Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2495.27
BIST 100
9452
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Aralık 2022

6 yaşındaki kız üzerinden

Değerli okurlar ok yaydan çıkı.

İnsan beşer, beşer şaşar; bu söz evrensel kabulü olan ve mesleğim gereği sıkça da şahidi olduğum bir söz. İnsan denen eşref-i mahlûk ise; esfeli sefilinden, melekûte kadar geniş bir yelpazede dağılım göstererek toplum içerisinde değer bulur.

Son birkaç gündür özellikle dijital medyada gündemin tepesini işgal eden bir mesele var.

İlgili ilgisiz, bilgili bilgisiz nerede ise toplumun bütün kesimlerinin ahkâm keserek hüküm verilen bu meselede beni en çok üzen şey, insan denen zaaflı ve zayıf yaratığın veya yaratıkların yediği bir herze üzerinden dinime ve diyanetime fütursuzca ve saygıdan insaf ve iz’andan yoksun bodoslama genelleyici bir saldırı ile incinmiş olmam.

Durum bu seviyesizlikte seyrederek keriz pazarından toplananlarla sorunun genellenmesinde inadım inat diyenlerden insaflı bir çıkış olmayınca ister istemez acabalar akla geliyor.

Derviş Rıfkıların künhünü bilen millet tam taşı gediğine koyacak ve dağın doğurduğu iri fareyi görecekti ki, bir anda 28 Şubat özlemcilerinden salvolar halinde yeni Fadimeler Kalkancılar ve Müslimler türetildi ve doğruluğu eğriliği dahi araştırılmadan saldırılar başladı mı diye düşünmeye başladım.

Bu makaleyi yazdığımda durum değişmemiş ve hep bir ağızdan doğruluğu eğriliği tam bilinmeyen ve hukuka intikal etmiş ancak hukukun çözebileceği bir konu haline gelmesine rağmen durumdan vazife çıkarıcılar senaryolar yazmaya devam ediyordu.

Keçisi çalınan mağdur müftüyü, keçi hırsızı olarak haber yapan bir zihniyet var karşımızda.

Güven ortamının çok zayıf olduğu bir dönemde gündemin tepesine oturtulan böyle bir haber üzerinden yorum yazanların, yazdıklarına çizdiklerine yaklaşırken iki kere değil daha fazla düşünmek gerektiğine inanıyorum.

Kendilerine batan mertekten habersizcesine bir aymazlıkla gerçekliği tam muamma olan münferit bir olay üzerinden, bulunan veya buldurulan bir konu özne yapılarak, vur patlasın çal oynasın tamtamı ile dine ve dini değerlere galiz küfürler ederek bu milletin saf ve temiz duygularını iğfal edecekleri zannına bir kez daha kapılanlar olunca ne oluyor demek elbette yerinde bir soru.

Hiç kusura bakmayın baylar bayanlar.

Sayenizde her gördüğüne ve işittiğine inanmaz oldu.

Aklını kullanmayı, ölçüp biçmeyi öğrettiniz.

Onun için boşuna heveslenmeyin.

Hevesinizi sadece kursağında koymaz hevesinizin içinde sizi boğar.

Yanlışı kim ne amaçla yaparsa yapsın burnundan fitil fitil getirir.

Örnekleri çok.

Görmek isteyenler yakın geçmişe baksın.

Şap üstüne buz gibi oturanların çektikleri acıları ve yaşadıkları umutsuzlukları görsün.

Her güne, bir değil birkaç garabeti sığdıran yalan taciri müptezeller, biri bitmeden diğerini piyasaya vererek PİAR’cılarına mesai yaptırsalar da beyhude.

Ülkemizi; geriye, hayalinizdeki çağdışılığa götüremeyeceksiniz.

Hâin bol olunca bazen moraller bozulmuyor değil.

Ancak hâdimi de bol bu milletin.

Bu sefer işiniz zor.

Daha çok yalan dolan algı üreterek sadece çöküşünüzü hızlandırabilirsiniz.

Demedi demeyin gittiğiniz yol yol değil.

Aynalar yalan söylemez.

Aynalara bakmaktan korkmayın.

Deneyin.

İçinizdeki pedofililer, sapıklıklar, LGBT ve eşcinsel dürtülerin yüzünüze faşş etmesinden korkmayın ve kendinizle yüzleşerek temizliğe önce kendinizden başlayın.

İğneyi önce kendinize batırın.

Özellikle kalbinin temiz olduğu ile övünen pis kalpli sana diyorum.

Atasözlerimiz hiç yalan söylemez.

Atasözü.

Kedinin namusu fareyi görünceye kadardır.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.