2023'e doğru AK Parti'nin yol haritası
Bir dönemler tek başına yüzde 50’leri yakalamış bir AK Parti bugün Meclis’te tek başına yasama çoğunluğunu sağlayamamışsa suçu millete atmak acizliktir. Bazı yerlerde oy vermediği için milleti suçlamak yerine “biz nerede yanlış yaptık” sorusunu halktan önce kendi nefislerine sorsunlar. AK Parti Genel Merkezi artık gelinen bu noktayı ve milletin mesajını hem gözüyle görsün hem de kulaklarıyla duysun!!!Millet, onlara sandıkta ve sokakta ne mesaj veriyor bunu çok iyi analiz etmeleri lazım. Üstünkörü değil derinlemesine ve ciddi analizler yapılmalı.
Peki, AK Parti ne yapmalı?
1-)AK Parti, “gönül belediyeciliğinin ve hizmet siyasetinin” altını tam anlamıyla doldurmalı. Duyguları da iyi yönetmeli. Meydanlarda geçmişte sert ve gergin bir dil gereksiz bir şekilde kullanıldı. Bu da en çok buna karşı sakin duran muhalefete yaradı. Muhalefet bu dil yüzünden birçok yerde mağduriyete oynadı. Ve bu mağduriyeti de Ankara ve İstanbul’da ustaca sandığa yansıttı.
Kendi tabanını MHP tabanıyla birlikte konsolide etmeye çalışan AK Parti, geçmişte kimi siyasetçilerce meydanlarda kullanılan sert ve gergin dil yüzünden çok büyük bir kararsız seçmen kitlesi olan CHP ve HDP tabanlarını daha fazla konsolide etti.
2-)AK Parti, genel siyasi iletişim dilini ve seçim kampanyasını iyi yönetmeli. Alışa geldiğimiz o eski etkileyici seçim kampanyalarını ve seçim şarkılarını meydanlarda görmeliyiz. Muhalefetle uğraşmaktan çok kendi hizmetlerini ve yapacaklarını anlatmaya odaklanmalı.
3-) AK Parti, ekonomideki sorun ve geçim sıkıntısını da iyi yönetmeli. “Patates ve soğana muhtaç hale gelmiş ülke”şeklindekikirli algı operasyonlarını geçmişte çok zor kırdı. Türkiye’de her zaman cebini ve tencereyi ideolojik tercihlerden önce düşünen yüzde 20’lik bir kesim var. Ve bu kesimin tuttuğu taraf her zaman seçimlerde ağır basmıştır.
4-)AK Parti, sahada ortak çalışma disiplinini mutlaka yakalamalı. Geçmiş seçimde kimi yerlerde hem adayları hem de teşkilatları birçok yerde sahada birlikte çalıştıramadı, ekip ruhunu aşılayamadı. Aday bir yana, teşkilatlar bir yana…Başıboşluk, koordinasyonsuzluk, ruhsuz SKM’ler, bir birini rakip ve hasım görmeler…
“İlçede bana oy verin, büyükşehirde rakip partiye oy verin” şekline varacak kadar ihanetler… Hele kimi yerlerde adaylıklarda ve meclis üyeliklerinde geçen “akçeli işler” söylentilerivar ya o seçim bölgesinde AK Parti’nin adeta belini kırmıştı
5-)Yine geçmiş seçimlerde her şeyi başkan Erdoğan’a havale ettiler, çalışmadan çalışır gibi göründüler. “Nasıl olsa Başkan Erdoğan var, halleder” dediler, bazı yerlerde teşkilat ve adaylar rehavete kapıldılar. Eğer herkes görevini adam gibi yapsaydı, emanet ehline verilseydi, sandık kurulu üyeleri ve müşahitler layıkıyla eğitilip, uyarılsaydı İstanbul’daki bu organizeli rezalet yaşanır mıydı? Geçen seçim öncesi Doğu ve Güneydoğu’dan birçok ilden tarafımıza şikâyetler yağıyordu; “HDP’liler defalarca kapımıza geldiler, broşür verdiler, ama AK Partililer bırakın kapımıza gelmeyi, sokağımıza dahi girmediler” diye.
6-) 20 yıllık iktidarını geride bırakarak ustalık ve bilgelik dönemini yaşayan bir AK Parti, bürokraside de ustalık ve bilgelik dönemini yaşaması lazım gelir.Şu husus bir gerçek ki devlet yönetiminde her iktidar kritik ve riskli üst derece makam ve mevkilere kendi siyasi amaçlarına ve hedeflediği medeniyet dünyasına ulaşmak için, güvenilir, birikimli, donanımlı, ehliyet sahibi “KENDİ ÖZ KADROLARINI” yetiştirmek ve yerleştirmek zorunda.
7-) Başkan Erdoğan’ın da dikkatlere çektiği gibi “2018 Milletvekili seçiminde aday listelerinde yapılan yanlışların, milletimizden nasıl tepki aldığını hep beraber gördük, umulmayan kötü sonuçlar alındı.” Dilerim 2023 aday listelerinde aynı hatalar tekrarlanmaz. Tepeden, dayatmayla değil tabandan gelen sese kulak verilir ve aday listeleri oluşturulur. Aksi durum iki oy pusulalı seçimde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği arasındaki sonuçlarda radikal farklı sonuçlar yaratır.
Bu aziz milletin Başkan Erdoğan’a, kötü ve kötülüklerden arınmış bir AK Parti’ye daha çok ihtiyacı var. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan artık neşter vurulmalı. Kabineden tutun da genel merkeze ve teşkilatlara kadar hakkında çok şikâyet gelen, görevini layıkıyla ifa etmeyen kim varsa derhal müdahale edilmeli, görevden el çektirilmeli ve makamlar da “emanet ehillerine” teslim edilmeli.