15 Temmuz Öncesi ve Sonrası
Büyük ihanetin üzerinden 5 yıl geçti.
O gece yıllardır süren ihanetin adeta final gecesiydi. Uzun
yıllar süren devletin içine sızma hareketinin artık son adımını atarak devleti
ele geçirmeye çalışan FETÖ, milletimizin güçlü direnişiyle karşılaştı.
Devletimizin ve milletimizin her türlü gizli bilgisini elde
etmek için kılıktan kılığa giren hainler, 15 Temmuz gecesi asker kılığına
girerek milletimize ait olan askeri ekipmanları yine milletimize karşı kullandı.
Ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİLERİ desteklemek için
verilen KOSGEB desteklerini kendi örgütlerinin çıkarlarını korumak amacıyla
kullandılar.
Ülkemizi daha ileri taşımak için yapılan bilimsel projeleri
TÜBİTAK üzerinden çalıp yurt dışına kaçırdılar. Bununla birlikte yine TÜBİTAK
desteklerini kendi çıkarları için kullandılar.
Emniyet teşkilatımızın içine sızarak düzmece başarılarla
taltifler alarak örgüt mensuplarına çıkar sağladılar.
Altın madeni gibi stratejik öneme sahip yer altı
kaynaklarımızı sömürmek ve örgüt yararına kullanmak için şirketler kurdular ve
ihaleler aldılar.
FETÖ, diğer terör örgütleriyle irtibat halinde olarak ve
ortak hareket ederek Türkiye’ye karşı saldırılarını hiçbir zaman bırakmadı.
17/25 Aralık bürokratik darbe girişimi sonrasında
Türkiye’nin uluslararası arenada çaresiz ve savunmasız kalması için elinden
geleni ardına koymadı.
Hendek-barikat terörü döneminde PKK terör örgütüne polis ve
askerlerimizin gizli bilgilerini vermekten çekinmedi.
PKK içine sızan MİT mensuplarımızın listesini PKK’ya vermek
suretiyle onların şehit olmalarına neden oldu.
Dağlıca’da, Aktütün’de ve daha birçok yerde şehitler
vermemizin nedeni yine ordumuzun içine sızan hain FETÖ örgütü oldu.
Merkezi sınavlarda soruları çalarak milyonlarca gencimizin
emeklerini çalan, yaptıkları mobbinglerle hayallerini yıkan FETÖ, insan
kaynağımızın doğru kullanılmaması için de faaliyet yürüttü.
Düzmece dava dosyalarıyla itibar suikastı yapan örgüt,
Türkiye’nin adalet sisteminin de adeta temelini oydu.
Sahte rüyalarla, te’villerle mensuplarının zihinlerini ele
geçiren FETÖ, milletimizin zihnini bulandırarak devlete karşı düşmanlık
beslemesi için çalışmalar yürüttü.
Bugün dahi 17/25 Aralık sonrası “tweetleri ikiye katlayan”
FETÖ, sosyal medyada yalan haberler yayarak ekonomimizi ve devletimizi hedef
göstermektedir.
17/25 Aralık sonrası farklı kılıklar ardına saklanarak
milletimizin arasına nifak sokma çalışmalarını sürdüren FETÖ, pandemi döneminde
de boş durmuyor. Başta ABD olmak üzere çeşitli Türkiye karşıtı ülkelerin düzenledikleri
ekonomik saldırıları görmezden gelip Türkiye’nin ekonomisinin kötü yönetim
kaynaklı olduğu yönünde algı oluşturma gayreti içine girdi.
Pandemi sebebiyle küresel piyasalarda oluşan sert arz-talep
dengesizliğini sadece Türkiye yaşıyormuş gibi söylemler üretmeye başladı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası devlet kadrolarından
büyük ölçüde temizlenen FETÖ sonrasında PKK ile daha etkin mücadele edilmeye
başlandı. Canlı bomba saldırılarını büyük ölçüde engellemeyi başaran güvenlik
güçlerimiz neredeyse hiçbir terör örgütüne göz açtırmıyor.
FETÖ, devletimizin kılcal damarlarına kadar sızıp, bizden
gibi görünüp Türkiye düşmanlarıyla iş birliği yaptığı için en mahrem bilgileri
bile çalıp satmaktan çekinmediler. Ancak 15 Temmuz sonrasında içeriden bilgi sızdırılmasının
önüne geçen Türkiye, başta savunma sanayi olmak üzere çeşitli sektörlerde büyük
atılım yapmayı başardı.
Bayraktar TB2’den Akıncı TİHA’ya, Anka’dan Atmaca’ya, Hisar
A+ ve Hisar O+’dan KORAL’a üretilen birçok savunma sanayi güvenlik protokolleri
başta olmak üzere kritik bilgileri ele geçirmek isteyen ülkelere
sızdırılmasının önüne geçildi.
Türkiye yerli yüksek teknolojili üretimlerini geliştirirken
terör örgütleriyle mücadeleye devam ediyor. Türkiye içinde bulunduğu coğrafyada
yükselen bir güç olarak yoluna devam ediyor.
Türkiye, Suriye ve Irak gibi komşu ülkelerde DEAŞ ve PKK
gibi terör örgütleri gibi dünyanın en azılı terör örgütleriyle mücadele ederken
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesinin sonlanmasına önemli
destek verdi. Yunanistan’a karşı sınırlarımızı ve yer altı kaynaklarımızı
koruma çalışmalarına devam ediyor.
Türkiye göç yollarının üzerinde olan bir ülke. İsviçre,
İsveç, Finlandiya, Norveç gibi problem yaşayan ülkelerle komşu değil. FETÖ’nün
son dönemde bu ülkeleri sosyal medyadan örnek gösterip Türkiye’yi kötüleme
çalışmalarına karşı dikkatli olmak gerekir.
Biz ne kadar çalışırsak ülkemiz o kadar başarılı olur.