Dolar (USD)
32.53
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2431.49
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 May 2020

15 Mayıs Hava Şehitleri Günü

Şahıslar değişse de, karakterler değişmiyor. Memleket için taş üstüne taş koyabilir miyim, diye çırpınan insanlara karşılık; memleketin ilerlemesinin önüne geçmek için her türlü aşağılık işleri yapanlar, bu gün olduğu gibi dün de vardı.

İHA ve SİHA'larda gösterdiği başarılardan dolayı, ülkemizin medarı iftiharı olan Selçuk Bayraktar; malum çevreler tarafından, olmadık iftiralarla karalanmaya çalışılıyor. Selçuk Bayraktar'ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı T3 Vakfı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında, Deneyap Teknoloji Atölyelerinde gençlere eğitim verilmesi anlaşması yapılmış. Bu atölyelerde gençlere Tasarım-Üretim, Robotik-Kodlama, Elektronik Programlama, Yazılım Teknolojileri, Siber Güvenlik, Enerji Teknolojileri, Havacılık ve Uzay, Nanoteknoloji ve Yapay Zekâ gibi alanlarda teorik ve uygulamalı eğitim veriliyordu. T3 Vakfı öğretmenleri tarafından, yüzlerce gencimiz geleceğe hazırlanıyorlardı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba sosyal medya hesabından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından, T3 Vakfına 41,1 trilyon destek verildiğini iddia eden, bir paylaşımda bulundu. Selçuk Bayraktar yapılan açıklamanın, apaçık bir iftira olduğunu ve İBB Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun bunun gerçek olmadığını açıklamaması durumunda; yapılan protokolden çekileceklerini açıkladı. İBB'den bir açıklama yapılmadığı için de Selçuk Bayraktar 13 Mayıs günü bir basın toplantısı düzenleyip: "Haksızlık karşısında susarak, yalan ve iftiranın tarafında saf tutanlarla, yolumuzu ayırdık. Deneyap öğrencilerimiz endişe etmesin, eğitimleri en iyi şartlarda devam edecek." diyerek, İBB ile yaptıkları ortak hizmet protokolünü, tek taraflı feshettiğini duyurdu.

100 Yıl Önce de Böyle Engellendi

İlk Motorlu uçak Wright Kardeşler tarafından 1903 yılında yapılmasından sonra, Türkiye'de Vecihi Hürkuş, Yunanlılardan ganimet olarak alınan uçakların parçalarını ve motorunu kullanarak, 'Vecihi K-6' adını verdiği ilk uçağı kendi elleriyle yaptı. 28 Ocak 1925 tarihinde, ilk uçuşunu gerçekleştirmeyi başardı. Fakat dönemin idarecileri tarafından 'izin almadan uçtun' diyerek, 10 gün hapisle cezalandırıldı.

Engellenen tek kişi Vecihi Hürkuş olmadı.

Nuri Demirağ da benzeri bir akibete uğradı.

” 1932 senesinde gazetelerde bir havadis var. Diyor ki havadiste, bu memlekette uçağa ihtiyacımız var. Uçak fabrikamız olmadığı için parayla satın alıyoruz. Devletin bütçesi de o zaman, 200 milyon lira. Diyorlar ki bir kampanya açalım. Milletin himmetine baş vurup para toplansın, bu paralarla uçak alalım. O zamanlar Ankara’nın en zengini Vehbi Koç'tu. Vehbi Koç'a gidiyorlar ve durumu izah ediyorlar. Hay hay diyor, ne kadar verelim? Gönlünüzden ne kadar koparsa diyorlar. Vehbi Koç da çıkarıp 5 bin TL veriyor. Daha sonra Abdurrahman Naci Bey’e geliyorlar. Durumu izah ediyorlar. Abdurrahman Naci Bey de 120 bin TL veriyor. Sonra da Nuri Demirağ’a geliyorlar ve durumu izah ediyorlar.

Nuri Bey de ‘Siz ne diyorsunuz? Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim’ diyor. Sonra da hazırlıklara başlıyor.”

Yanına aldığı mühendislerle Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere’deki uçak fabrikalarını gezmeyle işe başlar. Mühendislerin bazıları Çekoslovakya'da eğitim almaları için bırakır.

Döndükten sonra, 10 yıllık bir program yapar…

İlk iş olarak, bu gün deniz müzesi olarak kullanılan Beşiktaş’ta etüd ve araştırma için kullanacağı binayı yaptı. Burada Alman Walter Gama motorunu kullandığı, 150 beygir gücünde 3000 metreye kadar yükselebilen, bir uçak yaptı ve dünyada büyük yankı yaptı. Mısır'dan bir askeri heyet geldi, fabrikayı inceledi ve uçak siparişi verdi.

Nuri Demirağ yılmadan çalışıyor ve Nu.D.38 diye isimlendirilen ve ülkemizin ilk yolcu uçağını yapmayı başarıyor. Pilot ve yardımcısıyla beraber, toplam 6 yolcu taşıyabilen tek kanatlı, 1.000 km menzilli, 5 bin 500 metreye kadar tırmanıp, saatte 325 km. hız yapıyordu. 2. Dünya Savaşı’nın ünlü uçağı Dakota’lar ise ancak 3500 metreye tırmanabiliyor ve azami 250 km. Hız yapabiliyordu.

Bütün bunlar ne oldu dersiniz?

Havacılığımız çok ilerileri geçme imkânı elde ettiği hâlde 'Bu ülkenin sahibi biziz' diyerek, Anadolu halkına tepeden bakan bir avuç azınlık kesim, ülke yönetiminde tek söz sahibi olduklarından...

Gerisini siz araştırın...

Vecihi Hürkuş'un şu tarihi sözüyle noktalayalım:

“İlk Türk uçağını yaptığım zaman, yani 1924’de bugünkü dünya havacılık endüstrilerinin, % 80’i henüz doğmamıştı. Bu gün dünyanın en büyük hava endüstrisi sayılan Douglas, Boeing, Piper, Flashing, Fokerwolf gibi fabrikalar, 1928’den sonra teşekkül etmeye başlamışlardı.”