15 Temmuz’un söylettikleri -5-
Sonuç olarak bir daha anladık ki, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla hep birlikte Türkiye’yiz. Hepimiz devletimizin bekası için ruhunu teslim etmekten çekinmeyen aziz bir milletiz. Bunun örneğini dün Çanakkale’de, bugün de 15 Temmuz’da gördük...
Allah birliğimize zeval vermesin.
15 Temmuz’un bir diğer sembolü de içi insan dolu olan kamyoneti süren çarşaflı bacımız. Çarşaflı ablamız şoför koltuğunda, hemen yanında ise tesettürü olmayan başka bir ablamız. Biz bütün farklı düşüncelerimizle birlikte tek milletiz. Farklı düşünebilir veya yaşayabiliriz ama mesele devlet, millet, bayrak ve din olunca yekvücut oluyoruz.
Askeri literatüre yeni bir kavramı da kazandırmış olduk. Dünyada ilk defa HÖH (Halk Özel Harekât) teşkilatını da kurmuş olduk. 15 Temmuz gecesi gösterilen üstün başarı sonrasında genciyle-yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle hepimizin vatan savunmasında bir asker olduğunu göstermiş olduk.
Bu gecenin en önemli sonuçlarından birisi de mazlumların umudu ve dirilişin örneği oluşumuzdur. Darbenin hemen akabinde Suriye’ye yaptığımız Fırat Kalkanı operasyonu ile birlikte Türk Ordusunun her daim 18 yaşında olduğunu bütün dünyaya ilan ettik.
Fiili işgal girişiminde başarısız olanlar, kültürel erozyonu yaşatmak isteyebilirler. Buna karşı daha dikkatli olmamız gerekecektir. Ama hamdolsun bunu da başaramayacaklardır. Çünkü bu milletin kanında şahadet şerbeti dolaşmaktadır.
Son olarak diyorum ki, ya rabbi biz şehitlerimizin şahadetine şahidiz. Sen de bize şahit ol!