Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Aralık 2021

2021 yılını uğurlarken...

2021 yılının son günlerini yaşıyoruz. Çok zor bir yıl geçirdik. Ekonomik kriz, yüksek hayat pahalılığı, paranın değer kaybı, işsizlik, krizler ve salgınla dolu olan 2021 yılını geride bıraktık. 2022 yılına girmeye hazırlandığımız bugünlerde yeni yılın refah ve huzur açısından daha iyi olacağına dair elimizde güçlü işaretler veya veriler bulunmamaktadır. 2021 yılında normale dönmeyen hayatımız 2022 yılında da normale dönmeyecektir. Kötümser olduğumuz bugünlerde genede enseyi karartmadan geleceğe bakmak, umudu yitirmemek, bütün zorluklarına rağmen yaşama tutunmak önem taşımaktadır. İnadına mutluluk, inadına umut, inadına hayat demekten vazgeçmemeliyiz.

Dünyada insanlar artık kendilerini hiçbir şekilde güvende hissetmemektedir. İnsanların güvenlik kaygılarını istismar eden yönetimler, demokrasi, hukuk ve insan haklarını ihlal etmeyi bir hak olarak görmektedirler. 2021 yılı dünyada demokrasi, özgürlük ve insan hakları alanlarında büyük gerilemelerin yaşandığı popülist ve aşırı hareketlerin yükseldiği bir sene olmuştur.

Koronavirüs pandemisi, insanlığı bölüp parçalamıştır. Salgın, insanlığı, sağlık mı ekonomi mi, ikilemiyle karşı karşıya getirmiştir. İnsan hayatından vazgeçilemeyeceği söylenmesine rağmen, ekonomik çıkarlar uğruna salgın tedbirleri büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Dünyada salgın konusunda genel bir umursamazlık havası vardır. Omicron varyantı gibi koronanın ortaya çıkan mutasyon geçirmiş türlerine dair yapılan tartışmalar dahil, kamuoyunda artık ilgiyle takip edilmemektedir. 2021 yılında dünya, salgını ve ölümü kanıksar tutumlar ortaya koymuştur.

Dünyadaki en önemli sorun iklim değişikliğidir. Devletler, iklim değişikliği ve ekolojik kriz konularında sahici adımlar atmak yerine bu sorunları kendi aralarındaki güç mücadeleleri uğruna istismar etmektedirler. Küresel iklim değişikliğinden dolayı dünya, adım adım büyük bir kuraklığa doğru gitmektedir. Büyük kuraklık küresel ölçekte yaşandığında insanlık, paranın yenmeyeceğini, ekmeğe, buğdaya ve tahıl ürünlerine ihtiyaç duyduğunu anlayacaktır. Buğday ve tahıl ürünleri, önümüzdeki yıl en çok ihtiyaç duyulan gıda maddelerinin başında olacaktır. Toplumlar, iklim değişikliği ve ekolojik kriz konularında sahici politikalar uygulamaları konusunda hükümetleri zorlamalıdırlar. Devletlerin ve hükümetlerin, iklim değişikliği gibi hayati bir konuda dahi adımlar atmadığı ve günü kurtarma derdinde olduğu görülmektedir.

COVID-19 pandemisi, insanlık için en önemli olan şeyin sağlık olduğunu öğretti. İnsanlık, artık en çok sağlığı konusunda kaygılanmaktadır. COVID-19 pandemisi, biyolojik, psikolojik ve sosyal sağlık durumumuzu tehlikeye sokmaktadır. Pandemi uzadıkça insanlar, bedenleri kadar akıl ve ruh sağlığından da endişe etmektedirler. Sosyal, siyasal, ekonomik ve özel zorunlar insanları, akıl ve ruh sağlıklarını kaybetme noktasına noktasına getirmiştir. Pandemi, dünyanın küresel bir tımarhaneye dönüşmesini sağlamıştır. Küresel bir tımarhaneye dönen dünyada akıl ve ruh sağlığımızı nasıl koruyacağımız şeklinde çetin bir soru ve meydan okuma hepimizi beklemektedir.

2021 yılını, bocalamalar ve değişimler yılı olarak yaşadık. Hayatımızın dijitalleşmesi süreci, 2021 yılında hızlı bir şekilde devam etti. Hayatın dijitalleşmesi süreci, 2022 yılında artık dönülemez bir şekilde daha ileri noktalara taşınacaktır. Eğitim, eğlence, çalışma, ticaret ve tüketim başta olmak üzere bütün alışkanlıklarımız radikal bir şekilde değişti. Bizler, hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabildiğimizi tercih etme şeklinde yeni bir hayat tarzına yöneliyoruz. Hayatın dijitalleşmesi, gelecekte kreatif düşünen, özgün ve analitik fikirler ortaya koyabilen insanlara çok ihtiyaç duyulacağını göstermektedir.

İnsanların önemli bölümü, 2022 yılına umutsuz bir şekilde girmektedir. Yaşadığımız salgın felaketine rağmen, insan yaşamının değerini hâla anlamış değiliz. Her gün kadınlar, çocuklar ve hayvanlar vahşice katledilmektedir. 2021 yılı kadın ve çocuk cinayetlerinin arttığı karanlık ve kanlı bir dönemdi. 2022 yılında insan hayatının değerini anladığımız, kadına ve çocuğa karşı şiddet utancından kurtulduğumuz bir yıl olmasını diliyorum. Cahit Külebi’nin Bir Yılbaşı Gecesi şiirinde söylediği gibi, bütün olumsuzluklara rağmen yeni yıla tasa yerine umutla girelim: “Yılbaşı gecelerinde tasalara boşver! / Bilmez misin rüzgar estikçe / Çiçeklerin kokusu uçar gider. / Bilmez misin ağaçlar sallandıkça / Meyveler dökülür yere, / Gün olur yeniden bahar gelir / Dünyamız yeşerir birden bire. / Hoş geldin yılbaşı gecesi / Geçen yıllardan da memnunduk, / Gelecek günleri düşündük de / Hem ısındık, hem doyduk.”