Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2964.17
BIST 100
9647.1
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2018

24 Haziran'ın dili

İki sandığın konulacağı 24 Haziran seçim için Cumhurbaşkanı adayları netleşti. Cumhur İttifakı karşısında birleşerek ortak aday çıkaramayan muhalefetin ilk adayı Meral Akşener, diğeri Temel Karamollaoğlu, bir diğeri de Doğu Perinçek. CHP ise mecburen Muharrem İnce'yi aday gösterdi. Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek 100 bin imza ve üzeri ile seçmen tarafından aday gösterildi. Muharrem İnce ise partisi tarafından. Selehattin Demirtaş ise HDP'nin adayı. Recep Tayyip Erdoğan zaten MHP ve Ak Partili milletvekillerinin imzaları ile aday.

Meral Akşener ve Muharrem İnce meydanlara inmeye başladı. Temel beyde farklı faaliyetlere. Meydan meydan dolaşılacak. Meydanlardan sesler yükseliyor. Meydanlara inmek her zaman güllük gülistanlık olmayacak. Vatandaş bazen meydanda alkış tutacak, bazen sokakta ön kesip hesap soracak. Bazen nezaket gösterip diyeceklerini yutkunacak ve sevgisini veya tepkisini sandığa dökecek. Yani farklı karşılanmaya alışacaklar. Adaylar konusunda güllük gülistanlık olmayacağı da belli oldu. Onun için bir taraftan destekçi seçmen kitlesini bir taraftan karşı seçmen kitlesini idare etme sanatıdır adaylık.

Bunu neden yazıyorum? Temel Karamollaoğlu'nun ekranlarda 15 Temmuz Şehidi eşi bir hanımın tepkisine karşı verdiği karşılığı gördüm. Siyasetçi ne kadar ağır eleştiri gelirse gelsin onu usulüne göre savuşturabilmelidir. Temel bey muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı Adayı çıkarması konusu gündem de olduğu dönemde ekranlarda izlediği üslup ile çok ciddi bir sempati toplamıştı. Söylemleri önemli bir taraftar bulmuştu. Fakat 15 Temmuz Şehidi eşinin "Siz 15 Temmuz Darbesine kurgu diyenlerle nasıl birlikte olursunuz" sözüne karşı gösterdiği tepki ve üzerine yürür gibi hali oluşturduğu bütün olumlu izlenimleri yerle bir etti. 15 Temmuz Darbe girişiminin her aşamasını yaşayan biri olarak söylüyorum. Temel beyin Ruh hali ve gösterdiği tepki suçluluk psikolojisini gösteriyor. Hele hele ısrarla AK Parti'nin 15 yıldır FETÖ ile iş tuttuğu savunması ayrı bir garabet.

Temel beyin gösterdiği teki ve düştüğü durumda göstermektedir ki, Cumhurbaşkanı Adayları 24 Haziran seçimlerinin dilini iyi çözmek zorundadır. Şu bilinmelidir. Vatandaş size geleceğini emanet edecek. Oyunu da buna göre verecek. Emanet edeceği geleceğini nasıl koruyacağınızı göstermek zorundasınız. Emanete yönelik endişeler oluşturmamak gerekiyor. Vatandaşın emanetinin iki tarafı vardır. İlki şahsını ve ailesini ilgilendiren. Diğeri ise devlet ve milletin geleceğidir.

O nedenle 24 Haziran Seçimlerinde oy isteyen adayların vatandaşın emanet edeceği geleceğinin iki tarafının dengesini iyi kurması gerekiyor.

Özellikle Cumhurbaşkanı Adayları açısından bir taraftan millete dokunurken bir taraftan devlete gerçek manada dokunacak politikalar önem kazanıyor. Bundan sonra millet karşısında hizmetlerin mazereti yoktur. Hiçbir haklı gerekçe göreve geleceklerin başarısızlığına kılıf teşkil etmeyecektir.

Cumhurbaşkanı Adaylarının doğrudan vatandaşın günlük yaşamını kolaylaştıracak projeler üretmesi, onların günlük karşılaştığı sorunlar ve problemleri çözecek öneriler sunması kaçınılmazdır. Aynı zamanda daha güçlü bir ülke olmayı nasıl sağlayacağını ortaya koymalıdır.

Bugün Türkiye'nin yaşadığı dış sorunların ülkeyi tekrar içe kapatarak çözülemeyeceği ortadadır. Türkiye'nin çevresinde oluşan ateş çemberine karşı nasıl politikalar belirleyeceklerini de ortaya koymak zorundalar.

Bugün için ne Meral Akşener'in ne Muharrem İnce'nin gerçekleştirdiği miting konuşmalarında dış politika konusunda nasıl bir strateji izleyeceklerine yönelik işaretler vermediler. Sırf iktidar eleştirisi üzerine oy toplanamayacağı bilinmelidir. Cumhurbaşkanlığı hem devleti hem de milleti temsil makamıdır.

24 Haziran Seçimlerinde vatandaşın oy verirken arayacağı iki önemli mesaj "Güçlü devlet, güçlü millet" olacaktır. Bu mesajı hangi adayın söylem ve tavırlarında görürse ona doğru yönelecektir. Çünkü vatandaş şunu çok iyi bilmektedir; günlük yaşamında sıkıntılar yaşamayacağı, devlet olarak içinde bulunduğumuz ateş çemberini yarıp dünyada hak ettiğimiz yeri almak.

Her seçimim bir dili vardır. 24 Haziran Seçimlerinin dili ise budur. Bu seçimlerin dilini çözebilen adaylar ön plana çıkacaktır.

Kalın sağlıcaklau2026