3. Uluslararası Mehmet Âkif Ersoy Sempozyumu
2021 yılı, İstiklal Marşı’nın
kabulünün 100. yılı olması sebebiyle 27-31 Ekim 2021 tarihlerinde Burdur Mehmet
Akif Ersoy Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşen “İstiklal Marşı” temalı
sempozyum için Burdur’dayız. Sempozyuma 25 ülkeden araştırmacı katılıyor.
Millî marşlar bir milletin
bağımsızlığının sembolüdür. Sempozyumda sunulan bildirileri takip etme
imkânımız oluyor. Görüyoruz ki Mehmet Âkif Ersoy büyük bir coğrafyayı
etkilemiş. İstiklal Marşı’mız ise sadece Türk milletini değil, Müslüman diğer
milletleri de tesiri altına almış. Birçok yönüyle ele alınan İstiklal Marşı,
esaret zincirini kıran, hürriyetine âşık bir milletin tüm dünyaya haykırdığı
kahramanlık destanıdır. Bu destanın faili aziz Türk milletidir. Dönemin
şartları muvacehesinde değerlendirdiğimizde İstiklal Marşı, millet olma
şuurunun gücünü, özünü izhar eder. Âkif, bilindiği üzere para ödülü olduğundan
marş yazma yarışmasına katılmamıştı. Bilahare ikna edilen Âkif, kürsülerden ve
Anadolu’nun birçok coğrafyasından Türk milletinin emperyalist Batı karşısında
iman, tarih, vatan ve millet aşkıyla bu istilayı reddettiğini duyurmuştu. Millî
Mücadele’ye destek vermesi için Mustafa Kemal Paşa tarafından Ankara’ya davet
edilmiş, yer yer yalınayak yürüyerek Ankara’ya ulaşmıştır. Ankara, Taceddin
Dergâhı bu mücadelenin manevî istihkâmıdır. Âkif de adeta menevî cephenin
komutasını yürütmektedir. İstiklal Marşı, bu ağır şartları yaşayan Âkif’in
kaleminden sudur etmiştir. Sonunda Mecliste alkışlarla kabul edilmiştir.
Mevzunun tarihî kısmını hepimiz biliyoruz. Şimdi sempozyuma dair
izlenimlerimize dönelim.
Sempozyumlar sadece bildiri
sunulan veya akademik puan alınan bilimsel faaliyetler değildir. Burada
alanınızdaki birçok bilim insanıyla tanışma imkânınız oluyor. Sahanın bilinen
emektarlarıyla konuşuyor ve onların tecrübelerini dinliyorsunuz. Ciddi,
seviyeli ve samimî mecralarda siz de kendinizi yokluyor, eksiğinizi
görüyorsunuz. Usta-çırak ilişkisini her zaman önemsedim. Sempozyumlarda biraz
da böyle bir hava oluşuyor. Güzel bir paylaşım ortamı doğuyor, böyle
faaliyetlerin şehirlerimizde yaygınlaşması üniversite ve şehirlerin
kaynaşmasını sağlayacaktır.
Burdur onlarca bilim insanını
ağırlıyor. Misafirperverlik çok güzel. Üniversitenin yerleşkesine hayran
olmamak elde değil. Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından öğrencisi olan
bir üniversite. Her bakımdan gelişmek için kolları sıvayan bir ekip gördüm.
Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, sempozyum açılış konuşmasında üniversitenin
vizyonunu ortaya koydu. Böylesi büyük bir organizasyonu kusursuz yürütüyorlar,
tebrik ediyoruz. Üniversitenin isminin kıymetini bilen bir ekip var burada.
Mehmet Âkif ismini layıkıyla temsil eden bir üniversite burası. Araştırma
merkezleri, bilimsel faaliyetler, hayvancılık gibi alanlarda yapılanları
gördük, umudumuz Akif’in ruhuyla da buluşunca katbekat arttı.
İfade ettiğimiz gibi
sempozyumların bilim insanlarını bir araya getiren güzelliği vardır. Ben de o
güzelliği fazlasıyla yaşıyorum. Yeni Türk Edebiyatı dersimize giren (96-97
dönemi) Prof. Dr. Fazıl Gökçek Hoca’m ile karşılaştım. Yıllar sonra buluşmak
çok özeldi, güzeldi. Tevafuk ki Âkif’i kendisinden öğrenmiştik. Safahat’ı
haftalarca okumuş, tahlil etmiştik kendisiyle. Sempozyumda tanıştığımız ve
samimî sohbetleriyle gönlümüzün pasını açan Çiçek-Uğur Derman çifti. Uğur
Bey’den 1950’lerden itibaren yaşadıklarını dinledik. Kendisi bir sanatkâr. Eşi
hanımefendi de öyle. Osmanlı’nın bakiyesi bir kültür pınarı, başında bekleyip
kana kana içtik. Nurullah Çetin Bey ile Âkif üzerine değerlendirme yaptık.
Kahvaltı sofrasında bile kıymetli konuların konuşulması güzeldi. Üsküp’ten
katılan Fatima Hoçin Hanımefendi ile tanıştık. Balkanlarda yaşayan bir Müslüman
Türk’ün duruşunu dinliyoruz kendisinden. İmrenilecek Müslümanca duruş.
Ak Parti Genel Başkan Vekili
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da bir konuşma yaptı. Âkif için Burdur’da olması
güzel. Sempozyumu, siyasî ve idarî olarak herkes sahiplenmiş. Âkif’in
birleştiren ruhu buraya da sirayet etmiş. Bu ruhu korumak, yaşatmak lazım. Dün
Cumhuriyetimizin 98. yılını kutladık. Âkif’i konuştuğumuz böyle bir günde,
Millî Mücadele’yi ateşleyen, bu uğurda canını veren tüm şehirlerimizi bu
vesileyle rahmetle anıyorum.
Sosyal bilimlerin birçok
alanından araştırmacının katıldığı sempozyum, Burdur için de unutulmaz bir
bilim şenliğine dönüşmüş durumda. Burdur, tabiî güzellikleriyle de dikkat çeken
bir il. İklimi ve bitki örtüsü güzel ayrıca Antalya’ya yakınlığı gibi
avantajları var. Üniversite okumak için ideal bir il. Bizleri böyle güzel bir
ilde ağırlayan, millî mutabakat metnimizin ruhunda buluşturan sempozyumun ismini
sayamayacağımız tüm emektarlarına teşekkür ediyorum.