15 Temmuz ve 2010 detayı
Bir 15 Temmuz daha geldi geçti.
5. yılında anılan 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi gerek devlet
erkânı gerek ise basın tarafından detaylıca ele alındı.
2016 yılında Hain Darbe Girişimi’ni defetmek için canlarını
hiçe sayarak yollara düşen vatandaşlarımızdan 200’ü aşkını şehit, 2 bini aşkını
da gazi oldu.
O karanlık gece birçokları için ne olduğunun anlaşılamadığı
bir hızda cereyan etti.
28 Şubat’ta Erbakan’ın “durun” talimatı verdiği Milli Görüş
teşkilatı sahada ön sıralarda yer aldı.
Hemen peşinde ülkücüler onların ardında ise Deniz Gezmiş,
Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın bıraktığı bayrağı taşıyanlar; Türkiye’nin
maşaların eliyle yabancılara teslim edilmesine müsaade etmedi.
Alperenlerinden Türkiye Gençlik Birliğine kadar her
düşünceden her inanıştan olanlar sahada “bir” oldu, “birlik” oldu.
Darbe püskürtüldü.
Sonraki sabah hiçbir şey olmamış gibi dükkanlar açıldı ve
hayat devam etti.
İlan edilen OHAL, sonrasında referandum ve Cumhurbaşkanlığı
Sistemi derken bugünlere kadar birçok tartışmayla birlikte geldik.
Ne Yenikapı Ruhu kaldı ne de birlikte hareket mottosu...
Ülkemiz çok ayrıştı.
Siyasetin dilinden de kaynaklanan bu ayrışma aslında bazı 15
Temmuz Şehit aileleri ve gazilerce de eleştiriliyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın davetine
istinaden 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle 15 Temmuz şehit
yakınları ve gaziler için düzenlenen yemeğe katıldım.
Protokol yerine Şehit Aileleri ve Gazilerimizin bulunduğu
bir masada yer ayırmışlar.
Çok isabet oldu. Yerime geçtim ve masadakilerle sohbete
başladım.
Hepsinin acısı hâlâ taze...
Artık kor olmasa da küllerin altında yanan közü onların
gözüne bakarak görebiliyorsunuz.
Ben de mağrur bir halde konuştum kendileriyle.
Şehitlerin şehadetini Allah’ın kabul etmesi ile başladık.
Bir şehit yakını, abisinin o elim günde insanlara “Ne
yatıyorsunuz. Kalkın kalkın. Devlet elden gidiyor” diye bağırdığı videoyu bana
gösterdi.
Basının ilgisinin olmamasından dem vurdu.
Başka bir şehit yakını ise gönülden gelenleri şöyle ifade
etti:
“O gece darbe girişimi olduğunu ilk öğrendiğimde inanmakta
zorlanmıştım. Çünkü böyle bir girişim için hiçbir sebep göremiyordum. Milletin
iradesine yapılan bu saldırı tam anlamıyla ihanetti. Ağabeyim Barış, ‘Vatanımıza
saldırılırken ben evde oturamam’ dedi. Bizlerle helalleşti ve yanına sadece
Türk bayrağımızı alarak evden çıktı. Sabaha karşı şehadet haberini aldık.
Hainler, elinde sadece bayrağımız olan ve tekbir getiren ağabeyimi kalleşçe
şehit etmişlerdi. Evet kardeşim. Gencecik yaşında canını vermişti ama vatanı
hainlere teslim etmemişti. Bize de şehit ailesi olma gururunu bıraktı.”
Ortam duygu yüklüydü.
Bir ara arka masamda yer alan Ömer Halisdemir’in babası
Hasan Hüseyin Halisdemir’i gördüm.
Hemen yanına iliştim.
Elini öptüm.
Sen nasıl bir kahraman yetiştirdin öyle, dedim.
Gururu yüzünden okunuyordu.
Benim oğlumun adı da Ömer, dedim.
Hasan Amca, Ben Ömerimden sonra şimdi torunlarımı da tıpkı
onun gibi yetiştiriyorum. Getir senin oğlunun da yetiştireyim, dedi.
Böyle bir milleti kim alt edebilir ki...
Etse etse ancak fitne alt eder.
Ediyor da...
Şehit aileleri ve Gazilerin siyasete konu edilmesinin
rahatsızlığını masadaki ailelerden dinledim.
Siyasetin Arapça anlamına atıfla iyi yönetme sanatına vurgu
yaptılar.
Şehit aileleri ve gaziler ilgiden, unutulmamaktan memnun...
Dertleri içinde ama gururları yüzünde...
Bir gazimiz 15 Temmuz sonrasında bir şiir kaleme almış.
Güzeldi. Duygulandım.
Kahramanlar şehit Ömer Halisdemir’in gıyabında babasının ve
Gazi komutan Tümgeneral Davut Âla yüzlerine bakarak okuyup duygulandığım şiir
beni aldı götürdü.
Ölüm gelse de gitmesem
Bu davadan vazgeçmesem
Öldürseler de terketmesem
Cennet vatan Ömer Halis
***
Allah bize yardım etti
Zannettiler korkup gitti
Bu dünyayı kökten fethetti
Cennet mekan Ömer Halis
Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son TBMM grup konuşmasında
“aldatıldık” hatırlatması aklıma geldi. 2010 yılına vurgu yaptı.
Ajanslar, haberciler dikkat etmedi ama Cumhurbaşkanı 2010 ile çok önemli bir mesaj verdi. Diyarbakır ziyareti ve ardından gelen bu açıklama birlikte değerlendirilince önümüzdeki günlerin gündemi de ortaya çıktı.