Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ekim 2023

İsrail'in yaptığı vahşet mi, soykırım mı?

İsrail, Orta Doğu’da bir çıbanbaşı. Dünyanın dört bir yanına dağılmış Yahudileri getirerek sürekli topraklarını genişletmeye çalışıyor. Filistinli Müslümanlara zulmederek, katledip öldürerek, evlerinden, mülklerinden sürerek yeni Yahudi yerleşimcilere alan açıyor. On yıllardır sürekli genişlemeye çalışıyor. Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı Herekatı’ndan önce Batı Şeria’da son bir ayda 140 Müslüman öldürülmüştü.

Gazze, İsrail’in üç tarafını çevirip, karadan yüksek beton duvarlar ve tel örgülerle, denizden gemilerle ablukaya aldığı bir sahil şeridi. Topu topu 45 km2 uzunluğundaki bu alanda 2 milyon 200 bin Filistinli Müslüman yaşıyor. Toplam büyüklüğü bizim en küçük ilimiz Yalova’nın yarısı kadar. İsrail, Gazze’nin suyunu, elektriğini, gazını, ilacını ve gıdasını kesti. Sınır kapılarını kapatarak doğrudan sivil halkı toplu olarak cezalandırmaya başladı.

2 milyon 200 bin nüfusu olan Gazze, günlerdir bombardımana tâbi tutuluyor. Ortada asker yok, Hamas’ın elemanları yok, onlar yer altındaki sığınak ve tünellerde. İsrail başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere Filistinli sivil halkı yasaklı beyaz fosfor bombaları dâhil her türlü silahla bombalayarak tam bir vahşet uyguluyor, onun da ötesine geçerek açık açık soykırım yapıyor.

***

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonundan sonra başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin İsrail’e destek açıklamalarının arkasında, İsrail’den kendilerine doğru bir göç korkusu yatıyor. Tarih boyunca Hıristiyanlarla Yahudilerin yıldızı hiçbir zaman barışmadı. Ortaçağ ve Yeniçağ boyunca Yahudiler Avrupa ülkelerinden sürekli olarak toplu halde kovuldular ve sürüldüler. Günümüzde de hiçbir Avrupalı, ülkesinde Yahudi görmek istemiyor.

Avrupalılar, Yahudileri “bozguncu” olarak görüyor, toplumsal hayatı bozduklarına ve iktisadi sistemi çökerttiklerine inanıyorlar. Bu yüzden onlara hiç mi hiç tahammülleri yok. Bugün İsrail’e yardım ve destek açıklamalarının arkasında tamamen bu korku ve tedirginlik var.

En büyük Yahudi düşmanlığı ise Adolf Hitler’in iktidar olduğu Alman Hükümeti döneminde yaşandı. 1930’larda tüm Avrupa’da 9 milyon civarında Yahudi yaşıyordu. Nerede ise Avrupa ekonomisini tamamen kontrol ediyorlardı. 1935 yılında Almanya’da Nürnberg Yasaları çıkarıldı. Nazi Almanyası ve işgal edilen tüm Avrupa ülkelerinde Yahudiler toplama kamplarına alındı. Bir milyonu çocuk, iki milyonu kadın, üç milyonu erkek olmak üzere 6 milyon Yahudi sistemli şekilde yok edildi.

***

İspanya ve Portekiz’de engizisyona tabi tutulan Yahudilerin imdadına o dönemde Osmanlı Devleti yetişmiş, onları getirip İstanbul’a yerleştirmişti. Nazi zulmünden kaçan Yahudilere de 1930’lu yıllarda genç Cumhuriyet yönetimi kucak açmıştı.

Avrupa’nın asırlar boyu devam eden sürgün, katliam ve soykırımlara karşı günümüzde aynı şeyi İsrail, Müslüman Filistin halkına karşı yapıyor. Aklı başında Avrupalı Yazarlar ve düşünürler, son makalelerinde İsrail’in yaptığının vahşetin de ötesinde açık bir “soykırım” olarak tanımlanması gerektiğini dile getiriyorlar.

İsrail Hükümeti, yaptığı çağrılarla Gazze’de yaşayan Müslüman halka, burayı terk edin, Mısır’a geçin biz Hamas’ı kolayca yok edelim diye çağrı yapıyor. Çarpıklık ise on yıllardır İsrail’in Gazze’yi tamamen kuşatma altında tutmasından kaynaklanıyor. Uluslararası hukuka aykırı bu tutum, dünya jandarmalığına soyunan ABD’nin, Orta Doğu jandarması olarak atadığı İsrail’e göz yummasından dolayı. Çözüm, acilen tam bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması ve Gazze ablukasının kaldırılmasından geçiyor.