21. yüzyılda hortlayan ırkçılık
Hemen aklımıza dünyanın her yerinde ırkçılığın gündemde olduğu, maalesef kısmi de olsa geçerliliğinin devam ettiği gelebilir. Hatta ülkemizde bile bu devri geçmiş sapkın ideolojiyi savunanlar olduğunu görmüyor muyuz?
Elbette varlar. Ancak bu eksantrik (uçuk) tipler hepimize itici gelir, acıyarak bakardık. Şimdi ise bir ilimizin yeni seçilen belediye başkanı Suriyeli savunmacıları şehirden atmakla, yemeklerini kesmekle tehdit ediyor. Hatta aş evini kapatmış.
Hangi partili mi bu rezilce kararı alan acımasız kişi? Tabi ki geçmişte de bu konuda sabıkaları olan partiden yani CHP’li bu başkan.
Üstelik şehirde topu topu 11 bin civarında Suriyeli varmış. Sayın başkan ülkesini savaş sebebiyle terk eden bu zor durumdaki insanlara acımamış, şehirden kovmuş.
Hâlbuki Suriyeliler bizim bereketimiz, insanlığımızın göstergesi.
Onlar bizim merhametimiz, ibret alacağımız dindaşlarımız, daha çok değil 100 yıl kadar önceye gidersek vatandaşlarımız.
Geçenlerde bir hastama nasıl olduğunu sorduğumda, “Sadece Suriyelilere bakıyorum, Rabbimin verdiği nimetlere şükrediyor, şikâyete hakkım olmadığını görüyorum” demişti.
Bize düşen ve yakışan görev; işini, malını, mülkünü, hatıralarını, komşu ve akrabalarını can, namus ve mal güvenliği için ülkesinden ayrılmak zorunda kalan bu mazlum ve mağdur insanları korumak ve kollamaktır. İnsanlık bunu gerektirir.
21. yüzyılda güzel ülkemizde ırkçılığı hortlatan bu başkanı kınıyor, Rabbimden yüreğine merhamet ve acıma hissi vermesini dua ediyorum.