15 Temmuz yaşanmazdı
Seçimlere yaklaşıldıkça, Cumhurbaşkanı adayları vaatlerini ortaya dökmeye başladı. Vaatlerin içinde makul olanlar da var... Kesinlikle gerçekleşmesi mümkün olmayanlar da var... Tabi seçim ortamındayız, doğru yanlış birçok şey söylenecek.
Değerli dostlar, ben işin burasına takılmıyorum. Benim takıldığım nokta, muhalefetin Cumhurbaşkanı adaylarının OHAL'i kaldırma vaadidir. İşte bu vaat var ya, FETÖ'yle mücadeleyi kökten etkileyecek bir vaattir.
Bak buraya yazıyorum, OHAL'in kaldırıldığı gün, FETÖ'yle etkin mücadelenin ateşinin sönmeye başladığı gündür. Çünkü karşımızda olağan olmayan çok karmaşık bir örgüt var. Böyle bir örgütle, normal koşullarda etkin mücadele yapılamaz.
Burada muhalefetten beklenen, FETÖ'yle mücadeleyi siyaset üstü görmesidir. Elbette mücadelede eksik gördüğü noktaları eleştirecekler. Ama bu eleştiriler işi sulandıracak, konuyu mecrasından çıkaracak tonda olmamalıdır.
Mesela, 15 Temmuzda 251 kardeşimiz şehit olmuşken, binlerce vatandaşımız yaralanmışken, darbe girişimine "senaryo" denilmemelidir. Mesela, OHAL'le hainlere hadleri bildirilmeye çalışılırken, 20 Temmuz darbesi gibi garip laflar ortaya atılmamalıdır. İktidar ve muhalefetiyle hep bir olup haşhaşilere hak ettiği ceza verilmelidir.
Bu ülkede 15 Temmuz sonrası, Yenikapı mitingiyle darbe karşıtı bir ruh oluştu. Rahmetli Babaannem, ''Soğanı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış'' derdi. Evet, ana muhalefetin başı o ruhu bırakın kırk günü, kırk saat bile taşıyamadı.
Dostlar, muhalefetin 17-25 Aralık olaylarını siyaset üstü görmemesinin bedelini ağır ödedik. Eğer o gün muhalefet, montajlı tapelere mal bulmuş mağribiler gibi atlamasaydı, kalleşler ülkeyi uçurumun eşiğine getirecek yüzü bulamazdı.
Sözün daha açığı, muhalefet 17-25 Aralıktan sonra, İktidarın FETÖ'yü devletten temizleme çabasını destekleseydi, 15 Temmuzda darbe girişimi yapılamazdı.