2015'te Ar-Ge'de Ne Yaptık?

Türkiye olarak Ar-Ge harcamalarını artırmamız ekonominin geleceği açısından önem arz ediyor.

Çünkü Ar-Ge aynı zamanda yeni ve farklı ürün anlamına geliyor.

Bu ise yeni dünya ekonomisinde var olmanın ve rekabet etmenin temelini teşkil ediyor.

2014 öncesinde Ar-Ge oranımız % 1'in altında. Ancak 2014 ile beraber % 1'in üzerine çıkmayı başardık.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "2015 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması" sonuçlarına göre Türkiye'de gayrisafi yurt içi araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcaması 20 milyar 615 milyon lira olarak gerçekleşti.

Bu rakam oransal olarak 2014'e göre % 17,1 artış anlamına geliyor.

Ar-Ge harcamasının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise %1,06 olarak hesaplandı. Bu oran, bir önceki yıl nispetine kıyasla (%1,01) %4,95 artış kaydedildiğini gösteriyor.

Gerçekleşen harcamalar olması gerektiği gibiu2026

Ar-Ge harcamalarının gerçekleşmesinde özel sektör ilk sırada.

TÜİK'in açıkladığı sonuçlara göre gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamalarının % 50'si ticari kesim tarafından gerçekleştirildi.

Diğer % 39,7'lik harcama kısmı yükseköğretim, % 10,3'ü kamu kesimi tarafından yapıldı.

Harcamalarda Marmara birinci sıradau2026

Açıklanan sonuçlara göre 2015 yılında Ar-Ge harcamalarının % 28'i Batı Anadolu'da gerçekleştirildi.

İstanbul'un tek başına payı % 21,6 oldu. % 21'lik pay ile doğu Marmara önemli katkıda bulundu.

Ar-Ge'nin finans kaynağı yurtiçiu2026

Finanse eden kesimler itibarıyla Ar-Ge harcamaları incelendiğinde; özel sektörün ön planda olduğunu görüyoruz.

TÜİK'in verilerine göre ticari kesim, harcamaların % 50,1'ini karşıladı. Kalan % 27,6'sını kamu kesimi harcadı.

Yükseköğretim ise % 18,1'lik harcamaları gerçekleştirdi.

Diğer yurtiçi kaynaklar % 3,2'lik Ar-Ge harcamalarını, yurt dışı kaynaklar ise %1,1'lik payı finanse etti.

Harcama artışı personele de yansıdıu2026

Açıklanan sonuçlara göre 2015'te toplam 122 bin 288 kişi Ar-Ge personeli istihdam edildi.

Ar-Ge personeli sayısındaki artış % 5,9 olarak gerçekleşti.

Sektörel dağılımda olması gerektiği gibi ticari kesim yine birinci.

Ar-Ge personelinin % 54,5'i ticari kesimde, % 10,1'i kamu kesiminde, % 35,4'ü ise yükseköğretim kesiminde oldu.

Personelin 2/3'ü erkek. Kadın Ar-Ge personelin oranı ise % 30,7.

Ar-Ge personel sayısının % 24,1'i İstanbul'a ait. % 21,4 ile batı Anadolu ikinci sırada yer aldı.

21.01.2016 tarihli yazımda da belirtmiştimu2026

Ar-Ge konusunda çok daha yüksek seviyeleri yakalamamız gerekiyor. Bunu başarabilecek hem hayalimiz hem kapasitemiz varu2026

Ar-Ge harcamaları ile yüksek teknolojik ürünleri teşvik konusunda belli yerleri şart koşmamamız gerekir.

Bu tür harcama ve ürünleri sadece teknokent veya başka isimlerdeki yerlere hapsetmeden tüm lokasyonlar için geçerli bir teşvik sistemi geliştirmemiz lazım.

Ve sadece harcamaları değil bu harcamaların neticesinde elde edilecek kazançlar için münhasıran vergisel destek sağlamalıyız.

Ar-Ge konusunda % 3 sevileri çok yüksek oranlar.

Ancak sadece harcamaları göz önünde bulunduran bir teşvik sistemiyle bunu sağlamanın mümkün olmayacağını düşünüyorum.

Konuyu bütünsel olarak ele almalı ve desteklemeliyiz.

Yani harcama-ürün-kazanç bileşiğinde bütünsel destek sistemini geliştirmemiz ve devreye sokmamız gerekiyor.

Uluslararası rekabet edebilmek için verimlilik perspektifi ile hem ilk ve yeni ürün hem de yüksek teknolojili farklı ürün geliştirmemiz gerekiyoru2026

Sürekli olarak hedefleri yenilemek suretiyle geleceği öngörmek ve inşa etmek gerekiyoru2026