15 Temmuz Destanı ve emeklilerimiz
Bugün 15 Temmuz’un yıl dönümü. 15 Temmuz 2016’da Türk tarihindeki diğer destanlar gibi bir destan yazıldı. Gazete ve televizyonlarda, sosyal medyada bugün çok fazla yayın var. Bu ve daha fazlası sadece 15 Temmuz’da değil yılın diğer zamanlarında da yeni yayınlar, belgeseller ve kitaplarla milletin zihnine kazınmalı ve konunun sürekli canlı kalması sağlanmalıdır.
Türklerin Ergenekon’dan çıkış gibi, Manas Destanı gibi 15
Temmuz da bir ulusun kendisini yeniden inşa etme sürecinin adıdır. 15 Temmuz’a
kadar inançlı insanların kurup iktidara taşıdıkları partiyi iktidardan indirmek
için her türlü yolu denediler, başaramadılar. 15 Temmuz ise son şanslarıydı,
Türkiye’de ilk defa asker-millet bütünleşmesi ile darbeciler alt edildi ve ülke
için yeni bir milat oldu.
14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde 15 Temmuz yeniden tescillendi.
Millet, enflasyon canavarıyla, market terörü ile, fakirlikle mücadele ettiği
halde ABD güdümündeki birleşik ihanet ittifakına geçit vermedi. ABD Başkanı Joe
Biden’ın darbe ile indiremediği iktidarı muhalefeti destekleyerek indirme planı
da boşa çıktı, yaptıkları onca yatırımdan netice alamadı.
***
Son NATO zirvesinde Türkiye yüzünü Batı’ya döndü. NATO
tarihinde ilk kez bir Terörle Mücadele Özel Koordinatörü atandı. ABD’nin
baskısı ile Avrupa ülkelerinin başlattığı vize ambargosunun hafifletilmesi ve
kademeli bir şekilde vize serbestisine geçilmesi konusunda mutabakat sağlandı. Ama
en önemlisi, toplantıdan sonra ABD Başkanı’nın yayınladığı videoydu.
Türkiye’de YouTube kanallarında yorum yapan uzmanlar, üstüne
basa basa bu videoyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı değil ABD Başkanı Joe
Biden yayınladı diye vurguluyorlardı. Biden, yıllardır darbeyle, Gezi
ayaklanmasıyla, muhalefeti teşkilatlandırması ile bükemediği eli öpmüş
Erdoğan’a karşı yenilgisini bu video ile tescillemişti. Orada, “Cesaretiniz,
liderliğiniz ve diplomasiniz için teşekkür ederim” diyordu.
Biden’ın bu kabullenişi, Erdoğan’ın şahsında Türkiye’nin
bağımsızlığının tescilidir. Seçimlerden sonra Türkiye, sıfırdan kurduğu yeni
hükümetle yeni politikalar izlemeye başladı. Göçmenlerle mücadele konusunda sıkı
bir çalışma başlatıldı. Büyük şehirlerde artık göçmenler takip edilip
yakalanarak ülkelerine geri gönderiliyor. Bu da ülkenin geleceği için umut
vericidir.
***
MİT timlerinin Kandil’in elebaşlarına imha vuruşları iftihar
ettiğimiz bir konu olsa da Türkiye’de halkın gündeminde fakirlikle mücadele ve
emeklilerin aldığı düşük maaşlar var. Geçen hafta emeklilerin et, süt ve peynir
alamadığını yazmamız, köşe yazılarımız içinde en fazla etkileşim alan makale oldu.
Toplumun her kesiminden insanlar bu konuda Hükümeti göreve çağırıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin milletin sesine tercüman
olarak memurlara verilen 8 bin liralık seyyanen artışın emeklilere de yansıtılması
yönündeki çağrısı takdire şayandı. Basın emekçileri bile geçinememekten dert
yanarak maaşlarının ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye çıkarılmasını talep
etti. Onca eleştiriden sonra bende
oluşan kanaat ise emeklilerin gerçekten çok mağdur oldukları yönünde. Hükümet,
ne yapıp edip emeklilerin durumunu yeniden masaya yatırmalı ve kök maaşlarını
insan gibi yaşanacak bir seviyeye çıkarmalıdır. Görünen o ki, Türkiye için
hiçbir çözüm üretemeyen muhalefet partilerine rağmen muhalefet görevini bizzat
vatandaş eline almış bulunuyor.