Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Temmuz 2024

​15 Temmuz; milletin iktidarı

Artık darbeler dönemini kapattığını zanneden vatandaşın yeni bir demokrasi sınavının adıydı. Bu ülkede bir daha darbe olmaz rehaveti 15 Temmuz’da büyük bir sınanmayla karşılaşmıştı!

152 şehidin, binlerce yaralının ve milyonlarca travmanın ödediği bedelin karşılığı, milli iradenin kazanması olmuştu. Fiziksel yaralar belki bir gün iz bırakarak kapanır olsa da içsel travmalar hayat sürdükçe kanamaya devam edecek.

Uğursuz bir gecenin aydınlığa evrilen sabahı, meydanlarda canını siper etmiş bizler özgürlüğün ekmek kadar kutsal, nefes kadar ihtiyaç olduğunu bir kez daha tecrübe etmiştik. Yakın tarihimizin sayfaları bize bunun örneklerini hep hatırlatıyor olsa da bunu bilfiil yaşamak farklı durumdu.

Karşısına çıkan herkesi gözünü kırpmadan ölüme yollayacak kadar gözü dönmüş, büyülenmiş, mankurtlaşmış bir kitle ile vatandaşın mücadelesi milletin iktidarıyla sonuçlanmıştı.

Masum insanları öldürmeden önce suyu besmeleyle içen bu beyinleri iğdiş edilmiş cesetler, dindar bir toplumun inancını sarsan ve sorgulatan bir sonuca da yol açmıştı.

Küreselcilerin gönüllü uşakları, yıkanmış ve boşaltılmış beyinleriyle bir toplumdaki güven duygusunu, inancı, değerleri de bombardıman altında bırakmış; siyasete de sivil topluma da mesafeli bilinçaltını miras bırakmıştı!

Yenilgiye uğrayıp yurtdışına, ana vatanlarına, göbek bağıyla ait oldukları yerlere kaçarlarken geride dağılmış yuvalar, babasız evler, evlatsız anneler bırakarak, geçmez bilmez zamanları kayıt düşerek ilerlemeyen vakitler, vakitsiz durumlar peyda etmişlerdi… saniyelerin, saatlara gebe olduğu anları!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İhanet çetesinin kırk yıllık oyununu 15 Temmuz’da bozduk” ifadesi aslında darbe girişiminin, beyinleri ipotek altına alınmış kurşun askerler değil arka plandaki oyun kurucular tarafından yönetilen bir sömürge girişimi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

On yıllardır kurgulanan, altyapısı hazırlanan ve zamanı geldiği düşüncesiyle düğmeye basılan emperyalist teşebbüs milletin demokrasiye, iradesine, bağımsızlığına canı pahasına sahip çıkmasıyla başarısız oldu. Peki ya olmasaydı?

Kendi olmayan herkesi öteki ve sömürülmeye mahkum gören oyun kurucular, ilk kez karşılaştıkları bu mukavemet ile şok yaşamış olsalar da zihniyetlerinde bir değişiklik olmayacağı aşikar. Yönetme ve sömürme düşünceleri sabit kalmakla birlikte yeni yöntem ve mekanizmalarla küresel efendiler olma iştihalarını sürdüreceklerdir.

Hep teyakkuzda hep uyanık olmak kimi zaman güven ve emniyet hissini sarsıyor olsa da içine doğduğumuz dünya bize bunu zorunlu kılmakta. Eski çağın kişisel ve bedensel savunma mekanizması modern dünyada kolektif bilinç ve eylemine evrilmiş durumda.

Var olabilmek, varlık gösterebilmek, bağımsız kalabilmek için hem oyun kurucuların sistematiklerini bilmek hem de topyekün karşı manevra geliştirebilecek bir ortak bilince sahip olmayı gerektirir.

Aynı vatanın çocukları olarak toprağımıza aynı inanç ve kararlılıkla bağlı, milli iradeyi tartışılmaz gören toplumsal bilinci güçlendirmemiz gerekiyor.

İnanç ve yaşam özgürlüğü tartışılmaz ana öğeler olarak hep birlikte bir ve diri yürümeye her zaman ihtiyacımız var. Birleştirici, kucaklayıcı ve değer üretme peşinde insanların sayısını artırarak yeni 15 Temmuz girişimlerini önler ve engelleriz. Allah bu millete bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın!

X.sabihadogann