2025 Yılı Merhaba!
Her sene sonunda hayatın muhasebesini yapmalıyız. Zira
takvimde yeni sayfalar açılacak, ömrümüzde yeni basamaklara geçilecektir. Neler
yaptık bir yıl boyunca? Hangi işleri sahiplendik, hizmetleri üstlendik,
dostlukları kurduk ve kötülükleri engelledik? Hesabımızı iyi yaparsak yeni yıl elbette
daha aydınlık, anlamlı ve güzel olur. Ben zorluklarına rağmen 2024’ün ülkemizde
ve dünyada sağlam sorgulamalara ve hayırlara vesile olduğunu düşünüyorum.
Önce din kardeşlerimize yapılanlara bakalım. Bu imtihanı
şükürler olsun tam verdik. Türkiye çetin sınavdan geçti. Ve biz ensar olarak muhacir
Suriyeli kardeşlerimize sahip çıktık. Siyonist, katil ve hırsız İsrail terör
örgütünün soykırımına uğrayan Gazzelilerin, Filistinlilerin, Lübnanlıların
yanında durduk. Kimisi umursamadı onları? “Ne işimiz var?” diyecek kadar gamsız
oldular, kaybettiler. Müminin, kardeşine sahip çıkması ne güzel! Diğerkâm olmak
ne iyi!
Yüzbinlerin katili alçak diktatörü ülkeden kovan cesur Suriyeli
Müslüman kardeşlerimiz, vatanlarına sahip çıkıyor. Allah yar ve yardımcıları
olsun. Onları hiçbir vakit yalnız bırakmayacağız. Türkiye komşularına lakayt
kalamaz. Tarih bizi göreve davet ediyor. Elbette, Libya’da, Karabağ’da, Doğu
Türkistan’da, Gazze’de, Kudüs’te, Şam’da, Bağdat’ta, “Mavi Vatan”da işimiz var
ve olacak! Kırım’da, Bosna’da, Kerkük’te işimiz olduğu. Bu işlerde gönülsüz
olanlar ‘gönül coğrafyası’ndan ne anlar? Rabbim onlara da şuur nasip etsin.
O kadar güzel hizmetler oluyor ki. Ve o kadar kutlu
faaliyetlere imza atılıyor ki. Takip etmekte zorlanıyoruz. Şu anda dostum Muhsin
Karabay, karış karış Anadolu’yu geziyor. O gönüllü kültür elçimiz! Onun gibi
yüzlerce ‘Muhsin Çelebi’ var, himmeti millet olan. Ahmet Kabaklı Hocamızın
doğumunun 100. Yılını Türk Edebiyatı Vakfı herkese hatırlattı. 100 kişiye
“Ahmet Kabaklı Madalyası” verildi.
Zeytinburnu’nun Ebedî Sakinleri ile başlayan ‘Nesillerin
Buluşması” hareketimiz dalga dalga yayılıyor. Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri’nde
31 büyüğümüzü yâd ettik. Pazar günü Mehmed Âkif’i Abdurrahman Şen anlattı. Vefa
hareketimiz diri ve dinamik biçimde sürüyor. Gençler abide şahsiyetlerini
keşfediyor. Kadir/kıymet bilenlerin hareketi, Gaziantep’te de başlıyor. Fatih’te
Bilim ve Sanat Vakfı’mız, “Fatih’in Ebedî Sakinleri” seri toplantılarını
düzenliyor.
Kültür sanat dünyamızın lokomotifleri olan kitaplar ve
dergiler çıkıyor. Yerli ve millî anlayışla hazırlanan seçkin yayınlar okurlara ulaşıyor,
gençlere yön veriyor. Kitap fuarları vatan sathını mektep yapmak için dört bir
yanda açılıyor. Çocuklarımız, gençlerimiz, yetişkinlerimiz akın akın fuarlara
gidiyor, kitap alıp okumaya başlıyor.
Bakmayın felaket tellallarına. Karamsarlığı kasten körüklemeye
çabalıyorlar. Onlar kötümserlik girdabından bir türlü kurtulamazlar. Çünkü
hayrı, iyiyi, güzeli görmüyorlar. Gözleri var görmez, kulakları işitmez,
kalpleri hissetmez. Bu aziz milletin ruhunu anlayamaz, bu mübarek ümmetin kalbine
inemezler. Türkiye’de çok güzel işler oluyor. Aralık ayının ilk yarısında Mevlâna
rüzgârı esti, ikinci kısmında ise memleketin her yanında Mehmed Âkif’imiz
konuşuldu.
ESKADER yeni ödüllerini açıkladı. Nisan ayında bu mükâfatlar
sahiplerini bulacak. Cumhurbaşkanlığı, Kültür Bakanlığı, TYB kuruluşları da bu
topraklara hizmet edenleri unutmadı. Cuma günü Necip Fazıl Ödülleri’nin töreni
var. Kültür sanatta hizmet edenlere teşekkür ediliyor. Bu gereklidir. Zira müminler
şu hakikate inanıyor: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.”
Vakıflarımız, derneklerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız olağanüstü gayretin
içinde.
Başta Milat olmak
üzere yerli ve millî basınımız her geçen gün gücünü arttırıyor. Bugün insanımızın
inancına saygılı, güçlü bir medyamız var. Radyolarımız, televizyonlarımız,
internet sitelerimiz çoğaldı. Geçmişte milletimize tepeden bakan o mütekebbir
basın baronlarının hükmü bitti, gücü tükendi. Artık halkıyla barışık olan iyi,
mükemmel ve insani değerlere saygılı gazetecilerimiz var, hamdolsun!
Cumhurbaşkanımız haklı: “Türkiye, Türkiye’den büyüktür.” Bu mutlak
gerçek. Cihanın bütün mazlumları masum gözlerini Türkiye’ye dikmiş, medet
bekliyor. Gazzeli bebekler, Doğu Türkistanlı çocuklar, Ukraynalı yaşlılar Türkiye’nin
ilgisine ve desteğine muhtaç. Süper sandığımız emperyalist ülkelerin zalimliğini
gördük. Barbarlar, bebek katillerini ayakta alkışladı. Zulümleri durduracak tek
ülke Türkiye! Bugün İnsanlık İttifakı ve Millî İrade Platformu’nun düzenlediği
büyük yürüyüş var. Milyonlarca insanımız Galata Köprüsü’nde, “Dün Ayasofya,
Bugün Emevî, Yarın Aksâ!” diye haykıracak ve muştuyu verecek: “Bir Güneş
Doğuyor” Türkiye üzerinden doğuyor ve yeryüzünü aydınlatıyor! Halit Refiğ, “Tek
Umut Türkiye!” diyordu. Gemuhluoğlu’na göre “Gün ışımıştır.” Bugün 1 Ocak 2025.
Üç Aylar başlıyor. Yeni yıl hoş geldin! Müslümana umutsuzluk haram! Türk-Kürt
Kardeşliği’ne güçlü vurgu yapılıyor. Muvahhidiz: “Ömer de bizim Ali de.” Bediüzzaman’dan
müjde var: “Ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür sada İslam’ın
sadası olacaktır.”