Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Kasım 2018

13 ilde AK Parti ve belediye seçimleri

Vatandaşlar adaylarda liyakat olsun, ehliyet olsun, ahlak olsun, vizyon olsun, bilinç olsun, tevazu olsun istiyor.

Aslına bakarsanız vatandaşlar çok şey istemiyorlar, her insanda, her yöneticide bulunması elzem hasletler istiyorlar.

Madem “nasılsak öyle yönetiliriz”, o zaman bize uygun olsun yöneticilerimiz. Mesela Mardin’e vizyonsuz, tevazu nedir bilmez, dinler tarihi bilgisinden yoksun, farklılıkları zenginlik görmeyen birisini aday yaparsanız -velev ki Karun kadar zengin, Zaloğlu Rüstem gibi güçlü de olsa- hoş karşılanmaz.

Bütün şehirlerimizin olmazsa olmazı “Vizyondur, dürüstlüktür, kibirden beri olmaktır, insana hasbi sevgi beslemektir…” Bu şartları haiz olmayan bir aday başkan seçilirse başkanlığı süresince halka da partiye de zarar verir.

Ama Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bu hasletler kadar önemli başka faktörler var:

Kendisini yeterince anlatacak, muhatabını ikna edecek kadar bilgi, bildiklerini anlatabilecek yetenek, bu yeteneği sergileyebilecek cesaret.

Biz bilgi derken, anlatma yeteneği derken dağarcığı 300-500 sözcüğü geçmeyen mukallit, tekrarcı, ezberlediği malumat ile konuşanları kastetmiyoruz. Beş dakikalık konuşmasında 7 kere “şey”, 6 kere “yani”, 4 kere “karşı karşıya” gibi boş retoriklerden bahsetmiyoruz.

Bilgi, hitabet neden mi bu kadar önemli?

Seçim süreçlerinden önce de seçim sürecinde de bölgede HDP’nin bugüne kadar nasıl çalıştığını ve bundan sonra da nasıl çalışacağını bilmezseniz bu söylediklerimin önemi tam olarak kavranamaz. Çünkü önce çalışma alanınızın ve muhatab kitlenin röntgenini çekmeniz gerekiyor ki buradan çıkan verilere göre hazırlık yapabilesiniz. Zira HDP’de strateji var, bunun içinde fikir var, taktik var, demagoji var, algı var, çarpıtma var ve tabi ki haklılık payı olan söylemler de var. AK Partililerde ise -istisnalar dışında- Cumhurbaşkanı ve Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan dışında hiçbir şey yok.

Evet, hiçbir şey yok.

Ağır, biliyorum.

Acı, onu da biliyorum.

Korkunç, evet, maalesef aynı zamanda korkunç.

Eğer AK Parti’nin 16 yılda Türkiye’ye, yabancı mazlum milletlere, bölgeye ve hususen Kürtlere-Zazalara-Alevilere sağladığı tarihi kazanımları başka bir parti kazandırmış olsaydı o partinin bu bölgedeki oyları %80’nin altına düşmezdi. Bunun çok iddialı bir söz olduğunu kabul ediyorum. Çünkü bu bölgede olan bitenin şahidiyim.

HDP çoğu yalan, yanlış ama çarpıcı ve de ayartıcı öyle bilgilerle Kürtleri saflarına çekiyor ki sormayın. Vatandaş da ilmik ilmik örülmüş enformatik kirlilik sonucu ikna oluyor. Siz, “Mademki ikna olmuş o zaman bana ne” diyemezsiniz, çünkü onun reyinden önce onunla birlikte ve huzur içinde yaşamanın mecburiyeti var. Hem o insanların oylarına talip iseniz önce onun kafasında onu rahat bırakmayan fikirleri çürütmeniz gerek mi? Yoksa 1 seçim sonra PKK bitse de partiler darabalarını indirebilirler. Çünkü bölge gençlerinin %80’i HDP’li. Bunun ne anlama geldiğini sosyolojiyi bilenler bilir.

1-2 istisna dışında AK Parti bölgenin 13 ilinde seçmen davranışına etki edecek teşkilat çalışmaları konusunda sınıfta kaldı desek kimsenin hakkına girmiş olmuyoruz.

AK Parti’nin şehirlerine kazandırdığı 16 yıllık icraatları anlatılmıyor,

AK Parti’nin ülkeye ve millete 100 yılda yapılmayan hizmetleri 15 yıla sığdırdığı anlatılmıyor,

AK Parti’nin millete ve devlete yönelik saldırıları nasıl bertaraf ettiği anlatılmıyor,

Henden-çukur terörü anlatılmıyor,

AK Parti’nin dünya siyasetine etkisini ve bunun ne anlama geldiği anlatılmıyor,

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş anlatılmıyor…

Listeyi uzatabiliriz.

AK Parti bölgede kapalı salonlarda, hemşehrilerinin “GELENEKSEL SELFİ BULUŞMALARI” dediği fotoğraf çekip paylaşma dışında dişe dokunur bir çalışma yürütmüyor, çünkü kahir ekseriyetinin dünyası başka, diğerleri ise bilmiyor, anlatamıyor, anlatabilenin de cesareti yetmiyor.

İşin doğrusu bu, gerisi AK Parti’de sorumluluk makamında olanlara kalmış.