243 şehidin kanı kimin elinde şakird?
15 Temmuz, millet hafızasında önemli bir dönemeç olurken paralel yapının ne denli ürkütücü, dış kaynaklı bir terör örgütü olduğunu görmeyenler için son hatırlatıcı olduğunu ummuştuk.
Fakat nafile!
Gözleri, kalpleri mühürlenmişler, dimağları efsunlaşmışlar, hala, dahil oldukları meş'um yapının muhtevasını anlamamak için direniyor.
FETÖ ile mücadelenin en büyük zorluğunun kripto ve takiyye geleneğinden kaynaklandığını bilsek de 15 Temmuz sonrası iyice oynaklaşan kimi paralel tipler bizleri şaşırtmaya devam ediyoru2026
Darbenin tutmadığı anlaşılınca herkesten önce camlarına bayrak asan, tek bir gece sektirmeden meydanlarda arz-ı endam eden, mesajlarla darbeyi kınayan kripto değil aşikar FETÖ'cüleri hepimiz görmedik mi?
Paralel yapının finans kaynağı, beyin takımı olduğu herkesin malumu zatların meydan nöbetlerinde ellerinde bayrak sahneden insanları selamladığını, protokollere doluştuklarına tanıklık etmedik mi?
17 Aralıktan bu yana gözlerimizin içerisine bakarak takiyye adı altında yalan söylemekten imtina etmeyen bu tiplerin riyakarlıklarını 15 Temmuzda doruğa çıkardıklarına şahit değil miyizu2026
Evinde FETÖ'cü saklayan 70 yaşındaki eli tespihli, ağzı dualı teyzenin; "Ne var ki bunda, hükümet her şeyi abartıyor! Geçmişte de yönetim bozulduğunda askerle müdahale etmişti, şimdi de yönetim bozuldu, asker düzeltmek için sokağa çıktı!" diyen teyzenin karşısında hangimizin nutku tutulmazdı ki!
Peki; "Utanmadan tertemiz adama iftiralar atıyorlar, Hocaefendi böyle yapmaz!" diyen genç öğretmene artık yeryüzündeki hiçbir kelime ile ulaşamayacağımızı hangimiz düşünmezdik!
Bir de mağdur edebiyatı yapanlar var ki bunların içerisinde, pir-ü pak!
Düne kadar paralel yapının nimetlerini iştiha ile paylaşıp makam, köşe, koltuk, paye kapan çoğu kişi, terör örgütünün tüm kabahatlerinden kendilerini uzak tutma telaşında.
FETÖ içerisinde yapılan cürümler, yapı içerisindekileri bağlar mı, bağlarsa çapı/hükmü nedir azizim?
Soruları çalarak memur, akademisyen, bürokrat, asker, yargı mensubu vs vs olmuş, saadet zinciri şeklindeki yapılanmanın ona sağladığı ticari bağlantıları doğru-yanlış ayırt etmeden kullanarak mülküne mülk katmışların darbede nasıl bir payı vardır dersiniz?
Veya başka bir deyişle paralel yapıyı palazlandırmış, FETÖ için her gayrimeşruluğu mübah görmüş/eyleme geçmiş kişilerin masum taban/ibadet katmanı olduğunu söylemeye devam edebilir miyiz?
Soruları kendileri aldıkları yetmezmiş gibi gelir elde etmek için etrafa pazarlayanlar, sahte diplomalar, belgelerle iş kuran, memur olan, himmet vermeyene mafyacılık oynayan şakirdin(!) masuniyet karinesindeki hükmü nedir, ne olmalıdır dost?
Soruları çoğaltmak kolay, lakin cevap bu kadar uzun olmasa gerek!
Sözün özü; 243 şehidimizin kanı kimlerin elindedir; düne kadar bu terör örgütünün zaferlerini gözlerini kapayarak paylaşan müntesibin hezimetteki konumlandırılışı nasıl olmalıdır dersiniz?