3-AB (1)
Dünya hızlı bir değişim sürecinden geçiyor. Dün karşı kutuplarda yer alan bazı ülkeler bugün aynı uluslararası örgütlerde bulunuyor. İdeolojik yaklaşımlar yerine günün koşullarına uygun pratik çözümler benimsenmiş durumda. Türkiye, bütün bu değişimleri doğru okuyarak, hem içerde hem dışarda ülkenin ekonomik ve güvenlik gereksinimlerini dikkate alacak alternatif düşünceler geliştirmesi gerekir.
Bu bağlamda 06.11.2019 tarihli yazımızda Türkiye’ye kısaca ‘’3-AB’’ olarak formüle ettiğimiz Asya-Avrupa ve Afrika Birliğini sağlama fikrine öncülük etmesi gerektiğini önermiştik. Çünkü Türkiye çevresindeki bölgelere girişi kolaylaştıran gerektiğinde de çıkışı zorlaştıran jeopolitik bir özelliğe sahiptir.
Her ülkenin coğrafi konumunun bir önemi olsa da Türkiye’nin diğer ülkelerden farklı olarak üç kıtanın merkezinde bulunması ona müstesna bir konum biçiyor. Dolaysıyla Türkiye, coğrafi konumuna uygun olarak bölme siyasetlerine karşı birleştirici bir siyaset izlemesi herkesin çıkarınadır. ‘’3-AB’’ formülünün bu bağlamda önemli olacağını düşünüyoruz.
Türkiye’nin önünde bir tek Avrupa Birliği seçeneği yoktur. 3-AB fikri seçeneklerden sadece biridir. 3-AB’nin amacı sadece Türkiye’yi egemen güç yapıp etrafındaki ülkeler üzerinde hegemonya kurmak değildir. 3-AB fikrinin amacı Türkiye’nin çevresindeki siyasi gelişmeleri olumlu yönde etkileme, hem kendi menfaatlerini hem de onların menfaatlerini gözeterek uzlaşmayı, dayanışmayı sağlamaktır. İnsanlığın özlediği adalet ve barışı mümkün kılmaktır. Türkiye’nin jeopolitik konumu göz önünde bulundurulduğunda 3-AB fikri tüm bölgeye emsalsiz fırsatlar verecektir.
3-AB düşüncesinin üç temel stratejik nedeni vardır. Birincisi, bölme stratejilerine karşı birleşme stratejisini geliştirmek. İkincisi, savaş ve çatışma çıkartma çabalarına karşı barışa öncülük etmek. Üçüncüsü, ekonomik kaynakların sömürülmesini engelleyerek halkların refahına hizmet edecek adil bir paylaşımı mümkün kılmak.
Bu konuda bazı dostlarımız bize: ‘’3-AB düşüncesi güzel bir fikir ama bu mümkün mü?’’ Aslında 3-AB fikri Türkiye’nin kıtaları birleştiren coğrafyasına, tarihsel tecrübesine, güç yerine adaleti esas alan kadim geleneğine, savaş yerine daima barışı önceleyen anlayışına, bencil çıkarlar yerine paylaşmayı esas alan cömert ruhuna, daima zalime karşı mazlumdan yana olan karakterine, akıl ve vicdan ölçüleri içerisinde herkesin tercihine saygı duyan değerlerine uygundur.
3-AB önerimizin en doğru öneri olduğuna dair bir iddiamız yoktur. Ama Mustafa Kutlu abimizden sık duyduğum güzel bir halk tabiriyle: ‘’üfürükten tayyare’’ de değildir. Bu fikrimiz uzun yıllara dayanan okumalardan, üç kıtada bulunan birçok ülkeye defalarca ziyaretten aldığımız notlardan ve yukarıda atıf yaptığımız her bir başlık açısından enine boyuna düşündükten sonra oluşan mütevazı bir katkıdır.
Türkiye, çok kutuplu bir dünyanın güçleri arasındaki dengelerde etkili rol oynayabilecek bir coğrafyaya sahiptir. Yeter ki kendi içimizdeki dayanışmamızı güçlendirelim. Kısır politik tartışmalardan kafamızı biraz kaldırıp tekerleğin hangi istikamette döndürülmek istendiğine bakabilelim.
3-AB fikrimize kısaca bir giriş yapmış olduk önümüzdeki zamanlarda ‘’bu fikir nasıl hayatta geçer?’’ ile ilgili yazmaya devam edeceğiz. Bu konuda fikri olan herkesin birikiminden istifade etmek isterim. 3-AB fikrimizi ciddiye alıp bizi arayan eleştiri ve önerileriyle katkı sunan siyasetçilerimize, akademisyenlerimize ve düşünce adamlarımızın gösterdikleri incelikten dolayı çok teşekkür ederim. Gelen değerlendirmeleri bir dosyada biriktiriyorum yeri ve zamanı geldiğinde değineceğiz
Bu konuda fikir beyan etmek isteyen dostlarımız: [email protected] ‘’dan katkılarını bekliyoruz.