fırsatçıları ile mücadele kapsamında uzun zamandır gündemde olan ve vatandaşın merakla beklediği hal yasası maalesef çıkmadı. GÜNAYDIN yazarı Mevlüt Tezel, Türkiye’de hal yasasının neden hala çıkmadığını (sordu) ve çiftçilerin tüketicilerin bu durumdan büyük rahatsızlık duyduğunu aktardı. Mevlüt Tezel, Berat Albayrak döneminde bu duruma el atıldığını, Berat Albayrak’ın soruna kesin çözüm bulabilmek için Yeni Hal Yasası çalışmasını başlattığını, Albayrak’ın görevden ayrılmasından sonra, Hal Yasası’nın sanki unutulduğunu söyledi…”

(Sabah internet sitesi, 26.08.2024)

Nasıl haber?

“Berat Albayrak ayrıldı, Hal Yasası adeta unutuldu!”diyor, Günaydın Yazarı.

Sabah Gazetesi’nin internet sitesi de bunu haberleştiriyor.

“6 yıl oldu! Hal yasası neden çıkmıyor!” diye de sorguluyor.

O haberdeki, “isyan” kelimesinin yer aldığı bölüm de dikkat çekici:

“Çiftçilerin isyanından haberdar mısınız?

Örneğin Konya’da çiftçilik yapan ziraat mühendisi vatandaş, “Domatesin maliyeti 5.5 lira. Hal Çetesi’nin bana verdiği teklif 5 lira. Bu domates sizin mutfağınıza 25 liraya gelecek!’ diye isyan ediyor!” (…)Tehlikenin farkında mısınız? Ürettiğinin karşılığını alamayan hatta ürettiği fiyata satamayan çiftçi ekim yapmazsa seneye gıda krizi yaşanabilir!”

Evet, özetini okuduğunuz haber nasıl?

Sorgulama nasıl?

İkazlar nasıl?

“Tehlikenin farkında mısınız?” sorusu nasıl?

Haberde “Hal Yasası 6 yıldır niçin çıkmıyor?” sorusunun cevabı yok.

Oraya kadar gidilmemiş…

Sizce, hal yasası, hâlâ niçin çıkmıyordur?

İktidar, enflasyonla mücadelede büyük bir adım olarak gördüğü, gösterdiği bir düzenlemeyi, yıllar yılı çıkartmıyor.

Sokaktaki vatandaşı bırakın, iktidara en yakın gazete olan Sabah bile, bunun sebebini sorguluyor.

İktidara en yakın yazarlardan İhsan Aktaş da, Yeni Şafak’taki yazısında, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı GENAR’ın Kasım 2024 Anketi’nden çıkan sonuca göre, zihniyeti belli CHP’nin (son zamanlarda tökezlemekle birlikte) , hâlâ Ak Parti'nin önünde olduğunu açıklıyor.

Bir vakitler yüzde 25’e kilitlenen, yüzde 30’u ancak HDP’nin desteği ile görebilen CHP, yüzde 30’un çok üzerindeki oyu tek başına bulabilme noktasına gelmiş bulunuyor!

İhsan Aktaş’ın açıkladığı anket sonucuna göre, MHP ve DEM de, yüzde 9’luk oy oranlarını koruyarak yollarına devam ediyor.

Bu durumda CHP artı DEM, yüzde 40’ı çok çok aşmış oluyor.

Öbür tarafta da, oyları toplamda bu rakama yakın olan Cumhur İttifakı Partileri, Ak Parti ile MHP var.

Kafa kafaya bir durum yani.

Sonucu belirleyecek olan, “sandıktan kopmuş” seçmenler.

Bunlar içinde her partiden seçmen vardır elbette ama, kolayca tahmin edilebileceği üzere, çoğunluğunu Ak Parti’ye daha önce defalarca oy vermiş olanlar oluşturuyor bu kitlenin.

Zira, Ak Parti, bir vakitler yüzde 50’yi rahatlıkla bulabiliyordu.

Şimdi MHP’nin yüzde 9’luk desteği ile dahi…

Yani, MHP’lilerin tamamı Ak Parti’ye oy verse dahi, yüzde 50’nin çok uzağında, altında kalıyor Ak Partiye çok yakın Yazar ihsan Aktaş’ın açıkladığı anket sonuçlarına göre.

Ak Parti açısından “iyi” olan, CHP’nin iç problemlerinden dolayı daha da yükselememesi…

CHP’deki yönetim krizi, üretimsizlik!..

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, CHP’nin yönettiği yerlerde yaşayanlar doğru dürüst belediye hizmeti göremiyor…

Bazı yerlerde resmen “sürünme-süründürülme- durumları var…

İçinde bulunduğu sıkıntılar, CHP’nin yüzde 40’lara yürümesini engelliyor.

Bununla birlikte, tekrar edelim, GENAR’ın Kasım 2024 Anketi’nde bile, Ak Parti’nin bir miktar önünde görülüyor.

Bunda “fırsatçılıkla mücadele, hal yasası” gibi konularda hep “söylem”, “vaat” düzeyinde kalınmasının etkisi yok mudur?

Sabah Gazetesi’nin internet sitesinde yer alan ve iktidara yöneltilen“Tehlikenin farkında mısınız?” sorusu anlamsız mıdır?

Bu,“Vaat var da, sonuç nerede?” yazısı çok uzar gider..

“Ailemiz yıkılmak isteniyor, ailemiz felâkete sürüklenmek isteniyor, manevi zeminimizi kaydırmak istiyorlar, televizyonlarda rezaletin bini bir para, nüfusumuz hızla yaşlanıyor, bunu kabul edemeyiz!” muhtevalı söylemleri de birer misal olarak verebilirim…

“Yıllardır şikâyet ettiğiniz, ailemize ve maneviyatımıza yönelik saldırılara, boşanmaların artmasına evlenmelerin azalmasına, nüfusun hızla yaşlanmasına karşı hangi tedbirler alınıyor?” sorusunu yöneltebilirim.

“Batılıya uygun bizim aile yapımıza ters kanunların hâlâ savunuluyor olmasının” sebebini sorgulayabilirim.

Bunu birçok yazımda yapıyorum zaten, bugün de yapabilirim.

Hatta ve hatta, sosyal medyadaki anketimin, “6284 Sayılı Kanun’un Anadolu Ailesi’ne zarar verdiğini söyleyenlerin oranı tam yüzde 95!” şeklindeki sonucunu da paylaşabilirim.

Bunların hepsini yapabilirim de…

Tarihe not düşmekten başka neye yarar?