2021 Yılı Büyüme Tahminleri Yükseldi
Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; 2021 yılı ilk
çeyrekte yüzde 7 artan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), ikinci çeyrekte bir önceki
yılın aynı çeyreğine göre yüzde 21,7, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 0,9 arttı.
Böylelikle Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısında yüzde 14,35 büyümüş oldu.
Büyüme
oranlarının açıklanmasının ardından Türkiye ekonomisinin 2021 yılı büyüme
tahminleri de yukarı yönlü revize edildi. Uluslararası kuruluşlardan Moody's Türkiye için 2021 yılı GSYH
büyüme tahminini yüzde 5'ten yüzde 6'ya,
Goldman Sachs yüzde 7,5'ten yüzde 9,5'e, JP Morgan ise yüzde 6,8'den yüzde
8,4'e yükseltti.
Türkiye'nin potansiyel
büyüme oranı yüzde 5 civarında. Geçmiş yıllara ait verilere bakıldığında çift
haneli büyüme oranlarının gerçekleştiği yılların 1929 (Büyük Buhran), 1946 (II.
Dünya Savaşı sonrası) gibi büyük felaketlerin yaşandığı dönemler olduğu
görülüyor. Benzer bir durumu küresel salgın nedeniyle bugün biz de yaşıyoruz. O
yüzden bu yüzde 21,7’lik büyüme oranını ekonomik kalkınmadan ziyade düzlüğe
çıkış olarak görmemiz daha doğru olacaktır. Aksi halde bu yüksek büyüme
oranının ülkede yaşayan her bir bireye aynı ölçüde yansımasını bekleriz-ki bu
yanlış bir değerlendirme olur.
GSYH hesaplanırken
üretim, harcama ve gelir olmak üzere 3 yöntem
kullanılıyor.
Büyümenin
harcama kompozisyonu incelendiğinde; yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2021 yılının ikinci çeyreğinde
bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde
22,9, devletin nihai tüketim
harcamaları yüzde 4,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 20,3,
mal ve hizmet ihracatı yüzde 59,9, ithalatı ise yüzde 19,2 arttı.
GSYH'yi
oluşturan faaliyetler incelendiğinde; hizmetler
yüzde 45,8, sanayi yüzde 40,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri
yüzde 32,4, inşaat yüzde 3,1 ve tarım,
ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,3 arttı. Finans ve sigorta faaliyetleri
ise yüzde 22,7 azaldı.
Gelir
yöntemiyle GSYH birleşenleri ise; işgücü
ödemeleri, ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 36,1, net işletme artığı/karma gelir
yüzde 78,2 arttı.
Genel olarak
bakıldığında, kredi genişlemesiyle hanehalklarının tüketim harcamalarının
arttığı, yoğun dış talep doğrultusunda ihracatın katkısı ve yatırımların güçlü
bir şekilde devam ettiği görülüyor.
Salgın
döneminde faaliyetlerine ara vermeyen sanayi ve Haziran ayında tekrar açılan
hizmet, en çok büyüyen sektörler olarak karşımıza çıkıyor. İnşaat ve tarım
sektörü ise ortalamanın oldukça altında kaldı. Bu duruma neden olan unsurların
başında inşaat maliyetlerinin artması, kuraklık ve tarım girdi fiyatlarının
yükselmesi geliyor.
Bir ekonomide her gösterge aynı anda olumlu bir tablo çizemiyor. Örneğin rekor kıran ihracat rakamlarında TL’nin değer kaybetmesiyle ucuzlayan ihraç malları önemli bir rol oynuyor. Diğer yandan döviz kurunun yüksek olması da üretici fiyatlarına, sonrasında da tüketici fiyatlarına yansıyor. Bu da, özellikle ücretli kesimin alım gücünü azaltırken büyümeden aldıkları payı da düşürüyor.