28 Şubat mağduruyum!

1997 yılında Türk siyaset tarihinde hiç yaşanmamış bir olay yaşandı. Tarihsel hafızamızda post modern darbe olarak yer alan 28 Şubat, her kesimden insana büyük travmalar yaşattı. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen ne yazık ki o gün yaşatılan travmaların etkisinden henüz kurtulamayanlar var.

Günümüzde bazı kesimlerce her ne kadar hedefi saptırmaya çalışsalar da yaşanan postmodern darbede hedef dindar insanlar ve imam hatip liseleri idi. 28 Şubat’ta yaşanan süreçten eğitim sistemi de olumsuz etkilendi; özellikle imam hatip liseleri ve meslek liseleri yok sayılmaya, asimile edilmeye ve ötekileştirilmeye çalışıldı. Bu kurumlarda eğitim gören milyonlarca öğrenci mağdur edildi. Binlerce insanın ekmeği ile oynandı. Mazlum insanların gözyaşları, çığlıkları görmezden gelindi.

Gözde bölümlere giden ülkenin en başarılı öğrencileri meslek liseleri ve imam hatip liselerinden çıkması, darbeci generalleri rahatsız etmişti! Müslüman bir ülkede nasıl olurdu da dindar öğrenciler başarılı olabilir, gözde bölümlere gidebilirdi?! Hemen gereği yapılmalıydı; imam hatip liselerinde ve meslek liselerinde okuyup da üniversite sınavlarına giren öğrencilerin katsayıları ile oyandı. Bu öğrencilerin Türkiye birincisi de olsa kendi alanları dışında eğitim almaları imkânsız hale getirildi; yasal düzenleme ile önlerine aşılamayacak engeller konuldu.

O günü ve akıtılan gözyaşlarını hiç unutmuyorum; Türkiye birincisi olup hukuk okumak isteyen imam hatipli bir genç ne yazık ki bu engelle karşılaşmış ve hayallerine kavuşamamıştı. Derinden sarsılmış, psikolojisi altüst olmuştu. Bu genç gibi hayatı ve geleceği altüst olan, heba edilen milyonlar daha vardı. O gün meslek lisesinde okuyup hayalleri olan ve başarılı olmasına rağmen hayallerine kavuşamayan gençlerden biri de benim.

Kaderimizle oynandı. O günün koşullarında yapılan sınavlarda, ülkenin güzide mesleklerinden birini icra edebilecek derecede yüksek puanı almamıza rağmen ne yazık ki bize meslek liseli olmamızdan ötürü mağduriyetler yaşatıldı. Hedeflerimize ulaşmamız engellendi. İstemediğimiz üniversitelerde istemediğimiz bölümleri okumaya mahkum edildik. Ekmeğimiz ile oynandı. Bugün bile bu satırları yazarken hâlâ o gün yaşadığım acıyı, hissettiğim üzüntüyü hissediyor o günün şartlarında bize bu mağduriyeti yaşatan müsebbiplere hakkımız var ise, helal etmiyor, ahirette hesaplaşmak istiyorum.

En başarılı okullar imam hatipler ve meslek liseleri iken yaşanan 28 Şubat postmodern darbe sonrasında ne yazık ki tarihsel süreç içerisinde gelinen noktada en başarısız okullar konumuna geldi. Bu, kesinlikle telafi edilmesi gereken bir haksızlıktı. Bu haksızlığa ve bu zulme göz yummayıp imam hatipler ve meslek liselerindeki bu düşüşü kendine dert edinen siyasetçiler olmalıydı. Süreç içerisinde zaman zaman çıkıp mağdurların sesi olan, onları savunan, haklarının iade edilmesi için mücadele eden siyasetçiler de oldu nitekim. O siyasetçilerden biri Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer. Meslek liseleri alanında eski başarıyı yakalamaya çalışmakta adeta yeminli gibi. Çalışıyor, üretiyor, hayata geçiriyor. 28 Şubat’ın eğitim sistemine verdiği zararın da en çok farkına varanlardan biri kendisi; “Bunlar yaşanmamış olsaydı, bugün eğitimde çok daha farklı bir noktada olurduk. Mesleki eğitimi toparlamak için harcanan projelerin haddi var, hesabı yok. Bu süreçlerden geçen insanların bilinçsizliğinin karşılığı yok. Yeni yeni toparlanıyor mesleki eğitim, yeni yeni rayına girmeye başladı” sözleri sürecin ve gelinen noktanın özeti gibi.

Geceli gündüzlü mesleki eğitim için çalışmalar yapılıyor. Son birkaç yıllık süreçte özellikle de Sayın Özer’in bakan yardımcılığı görevine getirilmesinden bu yana meslek liseleri daha çok değer görmeye başladı. Kamuoyu Mahmut Özer’in meslek liselerine yönelimi ve bu alandaki başarısını biliyor, konuşuyor. Şayet bir gün meslek liseleri fen liseleri ile yarışacak düzeye kavuşur ise, bu başarı yolunda Bakan Bey’in katkıları asla azımsanmayacak kadar çok olur.

Vaktiyle mağduriyet yaşamış, gözyaşı akıtmış, hakkı elinden alınmış, kaderi ile oynanmış biri olarak bugün gelinen noktada Sayın Özer’in meslek liselerine yönelik ortaya koyduğu çabayı, başarıları görmek beni mutlu ediyor.

Meslek liselerinden ve imam hatiplerden mezun olup mağdur edilen milyonlarca genç olarak itibarımız, haklarımız bugünün şartlarında belki iade edilemez ama bu okulların, eğitim kurumlarının onuru, itibarı tekrar kazanılırsa bizim onurumuz, itibarımız iade edilmiş gibi mutlu olacak, sevineceğiz.