Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Nisan 2017

16 Nisan'a kadar 'UYKU' yok!..

Son vakitlerde dikkat çekici gelişmelere şahit oluyoruz. Bir yerlerden düğmeye basılmışçasına "FETÖ'cü tahliyeleri"
geldi önce.
O tarafta bunlar olurkenu2026
Memleketin dört bir yanından "ihbarlar" yağmaya başladı.
"FETÖ'yle bağlantılı" herifler, birbiri ardına serbest bırakıldı.

O sıcak saatlerdeu2026
Yeni Vizyon 2071 Gençlik Derneği'nin Genel Başkanı Hikmet Şahin şunları yazdı bize: "FETÖ elebaşını serbest bıraktılar, burada tepki çığ gibi. 'EVET' için gece gündüz çalışmamızdan dolayı bize yükleniyor kardeşlerimizu2026'Erzurum'da neler oluyor Başkan?' diye bize yükleniyor. Gerçekten de, neler oluyor Serdar Ağabey, neler dönüyor?"
Salıverilen FETÖ'cülerden bir bölümünün "Dönüyoruz, hepiniz göreceksiniz dünyanın kaç bucak olduğunu!" diyerek babalandıklarını akrabalarından öğrendik.
Sonrau2026
Recep Tayyip Erdoğan'a açıkça ve alçakça hakaret eden ve "ip gösteren" FETÖCÜ KEMALİST takımından birileri topluca salıverildi. O sıcak saatlerde,
"Bir şeyler dönüyor, vatandaş teyakkuzda ol!" mesajlarını gönderdik sosyal
medyadan.

Heyyy!.. Neler Oluyor Oralarda?

Nihayetu2026 "Yargı", Fetöcü' lerden bir bölümünü tekrar 'içeriye' alarak yanlışı kısmen düzeltti.
Neler oluyor, kim ne yapmak istiyor, Cumhurbaşkanı'na hakaret ve tehdit gibi açık suçlar ortadayken, FETÖ bağlantıları ortadayken bir takım "hakimler", nasıl oluyor da failleri serbest bırakıyor?
Bunları değerlendirirken, "Ülker Olayı" düştü piyasaya.
Kamuoyu tarafından "darbe sinyali" olarak değerlendirilen acayip bir "reklam filmi" feci patladı.
Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, yurt dışında olduğunu, "bir komployla karşı karşıya bulunduklarını" açıkladı sosyal medya hesabından. Sonrasında Ülker'den, komployu kuranlarla ilişkilerin kesildiğine dair açıklamalar geldi. Ortalık ayağa kalkıncau2026 Yargı, reklam filmiyle ilgili soruşturma başlattı.
Bu berbat reklam filminden dolayı sokaklara dökülenler, iyi niyetle tansiyon yükseltenler, ortalığı iyice karıştırmak için sosyal medyadan gaz verenler filanu2026 Etraf toz duman!

'FETÖ KALP KRİZİ GEÇİRDİ' MEVZUU!..

Sonrau2026 FETÖ kaynaklı olduğu söylenen bir sosyal medya paylaşımı patladı bir anda.
İddiaya göre, "FETÖ kalp krizi geçirmiş"ti!..
Bakanlık'taki çok önemli kaynağım mesaj attı: "Haber doğru değil, kripto elemanlar algı operasyonu çekiyor!"
Birkaç dakika içinde,
"FETÖ ölüm döşeğinde!" paylaşımları patladı. FETÖ'ye yakın olduğunu hissettiren sosyal medya adreslerine baktım; topa fazla girmiyorlardı.
"Bizim kesim"in sazanları ise hemen üzerine atladı mevzuun!..
"FETÖ ne yapmak istiyor?" diye düşündük o anlardau2026
Tepki ölçmüş olabilirler ya da FETÖ'yü "ağır hastalık" bahanesiyle koruma altına alma planları yapıyor da olabilirleru2026
Ya dau2026
"Öldü!" deyip bir yere götürecek ve koruma altına -mı- alacaklar?
Bu arada Wikipedia paylaşımları döküldü ortalığı. FETÖ'nün ölüm tarihini bile vermişler: "13 Nisan 2017"
Referandum'dan üç gün evvel!"
Buraya kadar birkaç olaya değindim.
Referandum'a çok az bir süre kaldı ve tuhaf gelişmeler birbirini takip ediyor.
Ben, (referandumda kaybetmeyi bitişleri olarak görüyorlarsa eğer) 16 Nisan'a kadarki süreçte çok büyük bir tezgaha imza atmalarını ihtimal dışı görmüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu "gerilim düşürme" stratejisi uygulayarak iyi bir iş yaptı.
Bu lazımdı, zira şer odaklarından her şey beklenir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun "Evet çıkarsa hepsini denize dökeriz!" diyerek milyonları tahrik etmek suretiyle şer odaklarına provokasyon ortamı hazırlayanlara dikkat etmesinde, onları uyarmasında fayda var.
Güvenlik birimlerimizin bugünlerde kılı kırk değil, kırk bin yardıklarını biliyoruz ama oralardaki temizliğin tamamlanmış olmadığı da ortada.
Kırk yılda sinen pisliğin iki yüz kırk günde temizlendiğine inanmak için sebep yok.
Çok kritik bir süreçten geçiyoruz.
Sokaklar, caddeler, mitingi alanları, referandumda "EVET"lerin ciddi biçimde fark atacağını gösteriyor. Bunu şer odakları da net bir şekilde gördü. Bundan dolayı da, "EVET çıksa bile size rahat yok!" yollu tehditlerle sonucu değiştirmeye çalışıyorlar.
Bunlara kulak asmamak lazım.
Referandum'dan "EVET" çıktığında bugüne kadar ülkeyi yöneten nice tecrübeli devlet adamının üzerinde ittifak ettiği "Başkanlık Sistemi"ne geçme yolunda çok büyük bir adım atmış olacağız.
Bundan sonrasında uyum yasaları var, o aşama da sancılı geçmeye aday ama milletten "Başkanlık" yetkisini alan Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde orası da aşılır. Sonrasında ise milletten "çiviyi iyice yerine oturtması" istenecek büyük bir ihtimalle!..
Çivi yerine iyice oturtulduğunda, işimize bakacağız; kaybettirilen yılları geri almaya
çalışacağız.

'Evet' çıkarsa ilişkiler rayına girecek

Referandumdan "EVET" çıkması halinde, Batı İttifakı, gittikleri yolun yol olmadığı görecek ve hızla "yumuşama" sinyalleri verecektir.
Sayın Erdoğan da, ülke çıkarları bunu gerektirdiği için bu sinyallere olumlu karşılık verecek ve "Batı"yla ilişkiler tekrar rayına girecektir.
"EVET" çıktığında hızlı bir yabancı sermaye akışının başlaması da beklenen gelişmelerden.
Sayın Erdoğan son vakitlerde "hayır"cıların şiddetini azaltacak mesajlar vermeye başladı.
"Hayır Çadırı"nı ziyaret ve ardından gelen "EVET diyen de hayır diyen de saygındır!" mesajı önemli.
Sinyalleri alıyorum.
Önümüzdeki süreçte "liberal takımı" biraz öne çıkacak.
Gerilimin düşmesi adına biz, buna da "EVET" diyeceğiz Allah ömür verirse.

İşte size CHP zihniyeti!

Kemal Kılıçdaroğlu, "Hayır" oylarını arttırmak yani milletin kafasını karıştırmak için "yumuşak" takılıyordu ya bir süredir.
Oyunu bozan CHP Vekili oldu!..
CHP Konya vekili Hüsnü Bozkurt, konuk olduğu Halk Arenası programında "Referandumda "Evet çıkarsa hepinizi denize dökeriz." diyerek tehditler savurdu malu00fbm.
Bir zihniyeti ortaya koyan sözler bunlar! Kafalarından geçenleri hapsetmeye çalıştılar ama gerçek düşünce bu şekilde gözler önüne serilmiş oldu.
Bu berbat tehdidi işittiğim an Cumhuriyet Savcılarını göreve çağıran paylaşımlarda bulunmuştum.


Dün bu oldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik"ten soruşturma başlattı.
Bakalım; Milleti alenen tehdit etmenin karşılığı ne olacak?.
Ha bu arada; sözümona "objektif" takılan kimi televizyonlar, CHP'li vekilin bu müthiş "tehdidine" çok az süre ayırmayı tercih etti!..
Onlar, Kılıçdaroğlu'nu böyle himaye ediyor, bazı Ak Partililer ise oralarda görünmek için kırk takla atıyor!..
Kahrolası kompleks!

Hayır çıkarsa?

"Hayır" çıkma ihtimali düşük. Farz edelim ki, o düşük ihtimal gerçekleştiu2026
O vakit ne olur?..
O vakit, ülkede en geç iki sene içinde büyük krizler meydana gelir.
"Tehdit" değil buu2026
Sadece "tespit!"
CHP, piyasanın sıkıntıya düşmesini ve bu sayede koalisyon ortağı olarak da olsa, iktidara gelebilme yolunun açılmasını ister.
Bugüne kadar birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz hemen her süreçte, kriz ihtimalini büyütmeye çalışmadı mı CHP?
Ülke terör saldırılarıyla sarsılırken, "hükümet istifa" çağrılarında bulunmadı mı?
Hükümet o yaman süreçlerde istifa etseydi ne olacaktı?
Erken seçim!
Sonra?
Gayet net:
7 Haziran'da yapmak istedikleri gibi "CHP- HDP ağırlıklı koalisyon."
CHP, 7 Haziran öncesinde HDP'ye destek vermedi mi?
Eski Genel Başkanları Deniz Baykal, bu desteği değerlendirirken,
"Biz siyasi partiyiz, Kızılay değil!" demedi mi?
CHP'nin gerçekten değişeceğine ve "malu00fbm çevrelerin" ellerine geçen fırsatı tepeceğine inananlar "hayır" desin.
Ben ülke için "EVET" diyorum!..
Milleti "denize dökmekle" tehdit
edenlere inatu2026
"EVET" diyorum!