Dolar (USD)
34.19
Euro (EUR)
37.07
Gram Altın
2980.67
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Haziran 2024

12 yıl mecburî okul!..

İşte size bir “12 yıl mecburi eğitimsizlik” hatırası:

Uzun yıllar evvel, köyden bir büyüğüm yardım istemek için aradı.

Oğlu okula devam etmeyecekmiş…

İstemiyormuş.

“Yaşı da geçiyor!” dedi.

Ne yapmak gerektiğini sordu.

“İlgi duyduğu bir meslek olup olmadığını” öğrenmek istedim.

Evdeki cihazları kurcalayıp duruyormuş…

Elektrikli ev aletlerine merakı varmış, ufak tefek arızaları tamir edebiliyormuş.

Allah vergisi.

“Abi, sen onu bir gönder bana, iyice bir tanıyayım!” dedim.

Liseyi okumak istemeyen “genç”, memleketten geldi.

Epeyce konuştuk.

Babasının dediği gibi “meraklı”ydı, eli “işe” yatkındı.

Bir elektrikçiye söyledim.

“Hele bir gelsin, tanışalım… Bir bakalım.” dedi.

Adresi verdim, gönderdim.

Genç orada “çırak” olarak başlamış…

İnşaatlara elektrik tesisatı döşeme işi.

Gündüz orada çalışacak, akşamları teyzesinde kalacak...

Bir hafta kadar sonra, gence işin nasıl gittiğini sordum.

“Çok iyi Abi” dedi, “Birkaç senede kalfa olurmuşum, usta öyle dedi. Ben, üç ayda hallederim Allah’ın izniyle.”

Gençte müthiş özgüven vardı.

Ne zaman konuşsak, geçen sürede öğrendiklerini anlatıyordu.

İşler yoğun diye, birkaç ay ihmal ettik.

Görüştüğümüzde “Kalfalık tamam abi!” derken, gözlerinin içi gülüyordu.

Elektrikçi arkadaşa gittim…

“Gerçekten de gayretli MaşaAllah, hemen de kapıyor işi.” dedi..

Babası, sürekli olarak arıyor, hayır duaları ettiğini söylüyordu.

Mutlu oluyordum.

Aradan yine epeyce zaman geçti…

Bizim genç, büyüdü.

Ustalık belgesini aldı.

Bu arada, babası “Köyde işler var, harman zamanı, bu sene kimse yok!” diyerek köye çağırmış genci.

Bana gelerek, “Köye gidiyorum Abi, Allah razı olsun senden, babama destek lâzım” dedi.

Yanında çalıştığı arkadaşa da söylemiş köye gitmek zorunda olduğunu,

O da, “Babanla bir konuşayım, belki başka bir çözüm yolu buluruz!” demiş ve atlamış köye gitmiş.

Babasını ziyaret etmiş.

“Oğlun bize lâzım, işler çok yoğun. O da kıymetli bir çalışanımız!” demiş.

Çalışanının Babası’na bir “yardımcı” bularak geri dönmüş.

Patronunun, “devam etmesini” sağlamak için bu kadar çaba sarf ettiği O genç, Allah’a şükür, şimdilerde meslek sahibi, varlıklı, çoluk çocuğu ile mutlu bir Baba.

Patron.

Yıllar su gibi akıyor.

x

Vakit o vakit.

Şimdi olsaydı, o çocuk, “12 sene mecburi eğitim”e bağlı olacaktı.

İstemeye istemeye de olsa, 12 yılı doldurmak, o diplomayı almak için okula gidip gelecekti.

Çok büyük ihtimalle, liseden mesleksiz halde çıkacaktı ve çok büyük ihtimalle de, “bir, iki net ile” üniversite imtihanı kazanmış milyonların arasına katılacaktı.

“İyi, kötü” bir üniversiteye kapak atacak, kantin-mantin, derken orayı bitirecek ve çok büyük ihtimalle neredeyse orta yaşa gelmiş bir “üniversite diplomalı mesleksiz” olarak çıkacaktı.

Gitti yerlerde “asgari ücret”i bile çok göreceklerdi ona, “mesleksiz” adama, asgari ücret vermek bile çok geliyor zira…

Asgari ücret deyip geçmeyin, işverene başka maliyetleri de var zira!..

X

Bizim “genç” ise…

Patronunu daha o yaşında köye getirtmiş bir genç.

Saygı gören, sevgi gören…

Çırak-Kalfa-Usta hiyerarşisinde yetişen…

“Kültür” mü, “Eğitim” mi?

MaşaAllah, öyle bir “adam” ki bizimki….

Bugüne kadar, bırakın anne babasını, bana bile en ufak bir “nezaketsizlik” yaptığını görmedim.

Her bayramda arar, halimi hatırımı sorar.

Sevgi ve saygı ile bakar.

Kendisini yetiştirenleri şükranla anar.

Malının mülkünün kıymetini bilir; savurganlık yapmaz.

Lükse, şatafata, gösterişe meyletmez.

“Ölüm” gerçeğini görmezden gelmez.

O adam…

Elektrikçi akrabam…

Geçenlerde aradı.

Babası “kalp rahatsızlığından” hastaneye yatmış.

Gittim.

Ziyaret ettim.

Babasının başındaydı.

Ne güzel evlât, anne babasından gece gündüz hayır duaları alan.

 
Masrafsız Bankacılık
Görüntülü Görüşme