2. yüzyılın sorumluluğu...
Değerli okurlar, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılı, üzerimize önemli bir sorumluluk yükledi. Bu sorumluluk, aynen dedelerimizin üzerindeki sorumluluk gibidir.
Efendim, 1923 yılında. bu topraklarda bir var olma mücadelesi yaşandı. Ecdadımız o mücadeleyi canını ortaya koyarak kazandı ve bu toprakları bize miras bıraktı.
2023 yılında, bizler o var olma mücadelesinin değişik bir versiyonuyla karşı karşıya kaldık. Şimdi bize düşen, atalarımız gibi var olma mücadelesini kazanmaktır.
Ha 1923'te düşman belliydi. O yüzden, düşmanla savaşmak kolaydı. Bugünse düşman hem çok... Hem de saldıranların dost mu, düşman mı olduğu belli değil... Dolayısıyla işimiz hiç kolay olmayacak.
Önemli ipuçları...
Şimdi bu zor durumu kolaylaştıracak bazı ipuçları vereceğim. Efendim ilk ipucumuzda, Yeni Türkiye'yi, Eski Türkiye'ye dönüştürmek isteyenleri dikkatinize sunacağım.
Bunların geçmişine, Yaptığı icraatlara baktığınızda, ne demek istediğimi anlarsınız. Yetmezse... Öteden beri savundukları fikirlere bakıverin.
Vereceğim ikinci ipucu, ülkemizde yürütülen yerlileşme hamlelerine yapılan saldırılar olacak.
Allah aşkına söyleyin, bir Türk Oğlu Türk, Yerli silah Sanayide gelinen noktayı itibarsızlaştırmaya çalışabilir mi? Eğer böyle bir durum varsa, bunun altında birşey aramamız gerekmez mi?
Vereceğim son ipucunda, Devletimizin terörle mücadelesini sekteye uğratmak için uğraşanlara bir bakmanızı isteyeceğim. Zaten baktığınızda, bunların memleket düşmanları olduğunu göreceksiniz.
Elbette ipuçlarını dahada çoğaltmak mümkün... Ancak köşenin sınırları içinde kalmak durumundayım.
Değerli okurlar, yazının girişinde bahsettiğim sorumluluğu hiç aklınızdan çıkarmayın.