Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.50
Gram Altın
2911.37
BIST 100
9271.8
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ağustos 2016

15 Temmuz İstiklal Mücadelesi

"Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkıyla sefil"

FETÖ ve onu sevk ve idare edenler kafeslerinden boşandılar.

15 Temmuz, tarihin tekerrür ettiği zamandı. Bir milletin var olma mücadelesidir, 15 Temmuz. Dünya tarihi böyle bir direnişe şimdiye kadar şahit olmadı. Millet, çıplak elleriyle uçakları, tankları durdurdu, "siper etti gövdesini" kurşunlara.

15 Temmuz'u planlayanlar, Türk milletinin adını tarihten silmeyi hedeflediler. Türkiye'yi terör örgütleri aracılığıyla işgal edip Dünya Siyon Devleti'ni ilan edeceklerdi. İslam dünyasının tek güçlü devletini kendilerine engel gördüklerinden son kaleyi ele geçirmek için bütün güçleriyle saldırdılar. Ele geçireceklerine o kadar emindiler ki kaybettiklerine inanamadılar.

İşgal girişimi sonrası Batı'nın ve ABD'nin takındığı agresif ve buyurgan tavrı bunun açık bir göstergesidir."İyiler kaybetti."çıkışı aymazlığın zirvesiydi. İstiklalini müdafa eden toplumu cezalandırmak, için her türlü algı yöntemlerini uygulamakatan geri durmuyor, Batı.

15 Temmuz'da Türkiye ve düşmanları suçüstü oldular. Batı ve ABD için demokrasi, insan hakları gibi kavramların hiçbir öneminin olmadığını bir kez daha gördük. Onların Esed ve Sisi hayranlığının Türkiye denemesiydi, 15 Temmuz. Irak'ta, Suriye'de işedikleri cinayetlerin daha fazlasını Türkiye'de sergleyeceklerdi. Türkiye, dönüşü mümkün olmayan bir girdabın içine itilmek istendi. Bu felaket aynı zamanda tüm İslam dünyasının, tüm mazlumların da felaketi olacaktı. Bu durumda kan banyosu yapma hayali kuran, kıyamet senaristleri, amaçlarına ulaşmış olacaklardı, Dünya Siyon Devleti kurmak için önlerinde hiçbir engel kalmamış olacaktı.

Şer planını bu aziz millet, sağduyusuyla, cesaretiyle, basiretiyle ve elbette Allah'ın inayet ve keremiyle bozdu. Asırlardır devam eden Haçlı saldırılarına göğsünü siper eden bu bayraktar millet, 15 Temmuz'da eşsiz bir destan daha yazdı; silahsız, topsuz, tüfeksiz, çıplak elleriyle, korkusuz yürekleriyle. Bu öyle bir destan ki bir milleti başlı başına şanlı kılmaya yetecek çapta bir destandır. Nesiller, bu destanla büyüyecek, çağlar bu destanı anlatacak. Türk milletinin istiklal destandır, 15 Temmuz.

Aynı zamanda, ihanetin nerelere dayandığını, nerelerden beslendiğini, milletin dinu00ee ve millu00ee duygularının nasıl sömürüldüğünü, din şarlatanlarının nasıl ve hangi yöntemlerle, hangi kılıklarla yetiştirildiğini gösteren bir tarihtir, 15 Temmuz.

15 Temmuz, Gezi çapulcularına da iyi bir derstir; yakmadan, yıkmadan, yağmalamadan, hak aramanın mümkün olduğunu gösteren bir derstir. 15 Temmuz gecesinden 10 Ağustos'a kadar (yirmi yedi gün) yediden yetmişe, kadını, erkeği halk meydanlarda vatan nöbeti tuttu. Bu süre zarfında hiçkimsenin malına, canına, en küçük bir zarar gelmedi, araçlar, binalar yakılmadı, dükkanlar, mağazalar yağmalanmadı, bankamatikler tahrip edilmedi. İşte direniş budur. Hak arama budur. Bu millet, 15 Temmuz'da sadece işgali durdurmadı; aynı zamanda dünyaya insanlık ve mücadele dersi verdi.

15 Temmuz'da işgal girişimini hezimete uğratan, FETÖ'yü ve onun efendilerini zelil eden bu millet, Başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan sevk ve idaresinde askeriyle, polisiyle, kadınıyla erkeğiyle gerçek bir destan yazdı.

15 Temmuz Destanı'nda başına silah dayayanlara boyun eğmeyerek işgal bildirisini imzalamayan Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, Kuvvet komutanlarının, 1. Ordu komutanı Ümit Dündar'ın, Özel Kuvvetler Komutanı Zeki Aksakallı'nın, şehit Ömer Halisdemir'in ve polisimizin katkıları her türlü takdirin üzerindedir.

15 Temmuz'da Türkiye güçlenerek uyandı. Dost, düşman ortaya çıktı, maskeler düştü. Şeytana adanmış ruhlar, suçüstü oldular.

Hiçbir beşeru00ee güç, FETÖ'yü bağlantılarıyla, destekçileriyle, bu kadar ortaya koyamazdı.

Şer odaklarının kökü kazınıncaya kadar olağanüstü hale devam...

Daima uyanık olmalıyız.

15 Temmuz, okullarda ders olarak okutulsun.

Allah'ın sevgili kullarıymışız, vesselam...