2021'de erken seçim olur mu?
Meclis’in açılmasıyla birlikte özellikle CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu ilk defa erken seçim tartışmalarını gündeme taşıdı. Muhalefetin
bir kısmında 2021’de erken seçim olacakmış gibi bir atmosfer, bir hazırlık ve
bir yakınlaşma çalışmaları var. Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyenler şimdiden
saha ve kulis çalışmalarına başlamışlar. Bir ihtimal dahi olsa erken seçim
kararına karşı hazırlıksız yakalanmak istemiyorlar. CHP, iktidarın erken seçime
gideceği ve gitmesi gerektiği kanaatinde. Erken seçime gidilecekse eğer bu
kararı iktidarın daha doğrusu Cumhur İttifakı’nın alması lazım. Hatta Meclis’in
erken seçim kararı alması için en az 360 oy gerekiyor. Buna da Cumhur
İttifakı’nın oyu dahi yetmiyor. Yani Cumhur İttifakı’yla birlikte Meclis’te
grubu bulunan en az bir muhalefet partisinin de oyu gerekli. AK Parti
iktidarında erken seçim ile ilgili ne bir çalışma ne de bir gündem konusu var.
İktidarın gündeminde kesinlikle bir erken seçim veya baskın seçim yok. Ne
kurullarda ne de MKYK’da hiç gündem konusu dahi olmadı. Ne temsilcilerin ne de
Başkan Erdoğan’ın ağzından bugüne kadar erken seçim ile ilgili hiçbir cümle
çıkmadı. Tam aksine seçimlerin zamanında yapılacağı defalarca vurgulandı.
Hem ülkede erken seçimi dayatan ne siyasi bir kriz ne de yönetilemeyecek kadar
büyük bir ekonomik buhran var. Her şeye rağmen anketlere göre seçmenlerin yüzde
43-45 civarındaki bir oranı Başkan Erdoğan’ı halen de destekliyorsa iktidar
niçin erken seçime gitsin ki?
Ancak erken
seçimi tartışırken iki noktayı asla gözden kaçırmamak lazım. Birincisi, Başkan
Erdoğan erken seçime giderse yeni sistem gereği daha 2023 yılına kadar yapacağı
Cumhurbaşkanlığının ilk dönemi de burada sona erecektir. Daha üç yıla
yakın bir süre varken ve bu sürede Cumhurbaşkanlığı devam edecekken Başkan Erdoğan
neden erken seçime gitsin, önündeki üç yılı heba etsin? İkincisi ise bu güne
kadar Türkiye’yi erken seçime götüren, erken seçim çıkışları yapan lider hep
MHP lideri Devlet Bahçeli olmuştur. Yani bir anlamda erken seçimin anahtarı
Sayın Bahçeli’nin cebinde. 3 Kasım 2002 seçimlerine ve 24 Haziran 2018
seçimlerine Bahçeli’nin çağrısı üzerine gidilmişti. Hatta 1 Kasım 2015
seçimlerinde dahi AK Parti’nin koalisyon teklifini ret edip, ülkeyi erken
seçime götüren yine Sayın Bahçeli’ydi. O nedenle erken seçim denildi mi önce
Bahçeli’ye bakmak gerekir. Bahçeli de sürekli bir şekilde “Erken seçim yok,
herkes hesabını 2023’e göre yapsın” diyorsa bence erken seçim konusuna
nokta konulmalı tabi ki şimdilik. Siyaset bu, “yarınki şartlar ne olur, neyi
gösterir, neyi götürür” hep beraber göreceğiz.
Ha bu arada
iktidarın seçim ve siyasi partiler yasasında köklü değişiklik hazırlıkları
içerisinde olduğu gelen kulis bilgileri arasında. Yeni ittifak sisteminde
özellikle birçok küçük parti hak etmedikleri oy ve milletvekili koltuğu
kazandılar. Seçim barajının yüzde 5 veya 7’lere düşürülmesi üzerinde çalışmalar
yapılıyor. Seçim sisteminde yapılacak olan değişiklikler doğal olarak en çok
ittifakları etkileyecek. Ancak eğer seçim yasasında 2021 yılında bir
değişiklik yapılırsa, bu aynı zamanda seçimlerin en erken 2022 yılında
yapılacağı anlamına geliyor. Çünkü Anayasaya göre “Seçim kanunlarında
yapılacak değişiklikler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
yapılacak seçimlerde uygulanmaz” deniyor. Ha bu kanunu da tüm partiler bir
araya gelip, bir defalığına dahi olsa değiştirme gücüne de sahiptirler. Seçim
yasasında yapılacak olan değişiklikleri görmeden 2023 hesapları yapma, eksik
olacaktır. Yeni bir seçim sistemi, ittifakları 3 veya 4’e dahi çıkarabilir.
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu, “dostlarımızla kanacağız” derken yeni
kurulan partileri erken seçim kartını da kullanarak yanında tutmak
isteyecektir. CHP’deki bir kısım, yerel seçimlerde sağlanan başarının genel
seçimlerde de tekrarlanacağına inanıyor. Ama diğer bir kısım da özellikle
İzmir, Ankara, Antalya ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarının yüksek
beklentilerin çok azını dahi karşılamakta zorluk çekmeleri hatta fiyasko
yaşatmaları gerçeğiyle erken seçim kartını haklı olarak pek kullanmak
istemiyorlar.