2023 yılı, öğretmenlerin mi olacak?
Öğretmenler de diğer tüm memurlar gibi 657 sayılı Devlet Memurlar Kanunu’na tabi olup bu kanun öğretmenlere mesleki, mali ve sosyal bazı haklar tanır. Detaylara girmeyeceğim, arzu eden 657 sayılı DMK’yı açıp inceleyebilir; bu kanunun tanıdığı hakların birçoğuna öğretmenler de dahil devlet memurlarının birçoğu sahip. Ama öğretmenlerin sahip olmadığı veya eksik kaldığı haklar da var.
Söz gelimi emeklilik hakkı, sendika kurma ve/veya
sendikaya üye olma hakkı, güvenlik hakkı, izin hakkı gibi birçok hakka sahiptir
devlet memurları. Yalnız ne yazık ki öğretmenlerin aylık(maaş) ve ders görevi
ücreti (ek ders) hakkı, ilerleme ve yükselme(terfi etme) hakkı, eğitim ve
öğretim tazminatı hakkı başta olmak üzere bazı sosyal ve mali hakları tatmin
edici miktarda değil. Bu alanda bazı iyileştirmelere ihtiyaç olduğu görülüyor.
Bilemiyorum belki de kariyer basamakları sınavı bu ihtiyaçların yetkililer
tarafından fark edilmesi ya da eğitimcilerin seslerini yetkililere ulaştırması
sonucu yapıldı. Vakti ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tüm müzelerin
öğretmenlere ücretsiz olmasını sağlaması sosyal ve mali hak bağlamında güzel
bir adım idi. Bu adımlar iyileştirme adına olumlu ama yeterli ölçüde değil.
Sosyal ve mali alanda başka adımlar da atılması gerekiyor.
Kırsal veya küçük kentlerde belki sorun değil ama
bugün metropol şehirlerde yaşayan bir öğretmenin kira gideri başlı başına
aldığı maaşın neredeyse yarısı kadar. Ulaşım, konaklama, yiyecek konularına
girersek evli ve eşi çalışmayan bir öğretmenin yılda bir defa dahi olsa tatile,
dinlenmeye ayıracak bütçesi kalmıyor gibi. Hele bir de çoluk çocuğu var ise,
özellikle metropol şehirlerde aylık giderinin gelirinden çok daha fazla olduğu görünüyor.
Nasıl hesap kitap işleri yapıyorlar, nasıl geçiniyorlar bilemiyorum. Sosyal ve
mali konularda kendini yeterli ölçüde tatmin edici bulmayan öğretmenin
motivasyonu, morali, huzuru sınıfına da, aile içine de yansır. Bu nedenle öğretmenlere
sosyal ve mali haklar olmak üzere birtakım iyileştirmeler yapılması gerekiyor.
Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre öğretmenlere tanına
haklar; eğitim alma hakkı, kariyer hakkı, hizmet içi yetiştirilmesi hakkı, yurt
içi ve yurtdışı yetiştirme imkanları ve konut hakkı şeklindedir. Günümüzde bir
öğretmen bu haklardan kaçına sahip? Kaçına ulaşabiliyor? Önümüzdeki
günlerde/dönemlerde bu konulara çok daha ciddi yatırımlar yapılacağı, bu
konular üzerine daha çok çalışılacağına benziyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde
Milli Eğitim Bakanlığı bu yönde bir açıklamada bulundu. 2022 yılında
belirledikleri tüm hedeflere ulaştıklarını, 2023 yılında ise öğretmenlerin
özlük haklarında iyileştirmeler yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bakanlığın da
belirttiği gibi 2022 yılında da birtakım iyileştirmeler yapıldı ama 2023
yılında daha fazla iyileştirmeler yapılacak olması güzel bir gelişme. 2023
yılı, öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirileceği yıl olsun mu? Öğretmenler
sosyal, mali haklar bağlamında kendilerini daha güçlü hissettiği bir yıl neden
olmasın, değil mi?
Göreve geldiğinde birçok kişinin burun kıvırdığı,
mesafe ile yaklaştığı Özer’in okullaşma oranından köy okullarının açılmasına,
meslek liselerindeki çıtanın yükselmesinden kariyer sınavının yapılmasına,
okullarının bakım onarımının güçlendirilmesinden halk eğitim kurslarına, yaz
okullarından aile okulu projesine değin birçok başarıya imza atarak ezberleri
bozması eğitim camiasına umut olmuş durumda. 2023 yılında öğretmenlerin özlük
haklarında iyileştirmeler yapılması ve kendilerini daha güçlü daha motive
hissetmeleri elbette mesleki başarılarına da katkı sunacaktır.
Söz gelimi öğretmenevlerinin öğretmenlere daha uygun
fiyata verilmesi Aralık 2023’ kadar değil süreklilik arz edecek bir pozisyona
getirilebilir. Atıl durumdaki köy okullarının elden geçirilerek işlevsel hale
getirildiği gibi atıl durumda olan lojmanların da elden geçirilmesi ve
sayılarının arttırılması neden olmasın? Sayın Özer’de bunu yapabilecek
potansiyel rahatlıkla var. Yaptığı başarıla ortada. Bakalım MEB, Sayın ÖZER’in
öncülüğünde özlük hakları, sosyal ve mali haklar bağlamında 2023’te ne gibi
iyileştirici adımlar atacak, bekleyip göreceğiz. Birçok öğretmenin Sayın Özer’e
karşı beklenti içerisinde olduğunu ve Bakan Bey’in bu beklentiyi boşa çıkarmayacağına
dair inancımı, umudumu paylaşmak isterim.