11.Mevlânâ Şiir Şöleni
Şehirlerin marka değeri vardır. Markayı, basit pazarlama teknikleri içinde bir terim olarak düşünmemek gerekir. Şehri var eden, şehre kimlik kazandıran, şehri ayakta tutan dinamikler içinde önemli bir unsur olan “kültür ve sanat” ne kadar güçlü ise o şehir o kadar güçlüdür. Adını Mevlana’dan alan şiir şöleni de Konya için o kadar kıymetlidir. İkinci bir husus da kültür ve sanat elçileri, emekçileridir. Burada da karşımıza TYB çıkıyor. TYB Konya Şubesi, 11. Mevlana Şiir Şöleni’ni yıllardır sürdürmeye çalışıyor. Tabii ki Karatay Belediyesi de bu değeri sahiplenmiş, kutluyorum.
11.
Mevlânâ Şiir Şöleni, TYB Konya Şubesi öncülüğünde Karatay Belediyesinin ev
sahipliğinde ve Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliği ile 32 şairin
katılımıyla gerçekleşti. Şölen çerçevesinde bu yıl ilk kez “Şiir Atölyesi” de
yapıldı. Atölye çalışmasına katılan şairler,
hem şiirimizin hem de edebiyat dergilerinin durumunu müzakere ettiler. 14
Ağustos 2021 Cumartesi günü üç oturum hâlinde şiir atölyesi çalışmaları ile
başlayan program aynı gün akşamı Mevlânâ Gül Bahçesi Açık Sema Alanı’nda şiir
şöleni ile taçlandı.
Konya, medeniyetimizin sembol şehridir. Bu şehrin
eski ve yeni sahiplerini aynı ruh ve inançta bir arada tutan Mevlana, bugün de
öğretileri ile tüm insanlığın ihtiyacına cevap veriyor. Şehirlerin planları
sadece fizikî çerçeveye göre yapılmamalıdır. Şehir zaten başlı başına kültür ve
sanat ile var olan, yüksek estetik düşünce ve tecrübe ile kurulan yerleşim
yeridir. Bir yerin “şehir” olması zaman alıyor. Mekânın ruhu yoksa orası kuru
kalabalıktır, şehir olamamıştır. Kültürel mirasımızı barından ve açık hava
müzesi görünümünde olan Konya, bugün TYB Şubesi ile tarihten aldığı mirası
kuşanarak geleceğe yürüyor. Bu elbette kolay değil. Kendisini kültüre, şehre,
şiire ve sanata adayan gönül ehlinin gayretleri ile olabiliyor bu çalışmalar.
Ahmet Köseoğlu ve ekibi de böyle bir gönül dünyasında yıllardır Konya’da ter
akıtıyor. Gönül ehlinin inceliği, samimiyeti ve fedakârlığı ile şehrin ruhu
diri tutuluyor, şehrin kültürel değerleri yaşatılıyor. Şehrin yöneticileri,
eşrafı ve sanat ehli, şehrin görünmeyen ama gönüllere nakşolan varlığının
farkında olmalıdır. İşte Konya’nın farkı
bu. Diğer şehirlere örnek olacak çalışmalar yapıyor.
Bugün hakikî kültür ve sanat adamları bir kenarda
bekliyor. Sanat ehli sessizdir. Zira mücevheratla uğraşanlar pazar esnafı gibi
bağırmaz. Edebî eser ortaya koyanların derdi “satış” değil, var olma
mücadelesidir. Kaygıları “ikbal” peşinde olmak,
iktidarda olmak değildir. Sanatçı, eseriyle vardır. Eserin gücünden
korkanlar bilirler ki yarına kalacak olan da eserdir. Bu sebeple kaygı ve korku
içinde olan iktidar sahipleri “yarın” anılmayacaklarını bilirler. Bizde
eserlerin toplatılması, imha edilmesi
meşhurdur. Ancak düşünceyi yok etmek mümkün değildir. 11. Mevlana Şiir Şöleni ile
gördük ki 13. asırdan günümüze bir düşünce intikal etmiş ve bu düşünce bugün
Konya’yı, Türkiye’yi ve dünyayı etkilemeye devam ediyor. Burada en büyük güç
Mesnevi’dir, edebî eserin kendisidir.
TYB, yıllardır şiirimizin, dilimizin yaşaması ve korunması için büyük projeler
yapıyor.
TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, “Şiirimizin değiştirici, dönüştürücü gücüne inanıyoruz.
Dilimizin gelişip zenginleşmesinde en önemli etkenlerden biri de elbette
şiirimizdir.” derken mirasımızı kuşanıyordu. Tek gücümüz, yegâne
sığınağımız şiirimizi var eden Türkçemizdir. Karatay Belediye Başkanı Kılca,
“Konya, yüzlerce yıllık geçmişinden günümüze kadar birçok önemli edebiyat adamı
yetiştiren, birbirinden kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına şahitlik eden aziz
bir şehirdir. Bizler de belediyeler olarak şiire, sanata, kültüre, edebiyata
destek vermeye devam edeceğiz. Söz uçar yazı kalır.” diye devam ettirdiği
konuşmasında kültür ve sanata olan desteklerinin devam edeceğini müjdeledi.
Kutluyoruz!
TYB Onursal Başkanı D. Mehmet
Doğan, “Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük şairlerinden olan Hz. Mevlana’nın
huzurunda güzel bir program icra ediyoruz. Yüzyıllarca büyük şairlerimiz
ilhamlarını Mevlânâ’dan, Yunus Emre’den aldılar.” diyerek yaslanmamız,
beslenmemiz gereken kaynağı işaret etti.
Dirilişimiz kendi kültürel
kodlarımızdadır. TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın
programda yaptığı konuşmasında geçen şu sözü önemsiyorum: “Geçmiş asırların anıtlaşmış şairlerini
hatırlatmak, 7 iklim dört bucaktan zamanımızın yaşayan dil ve şiir ustalarını bir
araya getirmek ve yeni bir edebi diriliş zemini kurmak için şiir şölenlerini
önemsiyoruz.”
11. Mevlânâ Şiir Şöleni ve
Şiir Atölyeleri programına katılan şairler: Ahmet Aka, Ali Ayçil, Ali Bal, Ali
K. Metin, Burhan Sakallı, Duran Boz, Emre Öztürk, Emre Söylemez, Eray Sarıçam,
Fatma Şengil Süzer, Gökhan Akçiçek, Hıdır Toraman, Hicabi Kırlangıç, İbrahim
Demirci, İhsan Deniz, M. Ali Köseoğlu, Mehmet Aycı, Mehmet Narlı, Murat
Küçükçiftçi, Murat Soyak, Mustafa Aydoğan, Mustafa Uçurum, Osman Özbahçe, Ömer
Korkmaz, Selçuk Küpçük, Selim Somuncu, Tuba Kaplan, Vasfettin Yağız, Vural
Kaya, Yunus Emre Altuntaş, Yusuf Araf.
Şiir varsa orada Türkçe
vardır, Türkçe varsa milleti var eden kültür ve sanat vardır. Türkçe
sevdalılarına selam olsun!