Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Şubat 2024

17 Ağustos tarihi gibi 6 Şubat da unutulmaz

Bugün 6 Şubat 2024 Salı. Geçen sene bu saatlerde Türkiye korkunç bir felakette sarsılmış, vatandaş olarak neye ağlayacağımızı, nereye koşacağımızı bilmez bir halde afet bölgelerine ulaşmak için kendimizi havaalanlarına, yollara atmıştık. Depremin ilk gününün akşamı İstanbul Havaalanında Hatay’a gitmek için sabaha kadar bekledim. Uçaklar ardı ardına hiç beklemeden inip kalkıyor, deprem bölgelerine öncelikle sağlıkçıları ve arama kurtarma ekiplerini götürüyordu. Sabah gün ışıdığında ise Şanlıurfa’ya giden uçaktaki yerimi almıştım. Hatay’daki havaalanı zarar görmüştü. Birçok yol da ya trafikten ya da depremin verdiği hasar dolayısıyla kapalıydı. Mecburen Urfa üzerinden afet bölgelerine ulaşacaktım. Uçak şehre iner inmez İletişim Başkanlığı’nın Şanlıurfa bölge müdürlüğünden Efe Murat Erbaş’la irtibata geçtim. Murat Bey, benimle birlikte bir gazeteci arkadaşımızı daha alarak vakit kaybetmeden Adıyaman’a ulaştırdı. Öğlen saatinden önce tıpkı Hatay ve Kahramanmaraş gibi yerle bir olan Adıyaman’daydık. O anı hiç unutamıyorum. İlk defa bir deprem bölgesindeydim; enkazlar, feryatlar, cesetler, buz gibi soğuk hava, kurtarma ekipleri, askerler, polisler, STK’lar, dernekler…

İlk enkazın başında hıçkırarak ağlamaya başladım ve daha fazla insanların moralini bozmamak için oradan uzaklaştım. Valiliğin bulunduğu caddede ayakta bina kalmamıştı, kalanlar da zaten ağır hasarlıydı. Bir film sahnesi ya da savaş alanı değildi gördüklerimiz. Atom bombası atılmış bir şehirde geçen film kadar korkunçtu, fakat ürkütücülüğü gerçekti. Sadece Adıyaman değil, Kahramanmaraş’tan Hatay’a, Osmaniye’den Diyarbakır’a, Şanlıurfa’dan Gaziantep’e, Kilis’ten Adana’ya, Malatya’dan Elazığ'a kadar deprem 11 şehrimizi iki kere kuvvetli bir şekilde sallamış ve 53 bin 537 canımızı hayattan kopartmıştı. Bir senedir herkes yaşadıklarını yazdı, paylaştı. İşte bir sene sonra yine o aynı gündeyiz. Acımız ve yaşadıklarımız hala taptaze. O korkunç geceyi ve ertesi günkü ikinci depremi yaşayanların bugün hissettiklerini az da olsa anlayabiliyorum çünkü çoğuna şahit oldum. Yine de bütün ailesini depremde kaybetmiş bir çocuğun, bir annenin, bir babanın, bir büyükanne ve dedenin ıstırabını anlatmaya kimsenin gücü yetmez. O yürek yakıcı hikayelerin çoğuna da ne yazık ki rast geldik.

6 Şubat 2023- 6 Şubat 2024… Bir sene insan hayatında nedir ki? Şu ahir zamanda göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Bu yüzden depremzedelerin yaraları hala ilk günkü gibi kanıyor. Zaman geçtikçe yaralar kabuk bağlayacak. 17 Ağustos 1999’da en az Maraş depremi gibi nasıl unutamadıysak fakat hayat bir şekilde nasıl devam ettiyse kalanlar için de eskisi gibi olmamakla birlikte hayat devam edecek. Etmesi de gerekiyor… Depremzede çocukların, gençlerin yeniden yaşama tutunması şart. Devletimiz gereken ne varsa hayata geçirmiş durumda ama biz de onları unutmamalıyız. Bilhassa psikolojik destek verebilecek uzmanların bölgeden elini çekmemesi gerektiğini düşünüyorum.

ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDE SALDIRI GİRİŞİMİ

Bugün, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde yaşadığımız felaketi konuşurken iki terörist Çağlayan Adliyesi önünde saldırı girişiminde bulundu. Polis kontrol noktasına yönelik terör saldırısında iki terörist öldürülürken üçü polisimiz olmak üzere altı kişi yaralandı. Polislerimize acil şifalar diliyorum. Bu toprakların insanı olmayan, damarlarında Türk kanı taşımayan, bayrağımızın ve dinimizin düşmanı terör örgütlerine ne Devletimiz ne de milletimiz hiçbir zaman geçit vermeyecek.