30 Ağustos'ta Kapılar arkasından kilitlendi...
Kıymetli okurlarım, milletimizin tarihinde, Ağustos ayı zaferlerle dolu bir aydır.
Eğer, takvimde bu ayın isimlendirmesini Türk milleti yapsaydı, herhalde ZAFER ayı denilirdi. Çünkü, birçok önemli savaş, bu ayda kazanılmıştır. O nedenle, Ağustos ayına bu isimden başkası yakışmaz...
Hepsinden önemlisi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'yle Anadolunun Kapıları Türklere açılmış ve 30 Ağustos 1922'de de Kapılar arkasından kilitlenmiştir.
Bu toprakların bir bedeli var...
Halk arasında, "Yol üstünde bağı olanla, yari güzel olanın başı dertten kurtulmaz" denir.
Evet evet, bizim yarimiz, yani vatanımız çok güzel... Güzel olduğu içinde, hep birilerinin gözü üzerinde oluyor.
Aslına bakarsanız, biz millet olarak, güzel bir vatana sahip olmanın bedelini hep ödedik... Dünya döndüğü sürece de ödemeye devam edeceğiz... Unutulmasın ki, bu topraklar her zaman Şehid kanlarıyla ıslanacak...
Çünkü, bizim için söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Aslında, Anadolu Topraklarının, bir Türk Yurdu olduğu gerçeği akıllardan hiç çıkarılmaması gerekir...
Kıymetli okurlar, vatan bizim için, canımızdan daha değerlidir. Bu yüzden, canımızı bir tek vatan için veririz.
Kilidi sağlamlaştırmaya mecburuz...
Başlıkta, 30 Ağustosta Kapılar arkasından kilitlendi dedim. Bugün bize düşense, Kapıların kilidini kırdırtmamaktır.
Bu da, kendi silahını, kendi mühimmatını üretmekten geçiyor. Sözün daha açığı, Ordunuzda kendi silahınız ne kadar fazlaysa, kilidiniz o kadar sağlam demektir.
Hamdolsun, son yıllarda bu alanda önemli çalışmalar yürütülüyor. Bunun meyvelerini de, geçenlerde düzenlenen 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda gördük.
Zafer Bayramınız kutlu olsun...