30 Günde Devri \u00c2lem
Dünyada artan kutuplaşmalar, terör ve yükselen ırkçılık akımı Türkiye'nin yeni dış politika uygulamalarına yol açmıştır. Aynı şekilde dış politikadan bağımsız düşünülemeyecek olan FETÖ, PKK, DAEŞ gibi terör örgütleriyle hem içeride hem de dışarıda mücadele etmek Türkiye'yi sürekli alternatifler üretmek zorunda bırakmaktadır.
Türkiye, binlerce yıllık tarihi birikimi ile üzerinde yaşadığı ve dünyanın adeta kalbi olan coğrafi konumu sebebiyle önemli bir güce sahiptir. Ancak bu gücü formüldeki diğer unsurlar yeterli seviyede olmadığı için gerektiği gibi kullanamıyorduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çin'e giderken havalimanında Modern İpek Yolu projesiyle ilgili söylediği benim de önceki yazılarımda değindiğim "Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, (Osman Gazi Köprüsü), Üçüncü Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü bu projenin adımlarıdır. Asya ve Avrupa arasındaki köprü rolümüz ciddi bir anlamda önem arz edecek. Türkiye'nin gerçek bir kavşak noktası olduğu bir kez daha tescil edilecek.." sözleri de Türkiye'nin artık bu coğrafi konumunu avantaja geçirdiğinin ilanıdır.
Köklü bir kültürel zenginliğe sahip olan Türkiye bu sayede içinde bulunduğu coğrafya da önemli bir güç olmaktadır. Ancak birliğimizi bozmak için kültürel zenginliğimizi bize karşı bir tehdit olarak kullanmaya çalışanlar da azımsanmayacak kadar çok.
Türkiye, son dönemde askeri, ekonomik ve teknolojik kapasitesini artırmak için önemli hamleler gerçekleştirdi. Her üç kapasiteyi de içinde barından savunma sanayimizden geçen hafta güzel bir haber geldi. Yerli uzun menzilli füze "Bora" Sinop'tan Karadeniz'e doğru deneme amaçlı fırlatıldı ve testin başarıyla geçtiği açıklandı.
Türkiye yaklaşık on yıl önceye kadar beşer yıllık kalkınma planları yaparken ekonomik ve diplomatik alanda stratejik zihniyetini değiştirerek 2008 yılında 2023 hedeflerini yayımladı. Hemen ardından 2053 ve 2071 vizyonlarını ilan eden Türkiye önemli bir stratejik planlama gerçekleştirdi. Son olarak 16 Nisan'da yapılan halk oylamasıyla siyasi iradesini güçlendiren Türkiye küresel güç dengelerinin değiştiği bu dönemde içerideki hainlerin temizlenmesiyle beraber yeni dönemde güçlü bir konumda olacağını ilan etti.
16 Nisan'da halk oylaması sonucu kabul edilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile sadece iç politika değil dış politika açısından da yeni bir dönem başladı. 27 Nisan'da referandum kesin sonuçlarının açıklanmasıyla beraber Türkiye'nin dışarıya yönelik gezileri gözle görülür bir şekilde hız kazandı.
26 Nisan: Somali Cumhurbaşkanı Muhammed, Türkiye'ye geldi.
28 Nisan: Gine Cumhurbaşkanı Conde, Türkiye'ye geldi.
30 Nisan: Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan'a gitti. Erdoğan Hindistan'da Türkiye'nin, kendi pazarının yanı sıra; Avrupa, Orta Asya, Karadeniz Bölgesi ve Orta Doğu başta olmak üzere geniş bir coğrafya için de üretim ve ticaret üssü olmaya uygun bir konumda olduğunu vurguladı.
3 Mayıs: Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'ya gitti. Rusya ile Türkiye-Rusya arasında Türk akımı ve Nükleer santraller dışında özellikle ağır sanayi, oto sanayi, kimya, kültür-turizm, inşaat ve ulaştırma alanında da ortaklıkların kurulması planlandığı açıklandı.
5 Mayıs: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın ve MİT Müsteşarı Fidan ABD'ye gitti.
9 Mayıs: Cumhurbaşkanı Erdoğan Kuveyt'e gitti ve 4,5 milyar dolarlık Kuveyt Havalimanı ihalesi ile Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışında aldığı en büyük ihalenin temelini attı.
9-10 Mayıs: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 'ta Karadağ'a gitti. Aynı gün Sierra Leone Cumhurbaşkanı Koroma Türkiye'ye geldi.
10 Mayıs: Başbakan Binali Yıldırım İngiltere'ye gitti. 11 Mayıs'ta Somali Konferansı çerçevesinde, İngiltere Başbakanı May ile bir araya geldi.
12 Mayıs: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti "Uluslararası İşbirliği İçin Kuşak ve Yol Forumu"na katılmak üzere Çin'e gitti. Erdoğan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Yunanistan Başbakanı Çipras, Pakistan Başbakanı Şerif, Macaristan Başbakanı Orbu00e1n, BM Genel Sekreteri Guterres ve Sırbistan Başbakanı Vucic ile görüştü. Yine Çin'de Demir İpek Yolu'nun en önemli kısmı olan, 30 milyar dolarlık Edirne-Kars yüksek hızlı tren projesiyle ilgili anlaşmanın imzalanması bekleniyor.
15 Mayıs: Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'ye gitti. Erdoğan 16 Mayıs'ta Trump ile baş başa ve heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirecek.
24-25 Mayıs: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'de düzenlenecek olan NATO Zirvesi'ne katılacak. Sonrasında da AB ile bir büyük zirve düzenlenmesi planlanıyor.
Türkiye'nin bir ay içerisinde gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği yoğun diplomatik yolculuklar Türkiye'nin artan küresel ve bölgesel kutuplaşmalarda taraf olmadan kendi gücünü ortaya koyduğunun ilanıdır. Ancak elbette ki bunun da bir bedeli vardır ve Türkiye olarak 2011 yılından beri hendek-barikat, darbe girişimleri, terör saldırılarıyla canımız yana yana bu bedeli ödüyoruz.
Bundan sonraki süreçte ekonomik kapasitemizi geliştirmek sadece devletin değil millet olarak bizim de görevimizdir. Bizim çalışıp üretmemiz devletimizin daha güçlü olması için en önemli etkendir.